Ha Burdur ha Keşan!

İsa Kayacan'ı ÖNDER Gazetemizdeki yazılarından tanıyan, ancak o zamanlar Burdurlu olduğunu bilmeyen Mehmet Şener Dirmil aktarıyor:
Dirmil, 1964 Burdur / Altınyayla doğumlu, Burdur-Gölhisar'da yaşıyor. Üniversite mezunu, eğitimci, yazar. Milliyet (Blog) sayfalarında bugüne kadar tam 336 yazısı yayımlandı. Köyde görev yaptığı yıllarda, hafta sonları mutlaka öğretmenevine uğrar, gazeteleri okumaya çalışır. Çünkü köye günlük gazete gelmez. O esnada Keşan ÖNDER'e de bakar. Okur. O zamanlar öğretmenevlerinde yerel gazeteler bulunur, baksanıza Keşan nere, Burdur nere! …
*
BURDURLU gazeteci ve yazar İsa Kayacan'ın, geçtiğimiz yıl (2014) Ekim ayında Ankara’da yaşamını yitirdiğini ilk M. Şener Dirmil'in yazısından öğrendim.
1943 yılında Tefenni İlçesi Ece Köyünde dünyaya gelen İsa Kayacan, uzun süredir kanser tedavisi görüyordu, 71 yaşında hayata veda etti. 130 civarında kitap yazdı. Tercüman, Son Havadis, Ortadoğu, Hergün, Belde ve Anayurt gazeteleri başta olmak üzere Ana, Bakış, Çağrı, Kemalist Ülkü gibi birçok gazete ve dergide yazıları, şiirleri yayımlandı.
*
İsa Kayacan 11 bakanın basın danışmanı olarak çalışmış ve bakanlıklar arası en çalışkan basın danışmanı seçilmiş.
Anadolu basınında birçok gazetede ve gazetemiz ÖNDER’DE DE yazıları yayımlanan İsa Kayacan’ın cenazesi, 16 Ekim 2014 Perşembe günü Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda defnedildi.
Evet, Sevgili İsa Kayacan öğretmenimizi kaybettik.
*
Sevgili M. Şener Dirmil'in de söylediği gibi "Yazanların amacı şahsi değildir."

Dikkat çekilmesi gereken yönleri dile getirmek, yazmak, çizmek,  kötü olmasa gerek...
"Haklıya haklı, haksıza haksızsın" diyebilmek her şeyden önce erdemdir.
Yazılar, kişilerle doğrudan ilgili değildir. Ne yazık ki, toplum yalnızca kendi penceresinden baktığı için illaki "şahsi" görür. Oysa güncel ve sosyal yazılardan, herkesin hesabına, az-çok pay düşer elbet. Konuşulanlardan, yazılanlardan hesaba çekileceğimizi bilenler olarak yazarız yazılarımızı. Konuşulanlar, yazılanlar haddi aşmamalıdır.
*
İşte, aramızdan yıldızlar kayıp gitmiyor mu?
Burdur için şans olarak görülen İsa Kayacan öğretmen de aramızdan ayrıldı, sonsuzluğa uçtu gitti...
"Kaçımızın veya kaçınızın haberi oldu?" diye soruyor Sevgili Şener Dirmil.
İsa Kayacan'ın varlığı Burdur için ayrılacaktı. Burdur kökenli değerli, üretken insanları onun sayesinde öğrendik. Yerel gazeteleri de okumayı, gerektiğinde bir yerlerde yazmayı biraz da onun sayesinde kavradık.
*

İsa Kayacan bakanlıklarda çalışmış, o zamanlar kim bilir kimlerin haberi olmuyordu ki Kayacan'dan! ...
Yalan dünyanın trajedisi bu işte…
Makam sahibiysen, senden herkesin haberi olur. Yok, eğer öyle değilse bakan gözler bile görmez olur.
İnsanoğlu, eksikleri, noksanları ile kaimdir. "Hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür." Unutmak, insanın fıtratında vardır lâkin hatasını, kusurunu söyleyebilene tutumumuz ne olmalıdır?
Elbette ki iletişimi kesmek olmamalıdır.
“Söylenen doğru mudur?” bunu anlamaya çabalamak değil midir doğru olan?
"Tavır almak, karşı çıkmak" aydın kişiye yakışır mı?
Oysa uyarana şükran duymak gerekir, gerçek dosttur onlar, "Dost acı söyler" çünkü doğruyu söyler.
Kişi, söylemleriyle dikkatleri çekiyorsa; yapılacak olan, olsa olsa "teşekkür etmek" değil midir?
* * *
İşte, yalan dünya gelip geçiyor. Şahsen tanışma ve karşılıklı görüşme olanağı bulamadıysam da Sevgili İsa Kayacan için, bir kez daha rahmet ve mağfiret diliyorum. Yazdıkları, uyarıları ve paylaşımları için minnet ve şükran duyuyorum.