Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Klinik Psikolog Nurcan Arslan Kanber

http://blog.milliyet.com.tr/nurcanarslan

23 Ağustos '12

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Ha gayret, sağlıklı yaşam için mücadeleye devam!

Ha gayret, sağlıklı yaşam için mücadeleye devam!
 

Sağlıklı yaşamın değişmez iki ana unsuru: Organik besinler ve spor!


21. yüzyılda sağlık konusunda dikkatimizi en çok çeken gelişmelerin başında “sağlıklı yaşam” kavramı akla gelmektedir. Bugün tükettiğimiz yiyecek ve içecekler ile soluduğumuz havanın insan bedenine zarar veren serbest radikaller içerdiği gözlenmektedir. Bu nedenle kaliteli yaşam sürecimiz her geçen gün kalitesizliğe doğru gitmekte ve sağlığımızı tehlikeye sokmaktadır.

Bizler bilinçli bireyler olarak kendimiz ve sevdiklerimiz için harekete geçerek sağlıklı yaşam için mücadele vermeliyiz. Sabah ve akşam yürüyüş parkurlarında yürüyen, egzersiz yapan, koşan, bisiklet süren, yani programlı spor yapan insanları gördükçe mutlu olmaktayım. Günümüzde bu alışılagelmiş spor türlerinin yanı sıra yoga – tai-chi gibi binlerce yıllık Uzak Doğu yaşam felsefelerini benimseyip uygulayanların sayısı da giderek artmakta. Bu artışın nedeni artık insanların kendine zaman ayırmaya daha fazla önem vermesi ve bazı zararlı, içsel ve dışsal maddelerin bilincinde olarak yaşamlarına birer şans verme çabasıdır diye düşünüyorum. Günümüzde GDO’lu (genetiği ile oynanmış) birçok ürün her reyonda fazlaca bulunuyor ve artık hormonlu, genetiği ile oynanmış bu ürünler yerine organik nitelikli besinlerin kullanılması gerektiği yönünde de bilinç artıyor. Tüm bu çabaların nihai hedefi sağlıklı, kaliteli ve uzun bir yaşam.

Giderek daha bilinçli nesiller olarak her şeye rağmen mücadelemizden ve kendimize bir şans vermekten vazgeçmemeliyiz.  Annelerimiz, babalarımız, atalarımız gibi doğa ile baş başa olup kendi meyve ve sebzelerimizi topraktan toplayıp dalından kopararak yemek, doğal dağ ve köy havasında bol oksijen almak, egzoz gazlarından uzak, doğa ile barışık yaşamak gibi bir lüksümüz ve şansımız yok. O zaman yaşama mücadelesine devam.

Bir de şu var: İnsanlar kime inanıp kime güveneceğini şaşırmış durumdalar. Okuduğumuz dergi ve gazetelerde, seyrettiğimiz TV programlarında rastladığımız çeşitli uzman ve doktorlar sadece kendi reklamını yapmak adına her bir otu farklı farklı şekilde adlandırarak bin derde devaymış gibi anlatıyorlar. Bunlar, anlatan kişinin kendi mucizevî buluşuymuş gibi lanse edilmesi insanların kafasını karıştırıyor. Bu bağlamda, izlediğim bir programda dikkatimi çeken bir sunumu sizinle paylaşmak istiyorum:

Bir uzman katıldığı programda bir bitki için zayıflatıcı, toksin atıcı ve yüksek tansiyonu dengeleyici derken aynı programa katılan diğer bir doktor aynı ot için, “bu yanlış; tamamen iştah arttırıcı, toksin tutan, ödem yapıcı ve tansiyonu yükseltici” diyebiliyor. İki uzman rant sağlamak uğruna kendi aralarında tartışmaktan anlaşma yoluna gidemezken bu bilgilere maruz kalan insanlar da kobay görevi mi görecek? Ne doğru ne yanlış, ödem atar mı, kilo aldırır mı, deneme yanılma yöntemi ile mi bulunacak? İşte her şey bu kadar ucuz olmaya başladı. Düzgün beslenme ile toksinlerden uzak kalarak, yeterli dinlenme, kısıtlı alkol, minimal protein kullanımı, düzenli egzersiz, serbest radikallerin etkisini azaltmak ve engellemek için antioksidanlar, A,C,E vitaminleri alarak bildiğimiz şekilde sağlık mücadelemize devam etmeliyiz.

 
Toplam blog
: 69
: 3739
Kayıt tarihi
: 23.08.12
 
 

Anadolu Üniversitesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra, İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde Kl..