Ha Hasan kel, ha kel Hasan

Bugün Rusya’da yeni bir dönem başlıyor. Sekiz senenin ardından Vladimir Putin koltuğunu Başbakan Yardımcısı Dimitri Medyedev’e bıraktı. Dimitri Medyedev, Rusya’nın en önemli kurumlarından biri olan Gazprom’un da başında bulunuyordu. Medyedev aynı zaman da bir hukukçu.

Selef Vladimir Putin ise devraldığı batmış Rusya’yı tekrar dünyada saygın ve söz sahibi bir ülke konumuna getirerek dünyanın karşısına çıkardı.

Gerçekten Vladimir Putin kanaatimce bu yüzyıla damgasını vurmuş bir lider olarak bırakıyor koltuğunu.

Rus ve dünya tarihine adını gerçekten altın harflerle yazmış bir lider olarak, Sovyetler ihtişamından sonra ortaya çıkan ölü bir Rusya’yı dirilten, diriltmekle kalmayıp güçlü bir ülke konumuna getiren bir lider olarak bırakıyor görevini Vladimir Putin.

Putin herhalde bu başarılarının kanıtı niteliğinde olsa gerek, başka bir rolde çıkacak karşısına diğer dünya ülkelerinin.

Evet, Putin görevi devrettikten sonra dünyanın karşısına Rusya’nın başbakanı olarak çıkacak. Dünya’nın karşısına diyorum çünkü Putin başbakan görüntüsü altında yine devlet başkanlığına devam edecek.

Rusya’nın ileride ki politik kararlarına yine o yön verecek. Görevini güvenerek bıraktığı Medyedevede de bu “stajyerlik” döneminde Rus ve dünya politikasında ki bütün birikimleriyle destek verecek.

Hatırlar mısınız? Aynı şey Türkiye Cumhuriyeti Tarihinde de gerçekleşmişti. Türkiye’de gerçekten iktisadi bir devrim yaratan Turgut Özal Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda görevini Yıldırım Akbulut’a bırakmış fakat bu ciddi görevde “müstakbel başbakanını” yalnız bırakmamıştı.

Dünya Siyasi Tarihi’ni incelediğimizde bu ve buna benzer birçok olaya şahit oluruz. Yani anlayacağınız bazen liderler yer değiştirse bile rolleri ve etkinliği yine devam ediyor. Atalarımızın dediği gibi:”Ha Hasan Kel, Ha Kel Hasan”.