Güzellik izafi bir kavramdır

Fakülte bittikten sonra, sınıf arkadaşlarımın pek çoğu çalışma yaşamına başka şehirlerde başladılar. Meslek gereği, birbirimizin işletme deneyimlerini paylaşma, iş arayana yardımcı olma veya nasılsın deme amaçlı telefon görüşmelerimiz olsa da yüz yüze görüşme olanağımız olmadı.

Mezuniyetten on yıl sonra, okulumuz ''Mezunlar Balosu'' düzenledi. Herkes ulaşabildiği arkadaşlarına haber versin dendi.
Müthiş bir telefon trafiği ile Edirne'den Gaziantep'e neredeyse 35 kişilik tüm sınıf haberdar edildi.

Beklenen büyük gün geldi.

Dile kolay mezun olalı on kocaman yıl olmuştu. Çoğu arkadaşımızı bu kadar yıl hiç görmemiştik.

Okulun kuruluşundan bu yana verdiği mezunlarının büyük çoğunluğu bu etkinliğe katıldığı için kalabalık müthişti.

Herkes kendi sınıf arkadaşlarını bulmuş, okul bahçesini öğrencilik yıllarımızdaki gibi gürültüye boğmuştuk.

Erkek arkadaşlarımızın bazıları hafiften bir göbek salma deformasyonunda, saçları tek tük ağarmış ve azalmış, enseleri biraz kalınlaşmış, incecik fidan gibi delikanlılar, kalınca ağaçlara dönmüşler...

Biz kızlarda da durum çok farklı değil. Çoğumuz evlenmiş birer ikişer çocuk sahibi olmuşuz. Birbirimize bakıp bakıp gülüyoruz.

-Sen ne olmuşsun böyle?

-Sen asıl kendine bak hahhaaa.

Gırgır şamata aynı öğrenciliğimizdeki gibi kırılmaca darılmaca yok.

Sınıfın en sevimli, en çok sevilen kızı olan Selma;

-Arkadaşlar, bir de bana bakın bende bir değişiklik yok mu?

Selma aynı on yıl öncesinin Selması.

İncecik, narin, güleryüzlü ve güzel...

Hepimiz aynı kanıdayız. Aramızda hiç değişmemiş olan tek kişi Selma.

-Sende değişiklik yok dediğimizde, Selma;

-Ben onca acıyı boşuna mı çekmişim yani? -Ya arkadaşlar dikkatli bakın bana, yüzüme bakın. Ne dese boş biz bir değişiklik göremedik.

Selma;

-Arkadaşlar ben burnuma estetik yaptırdım, deyince hepimiz hayretler içinde kaldık. Evet, Selma'nın Fatih Sultan Mehmet'e benzeyen burnu gitmiş, onun yerine, hokka gibi yukarı kalkık bir burun gelmiş...

Onun yeni burnunu hiç birimiz farketmemiştik. Demekki eski burnu hiç birimizin gözüne batmamıştı.

Çünkü biz onu güzel karakteri ve iyihuyluluğu ile olduğu gibi sevmiştik...