Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '09

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

H1N1 (domuz gribi) aşısı

H1N1 (domuz gribi) aşısı
 

alıntı


Ben bir HCV taşıyıcısıyım. Yani, karaciğerime C tipi sarılık virüsü yerleşmiş fakat daha beni hasta etmemiş. Durumum H1N1 virüsü karşısında riskli gruptan sayılır mı sayılmaz mı öğrenmek için sağlık ocağımıza başvurdum.

"Elbette riskli gruptasınız. Hepatit virüsünüzün ne zaman aktif olacağını bilemiyoruz çünkü" dediler.

Aşı olmak isteğimi beyan ettim, ve oldum. Rapor falan istemediler. Alerjik bir durumum, özellikle yumurtaya karşı alerjim olup olmadığı soruldu. Aşı koruyucu etkisine on gün içinde ulaşıyor. Bu yüzden bayramı elimi öptürmeden ve el öpmeden geçireceğim. Aşının kırgınlık, baş dönmesi, hafif halsizlik ve hatta fazla yükselmeyen bir hafif ateş durumu olabileceği söylendi. Olacağı değil, olabileceği söylendi, ki bu durum her aşı için geçerliymiş zaten. Birçok insanda hiçbir yan etki belirtisi de görülmediği gerçeğine rağmen uyarılmış olmamı tıbbi ahlâktan saydım. Görevlilere buradan teşekkürlerimi sunarım.

Şimdi bunları anlatmanın, blog okuyucusunu kişisel bir sağlık korunması için meşgul etmenin ne anlamı var diyebilirsiniz. Önce şu bir gerçek ki, benim aşı olmam kendi sağlığımı koruyucu öncelik gibi görünse de, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk gereğidir. Çünkü benim H1N1 virüsü kaparak hasta olmam demek virüsün yayılmasına hizmet etmemdir. Hatta virüsün benim bünyemde ölümcül bulaşıcılıkta değişime uğrama olasılığı bile var. Aşı olarak virüsün önüne geçitsiz bir engel gibi göğsümü siper etmeyi ben toplumsal sorumluluktan saydım.

İkinci olarak da sağlık ocağındaki gözlemimden aşıya karşı yürütülen korkutucu haberlerin işe yaradığını gördüğümü söylemek istedim. Halk asıl domuz gribine karşı aşı olmazsa güvende olacağı gibi bir inanca kapılmış olmalı ki, sağlık ocağına aşı için gelen giden yok. Ben saat 14-15 arası oradaydım. Benden önce ve sonra kimse aşı olmadı. Ben aşı olurken boştaki bir hemşire ile doktor aşıların ziyan olma ihtimalinden söz ediyorlardı. Hemşire hanım, "Çocuğu ateşlenen korkulu bir telaşla geliyor; bari çocuklarını aşı ettirseler" dedi.

Aşıda domuzdan bir şey var sananları duyunca çok şaşırdım. Bu grip rahatsızlığına "domuz gribi" adını halk yakıştırmıştır. Asıl adı H1N1 gribidir. Bu virüs kuşlarda, insanlarda ve domuzlarda görünen grip virüslerinden özellikler taşıyan bir bütünlemedir. Aşının içinde domuzdan zırnık yoktur.

Aşıya rağbetin düşmesine bir neden de, Başbakan'ın dürüstlük adına boş boğazlık etmesidir. Başbakan aslında doğru konuşmuştu konuşmasına da, temsil ettiği makam gereği susması gereken yerde konuştuğu için yanlış oldu. O konuştuğunda sağlık personeli aşılanmaya başlamıştı. Aşı sınırlıydı zaten. “Ben aşı olmayacağım; araştırdık ben ve ailem risk grubunda değiliz” demesi bence iyi niyetindendi. Aşıya karşı oluşundan değil yani. Aşı olamayacakları rahatlatma arzusu sezdim ben. Bir de, zorla aşı yaptırılmayacağı algısı vermek istemişti. Çünkü bunu siyasi malzeme yapmak isteyenler vardı. Biraz da, kendisini her vatandaşla bir gördüğü izlenimi vererek eşitlikçi kimliğini öne çıkarmak istemiş olabilir. Ancak algılama halk içine yayılmış olan karşıt görüşlerle kucaklaşınca doğal olarak, “başbakan bile aşıya güvenmiyor” oldu. Bu yüzden makam ve yetki sorumluluğu duyan herkes ne söylediğiyle birlikte, söylediğinin sokağın beyninde nasıl çınlayacağını da hesaba katmalı.

Bu da demokrasinin insanı geri çeken yüzü. Bilimsel olmasa bile karşı düşüncenin yayılmasını yasak edemiyorsun. Ve ne yazık ki, genelde siyasi destek gören karşıtlık, ve adının önünde "Prof." sanı olan sorumsuz karşıtlık halk arasında bilimsel gerçeğin sorumlu ifadesinden daha muteberdir.

Şimdi bu yazıyı okuyan herkes on gün beklesin. Baktılar ki bana bir şey olmadı gidip çocuklarını aşılatsınlar. Kendilerini şeker, kalp, tansiyon, karaciğer, sinüzit gibi gibi... kronik hastadan sayan herkes aşı olmalı. YALNIZ, eğer gripten dolayı veya başka bir nedenle ateşiniz çıkmış zaten hasta olmuş veya olmaktaysanız, aşı olmanız sakıncalıdır diyorlar. Her aşı gibi bu da sağlıklı insanları korumaya alıyor.

Şimdi geçen bir haberde, Sağlık Bakanlığı 24 yaş altı herkesin aşı olabileceğini duyurdu. Gençler bakalım nasıl davranacaklar.

H1N1 (domuz gribi) aşısı olmak sorumlu yurttaşın toplumsallık görevidir. Çünkü ancak bu yolla virüsün ülkemizdeki yayılma hızı kesilebilir.

Aşı rahatsız edebilir, fakat öldürmez. Domuz gribi hasta eder, ve öldürebilir...

Muharrem Soyek

 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..