Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '07

 
Kategori
Haber
 

Ha DYP, ha YDP fark etmez...

Ha DYP, ha YDP fark etmez...
 

İki parti birleşmeye karar veriyorlar... DYP ve ANAP... 2002 seçimlerinde meclis dışı kalmış iki parti. Bu yüzden liderlerini kaybetmiş iki parti. İkisine de daha önce partilerinden kovulur gibi ayrılan iki kişi lider oluyor. Mehmet Ağar bağımsız aday olarak girdiği mecliste DYP’nin başına geçiyor, Erkan Mumcu da meclise girdiği Akparti’den ayrılıp ANAP’ın başına geçiyor.

Anavatan, Turgut Özal’ın kurduğu ve iktidara taşıdığı bir parti. DYP de Demirel’i 12 Eylül sonrası iktidara taşıyan parti. Geçmişleri parlak olmasına rağmen şimdi ikisi de eski günlerini mumla arıyorlar.

Toplam oyları normal şartlarda yüzde onlarda geziniyor. Gerçi bir zamanlar, ikisinin birden merkez sağı temsil ettiği öne sürülmüş ve dolayısıyla oyları böldüğü düşünülerek birleşmesi yönünde çok çaba sarf edilmişti. Ama o zaman ikisinin de yeterli potansiyeli vardı. Zaten bu yüzden iki parti lideri de bu potansiyele güvenip birleşmeye yanaşmıyorlardı.

Beklentileri, seçimlerde seçmenin kendiliğinden bir partiye akması dolayısıyla öbür partinin kendini feshedip bu partiye katılması şeklindeydi. Unutanlar ve bilmeyenler için hatırlatalım, o günlerde DYP’nin başında Tansu Çiller, ANAP’ın başında Mesut Yılmaz vardı.

İkisinin de istediği olmadı ve halk 2002 seçimlerinde meclisteki diğer partilerle birlikte onları da meclis dışında bıraktı.

Aradan geçen zaman iki partinin oylarını daha da azalttı tabii. Lider değişikliği pek alışılmış bir şey değil Türkiye’de… Ve partiler de maalesef lider partisi olarak başarı kazanıyorlar bizim ülkemizde. Bunun tek istisnası sayın Baykal’dır. Birçok CHP’li seçmen, Baykal’ı sevmediği halde CHP’yi hâlâ Atatürk’ün partisi gördüğü için gözü kapalı oyunu verebilmektedir.

Erken seçim gündeme gelince baraj korkusu partileri derin telâşa düşürdü ve bu yüzden DYP ile ANAP birleşti. Yine de iki lideri, özellikle de Erkan Mumcu’yu tebrik lazım. Çünkü partisini bu uğurda feda etti, diyecektim ki, gönlüm razı olmadı. Bu parti Erkan Mumcu’nun partisi değil. Haydan gelen huya gider misali, kolayca ele geçirdiği partiyi kolayca teslim etti diye düşünüyorum.

Mehmet Ağar için durum daha farklı. DYP de onun için çok fazla şey ifade etmiyor ama, bir kere o kendisine iltihak edilen “abi parti” pozisyonunda. Kaldı ki bundan sonraki aşama Demokrat Parti başkanlığı olacağı için, Menderes’in anlı şanlı, yeri göğü inleten partisine lider olmak öyle sıradan bir iş değil.

Fakat tuhaflığa bakın ki, bunlar Demokrat Parti adı ve şemsiyesi altında birleşiyoruz derken, meğersem Demokrat Parti diye bir parti yokmuş. Uyanığın biri çıkıp onlardan önce davranarak Demokrat Parti’yi kuruvermiş. Şimdi bunun arkasında kim var diye araştırıyorlarmış. Bu da soru mu?

Bu tür işlerde gizlilik ve hız esastır. Rahmetli Özal Anavatan’ı kurarken adını ve amblemini sır gibi saklamıştı. Daha sonra da gördük ki gerçekten Anavatan Partisi ANAP kısaltması ve amblemiyle şimdiye kadarki partilerden çok farklıydı.

Demokrat Parti adı gidince “Yeni Demokrat Parti” adını almış bizimkiler… Eh, uyar, bence mahzuru yok. Ha DYP, ha YDP, üstelik vatandaş pek fazla karıştırmaz da… DP zaten onlara birkaç beden büyük gelirdi diye düşünüyorum. Hem Menderes’in hatırası da böylece korunmuş olur.

Anavatan Partisi ve AK Parti, partinin adıyla değil, lideri, kadrosu ve programıyla da milletin gönlünde yer edip iktidara gelinebileceğini gösterdiler. Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu bileklerine güveniyorlarsa, hukuken müsait de olsa DP adına sığınmasınlar bence… Hoş Demokrat Parti’yi Demokrat Parti olarak bilen, tanıyan, seven kaç seçmen kaldı ki…

Fakat ben yine de adının istismar edilmesini istemiyorum.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..