Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Güzin Abla'ya açık mektup...

Güzin Abla'ya açık mektup...
 

"Arkadaş" kelimesine hiç dikkat ettiniz mi arkadaşlar?.. Bu kelimenin aslında yönlerle ilgili bir çıkışı var bana kalırsa..Bir nesneyi veya bir insanı düşünsenize. Hangi yönleri var bunların?

1)Önü 2) Arkası 3) Yan(ları)..

Ve arka yüzü düşündüğümüzde ‘’arkadaş’’ var, yan tarafla alakalı ‘’yandaş’’ var ve her ikisi de benzer anlamlarla yüklü insanoğlu için.. Fakat dikkatinizi çekti mi hiç? . ‘’Öndeş’’ diye bir kelime yok! Arka-daş ve yan-daş kelimelerinin ikisi de desteği çağrıştırıyor bizler için (manevi anlamda yani).. Yani arkaya devrilmemek için ‘’arkadaş’’ veya yana devrilmemek için ‘’yandaş’’..

Fakat insan oğlu söz konusu olduğunda öndeş diye bir ahbaplık çeşidi düşünülemiyor, çünkü öndeş olmak belki de insanın önünü kesen, hedeflerine yürümesinde engel olan, set çeken anlamı taşıyabilirdi!?? Kimbilir? Ön tarafı düşündüğümüzde desteğe ihtiyaç olmadığı gibi, aksine atılacak adımlara engel olma ihtimalinden, set çekebilme durumundan korkulabileceğini görürüz. Ama arka-daş ve yan-daş aynı şeyler değil. Her iki yön de, insanı ayakta dik tutabilmek, devrilmesini engellemek için destek alınabilecek yönler..İşte arkadaşlarımız da bize destek oldukları için belki de sıfatları arka-daş, yandaşlarımız da yanımızda durdukları ve destekledikleri için yan-daş’lar. Ama bize engel teşkil etmemek için ön-deş değiller. Onlar atmak üzere olduğumuz adımları engellemek bir yana, yanımızda yürürler daima..Adımlarımı bizimle birlikte atarlar! Yola bizimle birlikte çıkarlar! Ve devrilme ihtimalimizde destekçimiz olurlar arka-daş ve yan-daş sıfatını yakıştırdıklarımız..

Pek çoğunuza saçma gelebilir bu okuduklarınız ama n’apiim?!! Bazen takarım ben kelimelere böyle işte! Ve sabahlara kadar uğraşır dururum kafamda yığınla kelimeler.

Eşanlamlıları..Karşıt anlamlıları..Benzer olanları veya olmayanları..

İçinizde benim kadar kafayı sıyırmış olanınız var mı bilmiyorum ama (yalnız kalmak istemediğimden iyi niyetime verin) umarım vardır! Umarım ben tek değilimdir böyle kafa patlatan. Hatta, içinizde psikolog veya psikiyatr olanlarınız var ise, bizzat kendilerinden yardım isteyeceğim ‘’Ben manyak mıyım?’’ sorusuna cevap bulmak hususunda! Sanıyorum Güzin Abla’ya ‘’Sevgili Güzin abla, ben manyadım mı yoksa?’’ diye sormaktan daha bilimsel bir arayış olacak bu ama ben finalde gene de Güzin Abla’ya sormadan edemeyeceğim.

Bunları neden mi yazıyorum?!! Çünküüü..Çünküüü..Az sonra girişeceğim örnek kelime kombinasyonlarından sonra sizler de benim biraz kafayı sıyırmış olma ihtimalimden şüphelenebilirsiniz gibi geliyor sadece ve benim bu konuda kendimi çok da normal hissetmediğimi sizler de önceden duymuş olun istiyorum..

Nerde kalmıştık?!! Haa! Kelimelere takma mevzuu..Tamam! Sıkı durun örnekliyorum:

Mesela, mesela ‘’yan-daş’’ kelimesi geldi aklıma geldi uyumaya çalışırken, değil mi? O zaman ilk önce, bu kelimeye (yukarda yaptığım gibi) bir açıklama getirmeye çalışıyorum içerik olarak. İçerik olayı tamam mı? Tamam! (Girişteki açıklamalarımı hatırlayınız lütfen). Muhtevanın ardından sıra geliyor ‘’şekil’’ olayına..Mesela ‘’yan’’ hecesi.. Başında ‘’y’’ harfi var ya? Ben başlıyorum alfabetik sırayla bütün sessiz harfleri bu ‘’y’’ ile değiştirmeye..Örnek:

Ban, can, çan, dan, fan,gan, han, jan, kan, lan, man, nan, pan, ran, san, şan, tan, van, yan, zan..

Abovvvv! Ne çok kelime türedi..başlıyorum anlamlı olanlarını ayıklamaya.. Örnek:

Ban(emir kipi), can, çan, dan(bir çeşit uyarı sesi),fan, han, kan, lan (argodan), ran (özel isim-Nazım Hikmet Ran), san, şan, tan, van, yan, ve zan..Kaç etmiş? Tam on beş tane..

Bakalım ‘’daş’’ hecesi için durum ne? Örnek:

Baş, caş, çaş, daş, faş, gaş, haş, jaş, kaş, laş, maş, naş, paş, raş, saş, şaş, taş, vaş, yaş, zaş..

Ve başlıyorum bu ihtimaller içinden de anlamlı olanları ayıklamaya..Sonra çağrışım çağrışımı açıyor (konunun konuyu açması misali) ve ben uykuya dalana kadar Türk Dil Kurumu’nu kıskandıracak bir titizlikle araştırmalarımı yürütmeye devam ediyorum.

Haa..

Bazen bu araştırma çalışmalarımı matematik biliminin hizmetine sunuyorum ama uyduğum gzilik ve yalnız çalışma prensibim yüzünden, sunduğum hizmetten benden başka kimsenin haberi olmuyor ne yazık ki! Başlıyorum belli rakamların karelerini çarpmaya.. Tek hanelileri aşıp, çift ve üç haneli rakamlarla bile uğraştığım oluyor sıklıkla.. Mesela 5x5=25 basit bir hesap olduğundan 10x10, 20x20, 30x30, 11x11, 22x22, 33x33, vs..şeklinde devam ediyor bu..

Haa..

Unutmadan belirteyim.. Uyumaya çalışırken yine benzer bir görevdeydim ama kendime bir çay molası vereyim diye kalktığımda, gecenin bir saati kaleme aldım bu yazımı.. Paylaşmadan edemedim anlayacağınız!

Ve şimdi soruyorum:

‘’Sevgili Güzin Abla.. Ben manyadım mı acep??!!!

 
Toplam blog
: 117
: 2206
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1969 İstanbul'unda açmışım gözlerimi bu dünyaya... Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu, şimd..