Haber Adaleti ve Haberde Hak

Helal lokma yaşamın her alanında ve çalışmanın her katagorisinde vardır. Üretmeden yaşıyorsanız, başkalarının veya varlıkların hakkı size geçiyor demektir. Yani haram lokma yiyorsunuz.

Bü üretim tüm sektörlerde hakça ve adilce olması gerektiği gibi basın-medya organlarındaki çalışma ve olayları, haberleri işlemek yayınlarda adil davranmakla da söz konusudur.

Kul hakkı sadece maddi edinimlerle zimmete geçirilmez. Bazan hizmet, habercilik faaliyetlerinin yapılmasında da kul hakkı yenir.

Nasıl mı? Günlük medya haberlerinde suçlanan bir tarafın suçlanma iddiaları medya da nasıl yer alıyor yazılıyor söyleniyor veya ekranlardan veriliyorsa! Bu haber konusunda aklanma veya asılsız çıkma durumlarında da aynı puntolarla veya haberin aynı dakikalarında bu düzeltme durumu haberlerinin de aynı verilmesi gerekir bu durum aksi halde hak yemektir. Bu da, bu mesleği veya görevi yapanlar-yetkililerce haram lokma yemekten başka birşey değildir.

Elbette asılsız iftira, çamur atma, karalama ve islami literatürde geçen ahlak dışı davranışların yaratacağı hakların ödenmesi mümkün değildir.! Basın haksızlığını yapanlar da kendilerini Müslüman zannetmesin, mutlaka Allah'tan habrsizler..

Haram lokma yiyenin de Kur'an ayetlerine göre yaptığı bütün ibadetler hamallıktır. Yani kendisini mümin zannetmesin! Yine bu işte çalışanlar eğer inançsızlar sa, o takdirde de haksız medya işlevi, etik ve hümanist değildir!

Bu sektörde hakkı adaleti görmezden gelen, bir haberi iddia olarak verirken tersi bir sonucu aynı durumda vermeyen ne inanç ve statüde olursa olsun yediği lokma haramdır. Çünkü haber konusu kişi veya kişilerin hakkını gasbetmiş oluyorlar. Karşı düzeltme durumunu veremeyecek medya, haberi de vermemelidir. Madem ki haber yapıyor ve asılsız çıkıyor doğrusunu yayınlamak çok daha mukaddestir.

Bu davranışlardan kendini hangi sınıf veya katagoriden, camiadan veya cemaatten sayarlarsa saysınlar haksızlık yapanalar İlahi adaletten kaçamazlar. Haksızlıklar kiramen katiplerince ilahi kanalara not edilmektedir.

Bu uygulama davranışlarında ve diğer hak hukuk ve helal haram noktasında Allah'ın kulu olarak bütün beşer eşittir. Diğer mahlukatta tabiî bütün haksızlıklardan hak (alacaklıdır) sahibidirler.