Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Haber ve bilgi sağlayanların ahlaki sorumlulukları

Haber ve bilgi sağlayanların ahlaki sorumlulukları
 

Gölgede sergilenen bir oyun


Kokuyordu. Sinekler uçuşuyordu. Çürümüştü ve tiksinti veren peltek bir görüntüsü vardı. Onu ellememiştim ama sanki dokunmuşum gibi bir duyguyla ürperiyordum. Avuç içimde iğrenç, yapışkan bir tabakanın varlığını hissediyordum ve kaşınıyordum. Halbuki ellerimi biraz önce yıkamıştım. Çiçek kokulu iri sabunu, ani bir hareketle avucumun içine almış, avucumdan kayma girişimini ise büyük bir çeviklikle engellemiştim. Bunu parmaklarımı kenetleyerek yapmış ve hemen ardından sabunu, ılık suyun altına tepe taklak sokmuştum. Avucumu su ile elbirliği ettirmiş, onu azdırmış, köpürtmüş, coşkulu minicik kabarcıklarını açığa çıkartmış ve böylece ellerimi, parlak, temiz ve mis kokulu bir duruma getirmiştim. Şimdi, bu durum bozulmuştu. Ellerimi yeniden yıkamalıydım. Hem de acilen.

- Ne oldu ellerin mi kirlendi? Haydi git yıka o zaman. Ellerinin kirlendiği bu kadar belirgindir ve temizlemesi de bu kadar kolaydır.

Ellerimizin kirlendiğini, kirleneceğini kolayca görürüz ama, bilginin, kavramın ve haberin kirliliğini, kirlendiğini nasıl bileceğiz? Kirlendiğinin farkına nasıl varacağız ve önlemini nasıl alacağız?

Bilgi ve teknoloji çağında yaşıyoruz. Elimizin altında fare, gözümüzün önünde google, telefonumuzun ucunda internet, salonumuzda televizyon duruyor. Bilgiye çok yakınız. Musluğun karşına durup da suyu bir hareketle akmasını sağlayacak kadar, aynanın karşısında geçip de kendimizi bir bakışla görebileceğimiz kadar. Bu, insanoğlu için müthiş, oldukça heyecan verici, alkışa değer bir gelişimdir. Bu, kültürümüzün en büyük başarısıdır.

Teknolojik gelişim sayesinde bilgiye ve habere ulaşabilme sürecimiz azalmış ve buna eş güdümlü olarak bilgi ve haber kaynaklarının sayısı da hızla artmıştır. Hem bireysel, hem de kurumsal.

Bilgi ve haber kaynaklarının bu görevi yüklenmeleri tamamen kendi seçimleridir. Kurum olsun, birey olsun; bireyin, kurumun edindiği görev, bilgi kaynağı olarak bizlere hizmet vermesi, bilgi ve haber sunması, bilgi ve haber talep eden kişinin inisiyatifi dışında gelişen bir sonuçtur. Bilgi ve haber kaynaklarının kendi kendilerine verdiği görev dolayısıyla biz bilgiye ve habere ulaşıyoruz. Bilgiyi ve haberi onlardan alıyoruz.

Bilgiye, kavramlara ve habere bu kadar kolay ulaşılması, başka bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Bilgiyi ve haberi veren kaynağın, onları ne kadar doğrulukta bize ulaştırdığını bilemiyoruz. En azından benim içimde böyle bir şüphe oluşuyor. Bu noktada, sineklerin üstünde uçuştuğu, bayat, kokuşmuş bir pelteyi ellemek üzere olan bir kişi kadar kendimi ürpermiş hissediyorum. Okuduğum bir yazıya ne kadar kolay ulaştıysam, onu başka kaynaklarla doğrulamak için de o kadar zaman harcıyorum. Sonuçta aklım, bilgi birikimim ve hatta siyasi görüşüme yakın bilgiyi, haberi ve kavramı doğru kabul ediyorum. Bu noktada bilimsel bilgi yerine değiştirilmiş bilgi, olmuş olan olayın haberi yerine, olması temenni edilmiş olayın haberi, literatür yerine gücü elinde tutan iktidarın tercihleri devreye girmiş oluyor.

Bize, bilgi ve haber vermeyi kendince görev edinmiş kaynakların ahlaki sorumluluklarının sağlamlığına güvenmek zorunda kalıyoruz. Teknolojinin ve iletişiminin bu kadar gelişmiş olmasının yanında, işin tamamen ahlaki sorumluluğa bağlı olması ne kadar ironik. Siyasi ve ekonomik çıkarların ise ahlaki sorumluluk duygularını dikkate almayacağını, onu ayaklar altına alacağını zaten biliyorum.

Bu çağda, bilgilerin, haberlerin ve kavramların manipüle edilmesi, değiştirilmesi, pompalanması ne kadar kolaysa, kirliliğe maruz kalan bir bireyin, topluluğun yitireceği zamanı tahmin etmek de o kadar zordur. Kirli bilgi, kirli haber ve kirli kavramdan kurturmak ise bir koşu lavoya gidip, elimizi yıkamak kadar kolay ve sonuca ulaştırıcı olmayabilir.

Bilgi ve haber kirliliklerinin toplumda oluşturacakları hastalıkları iyileştirme sürecini kimse kestiremez.

-
Görsel: http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/sayi57/palazoglu_files/karihboyaci2.jpg

 
Toplam blog
: 136
: 1494
Kayıt tarihi
: 16.02.07
 
 

Yaşam ışığını 1968 yılında Bafra’da gördü. İnşaat Mühendisi ve aynı sektörde yazılım geliştiren bir ..