Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Hababam sınıfı ve Kabataş Erkek Lisesi arasındaki az bilinen organik ilişki (2)

Hababam sınıfı ve Kabataş Erkek Lisesi arasındaki az bilinen organik ilişki (2)
 

.


Bir önceki yazımızda, Hababam Sınıfı’ nın yazarı Rıfat Ilgaz’ la 1992 Nisan’ ında nasıl ve nerede karşılaştığımı, oğlu Aydın Ilgaz’ ın neler söylediğini nâkledeceğimi söylemiştim.

Bugün kaldığımız yerden devam ediyorum.

Kabataş Erkek Lisesi’ nde öğrenci olduğumuz yıllarda, Hababam Sınıfı filmlerini, şimdi olduğu gibi inanılmaz bir keyif ve coşkuyla izlerdik.

Tüm lise arkadaşlarımda benim gibiydi.

“Ne var, sadece siz mi? O yaş grubunda olan tüm gençler zaten aynı şeyi hissediyor ” diye düşünebilirsiniz. Ama biz gerçekten de farklı duygularla izliyorduk bu serileri…

Biz yatılı bir okulda okuyorduk…

Bir erkek lisesinde…

Hatırlayın bakalım Hababam Sınıfı’nı.

Misafir birkaç kız öğrenci gelmesi dışında oyuncuların hepsi erkek değil miydi?

Yatakhane sahnelerini hatırlayın?

Onlar da yatılı okuyorlardı. Peki bu benzerlikler sizce bir tesadüf mü?

Bakalım.

Hababam Sınıfı’nın yazarı Rıfat Ilgaz, Nisan 1992’de, yâni ölmeden bir yıl önce lisemizi ziyarete gelmişti. Konferans salonunda toplanmıştık.

Sevgili Rıfat Ilgaz, arkadaşım Buğra’nın koluna girmiş bir şekilde, ağır aksak ilerleyerek, toplandığımız salonun kapısından içeri girdi. Hasta ve çok yaşlanmıştı.

Oğlu Aydın Ilgaz’da yanındaydı.

O gün Aydın Ilgaz’dan duyduklarımı yıllar boyunca hiçbir basın yayın organında duymadım.

Ta ki birkaç yıl öncesinde, bazı gazetelerde görene kadar…

Neydi o gün Hababam Sınıfı’nın yazarı sevgili Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz’ın ağzından duyduklarım?

Hatıramdan ve hafızamdan hiç çıkmıyor.

Şöyle diyordu Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz:

“Ben Kabataş Erkek Lisesi’nde yatılı okuyordum. Eve ancak hafta sonları gidebilirdim. Eve gittiğimde

babama okulda yaşadıklarımızı, maceralarımızı anlatırdım. Babam, benim Kabataş Erkek Lisesi’nde

yaşadıklarımı dinlemiş, buradan esinlenmiş ve Hababam Sınıfı’nı bu şekilde kaleme almıştır."

Arkadaşlarla birbirimizin yüzüne bakıp hem çok şaşırmış, hem de çok mutlu olmuştuk.

İşte buydu.

Hababam Sınıfını diğer tüm izleyicilerden farklı bir frekansta izlememiz bundandı.

İnsanlar kahkahalarla gülerken, Melih Kibar’ın o eşsiz ezgileriyle gözlerimizden yaşlar damlamasının sebebi işte buydu…

Çünkü Hababam Sınıfı’nda izlediğimiz, normal bir lise talebesine ‘uç’ gelebilecek birçok espri ya da ‘film icabı’ diye tabir edebileceğiniz birçok sahneyi biz fazlasıyla yaşamıştık.

Mezun olduk.

Yıllar sonra bile Hababam Sınıfı televizyonda gösterildiğinde, biz eski Kabataş’lılar, özellikle 2547 Serkan Şamur'la birbirimizi arar, çıktı bizimkiler derdik.

Evet onlar ‘bizimkiler’ di.

Son olarak, Rıfat Ilgaz’ın konuşması esnasında, hayatı boyunca çok sıkıntılar çektiğinden bahsettiğini hatırlıyorum.

Çokta yüksek sesle konuşamıyordu ancak kendi ‘sessiz çığlığında’ şu şekilde haykırdığını hâlâ dün gibi hatırlıyorum:

‘141-142’yi kaldırmışlar, ne yapayım, hani benim kayıp yıllarım, onları geri verebilecek misiniz?’

Bilmiyorum hocam.

Onu bilmiyorum.

Ama tüm Kabataşlı’lar seni çok seviyor onu biliyorum.

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..