Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '16

 
Kategori
Deneme
 

Güzellik mi?

Güzellik mi?
 

“Ne güzel geçer gider bir gemi sessiz soluksuz

O kadar çok şansını kullanamadan geçer ki hayat

Yapayalnız kalırsın

Ve elindekilere baktığında suskunluk alır seni

Çünkü es geçmiştir koca hayatın

Tıpkı cebindeki buruşuk paralar gibi harcamışsındır

Bugünlerini

Ve yarına ancak ve ancak hayallerin veya pişmanlıkların kalmıştır!”

Okurken hıçkırıklara boğuldu Gabriela çünkü tüm hayatı bu yazının yazdığı gibiydi. Takıldığı için sınavı tamamlamayan bir çocuk gibi hissediyordu. Evet, dünyanın en güzel kadınlarından birisi olmasına karşın mutluluk nedir tatmamıştı kendi tabiriyle. Genç yaşta dul kalışı, kocasının bir iç savaş kaybedercesine kaybettiği zenginliği, üstüne üstelik çalışmak zorunda kalacak kadar varlık kaybı, onu içten içe hayata karşı hınçlı yapmıştı. Onun kadar güzel bir kadının sahip olması gerekenden azına sahip her kadın gibi hayatı suçlaması herkes tarafından olağan karşılanabilirdi belki. Halbuki tabiat ananın niye ve kime güzellik vereceği kendi meseleseydi.

Ne garip değil mi? Yukarıdaki hayatlar gibi ne kadar çok hayat vardı dünya yaşamında!

“Sana baktığımda zeki ama bakımsız bir mühendis görüyorum. Omuzlarının ne kadar biçimli ve yuvarlak olduğunu biliyor musun? Bu kadar kapalı tişörtler giyerek o güzel vücudu kendine saklıyor ve biz kadınları mahrum bırakıyorsun.”

Koskoca Anna Karenina kaderine yenik düşmüş, o güzelliğini bir çırpıda bir trenin altında yok etmiştir.

Geçen gün güzel bir kadın arkadaşımla sohbet ederken dedim ki “çok yüceleştirdiğin güzelliğe sahipsen bile bunun sana getirisi ne? Bu sana ne kazandıracak?”.

Size acı bir itirafta buluncağım kusursuz güzel kadınlar ekseriya cinselliği zayıf kadınlardır. Mutlu olamazlar çünkü kendilerine o kadar konsantredirlerdir ki kendi güzellikleri dışında hiçbir şeyi umursamazlar! Oysa iyi bir cinsellik için görev paylaşımı şarttır, yani partnerini önemsemek!

Burada tüm cüretimize rağmen anlatmadığımız bir şeydir cinsellik! Nitekim her Türk gibi ben de kutsallaştırırım cinselliği! Oysa doğada ne kadar aşikar bir şeydir ve hepimiz öyle ya da böyle gözlemlemişizdir hayvanlar arasında! Ama sözüm ona müslüman olduğumuz için –yaptığımız her şeyi gizlilik altında yaparak- hepimiz çok namuslu takılırız. Hatta tüm düzgün dış görünümüze ve kıyak işlerimize rağmen içten içe bastırılmış cinsel duygularımızın esiriyizdir. En sağlam ailede yetişen bireyde bile biraz olsun gayri nizami duygular mevcuttur. Ben bu toplumda bu konuda sağlam bir zatın olduğuna –ne yazık ki- inanmıyorum.

Evet, şimdi açık-açık soruyorum: Fiziksel olarak güzel görünmenin getirisi nedir?

İyi bir seks mi? Hayır!

 Kendine saygı mı? Hayır!

Megolamani mi? Evet!

Peki niye bu kadar pompalanıyor bunca güzellik? PARA HARCAMAK İÇİN! TÜKETMEK İÇİN!

İşte gencecik hayatlar böyle tüketiliyor!

Eşsiz güzel olan ne kadın, ne de erkektir, güzel olan doğanın kendisidir!

Kapitalist sistem durmaksızın bilinçaltına çalışmaktadır. Hepmizin süper kahramanları mevcuttur. Hepimiz ulaşamayacağımız birine cinsel hayranlık besleriz. Mesela ben Monica Belluci ve Şebnem Dönmez’e hayranımdır.

Oysa yaşadığımız hayatların içerisinde bu gibi isimler sadece birer poster olarak arka fon oluştururken gerçekten beğeneceğimiz insanlar yerine bu insanlardan ilham alırız. Ve sahip olduğumuz ve olacağımız renkleri ıskalayarak mutsuz yaşamayı yeğleriz ve zannederiz ki bu bizim suçumuz! Nevarki bütün bunlar sistemin getirdiği dayatmadır hepimize ve tüm mesajlar bize biliç altımızdan gelmektedir. “Ona sahip olmam için çok zengin olmam lazım!” deriz.

Sahip olmak ne demekse? Halbuki bu dünyada hepimiz kiracıyız!

Doğadan koptukça kozmetik güzelliğin esiri olmaya devam edecek ve mutlu olamayacağız!

Şimdi soruyorum: Güzellik mi? So What!

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..