Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '10

 
Kategori
Dünya
 

Hâlâ aynı yerde otluyoruz - Türkiye-Güney Kore karşılaştırması

Hâlâ aynı yerde otluyoruz - Türkiye-Güney Kore karşılaştırması
 

Güney Koreli bayan kozmonot


Türkiye’de bilimsel yayınlarda 5 yıldır ciddi duraklama görülmektedir. Türkiye’nin bilimsel yayın bakımından dünyadaki payının 2004’ten önceki dönemde sergilediği %14’lük yıllık artış hızı, son 5 yıllık dönemde %4’e geriledi. 2000 yılındaki düşüş deprem felaketinin sonucudur. Uluslar sıralamasında 1997’de 27’ncilikten her sene bir ülkeyi geçmek suretiyle 2004 yılında 20’nciliğe yükseldik. Geçtiğimiz ülkeler Norveç, Meksika, Finlandiya, Danimarka, Avusturya, İsrail ve Belçika idi.

Son 5 yılda ise sadece İsvaç ve Polonya’yı geride bırakabildik. Oysa eski tempoda gidebilseydik, bugün Hollanda’nın önünde 13’üncülüğe yerleşebilirdik. Yıldızı parlayan 5 ülke, Güney Kore, Brezilya, Tayvan, Polonya ve İran ile bilimsel yayın sayısına göre ülkemizi karşılaştırdığımızda sadece Plonya ve İran’ın önündeyiz. Üstelik 2008 yılına kıyasla 2009’daki gelişme açısından ülkemiz Polonya dışında en geridedir. 2009 yılında yayın ve makale sayısı ülkemizde 24197 adet iken Güney Kore’de 42850’dir. Brezilya 34942 ve Tayvan’da 25416’dır. Nükleer teknolojiye geçersek:

Teknolojik bütünlük olarak değerlendirildiğinde nükleer teknoloji ülkelere sınıf değiştirten bir teknolojidir. Nükleer teknoloji der demez bir başarı öyküsü olarak hatıra Güney Kore gelir. Güney Kore 1980’lerde ilk nükleer reaktörünü kurmuş, bugüne kadar faaliyette olan nükleer santral sayısını 20’ye çıkartmıştır. Elektriğinin %40’ını nükleer santralarda üretmekte olan bu ülke inşası devam eden 15 yeni üniteyi 2015 yılında devreye sokarak bu oranı %60’a çıkarmayı planlamaktadır. Fransa’da bu oran %78’dir. Litvanya %73, 3, Slovakya %57, 2, Belçika %54, 4, İsveç %48 Ukrayna %47, 5, Bulgaristan %43, 6, vs. diye daha 23 ülke çeşitli yüzdelerde gider.

Türkasya Stratejik Araştırma Merkezi (TASAM), 18-24 Aralık 2006 tarihleri arasında Güney Kore’ye bir reaktör gezisi gerçekleştirmiştir. TÜBİTAK’ı temsilen geziye katılan Prof Dr. Vural Altan geziyi rapor haline getirmiştir.

Güney Kore bu üretimi yaparken Endüstriyel Bilim Kuruluşu başka ülkelere göç etmiş olan 100 kadar üst düzey Güney Koreli bilim adamı ve araştırmacıyı geri getirdi. Aynı şeyi Çin de yaptı (bundan ileride söz edeceğim). 1980’lerin sonlarında Güney Kore’nin genç bilim adamları teknokratlar ve ekonomik planlamacıları, üniversite sonrası eğitimlerini ABD’de yapmıştı. 1970 ve 80’lerde hükümet pek çok öğrencinin, Harvard Üniversitesi ve MIT gibi prestijli kuruluşlarda lisansüstü bilimsel ve teknik eğitim yapması için maddi kaynak sağlamıştı. Bütün bu hazırlıklardan sonra gerekli elemanlarını kendi ülkelerinde yetiştirdiler. İlk reaktör Kori-1 1977’de üretime başladı. 1987’de 8 nükleer santral devredeydi.

Güney Kore birkaç hafta önce Türkiye’ye basınçlı sulu 3 nükleer reaktör yapmak üzere görüşmelere başladı.

Güney Kore Birinci 5 Yıllık Kalkınma Planı’nda (1962-1966) taşıma ve inşaat sektörüne bağlı altyapıya ağırlık verdi. Hedef, petrole aşırı bağımlı hale gelmeksizin (!) (tıpkı bizim gibi) kendine yeterli bir sanayi alt yapısı oluşturmaktı. İkinci 5 Yıllık Kalkınma Planı (1967-1971), mevcut sanayi yapısının modernleştirilmesi ve hızla demir-çelik, makine, kimya sektörlerinin ilerlemesini temin idi. Üçüncü 5 Yıllık Kalkınma Planı (1972-1976), ağır sanayi ve kimya sanayini teşvikle ihracata dönük yapıyı hızla oluşturdu. Gayri safi milli hasıla (GSMH) 5 katına çıktı. Dördüncü 5 Yıllık Kalkınma Planı (1977-1981), vurgu ağırsanayi ve kimya, sanayilerinden duyarlı makineler, televizyon ve video kasetçalar gibi elektronik veya yarı iletkenlere dayalı enformasyon teknolojilerine kaydırıldı. Altıncı 5 Yıllık Kalkınma Planı (1987-1991) bir önceki planın devamı niteliğindeydi ve hükümet yeni malzemeler, sanayi robotları, mekatronik, biyo mühendislik, mikro elektronik, ileri kimya, uzay ve havacılık ürünlerinin üretimine yönelik planlama çalışmaları yürütüldü. Yedinci 5 yıllık Kalkınma Planı (1992-1996), hedefi mikro elektronik, yeni malzemeler, özel kimya ürünleri, biyo mühendislik, optik, uzay ve havacılık gibi ileri teknoloji alanlarının gelişmesiydi. Hükümet ve sanayi, sanayinin ülkede daha dengeli bir coğrafya dağılımına kavuşnması için el ele verip 7 taşra kentinde yüksek teknolojili tesisleri kurdular.

Güney Kore bugün kendisi için bürçok atom reaktörleri yapma yolunda olduğu gibi %100 Güney Kore yapımı basınçlı sı reaktörlerini ihraç etme konumundadır.

Peki bu kadar yıl biz ne yaptık? Ha, evet, bunları yapabilsin diye Güney Kore’ye asker gönderip orada öldük! Bazılarının başkalarını kızdırmak için dediği gibi hala aynı yerde otluyoruz.

Not: Yazının büyük bölümü Doçent Doktor ağabeyden geldi.

 
Toplam blog
: 125
: 6625
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. İstanbul'da oturuyorum. Dünya ve çevre hakkında düşü..