- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Habertürk, Yiğit Bulut’un koltuğunu kaldırdı, işine son verdi
Yiğit Bulut, Habertürk TV’de “Genel Yayın Yönetmeni"ydi. Habertürk, o göreve ayırdığı kadroyu kaldırınca, Yiğit Bulut da koltuktan düştü. Bunun adı, “seninle buraya kadar” demekti.
O koltuk için, “2012 yılından itibaren Haberturk Televizyonumuzda yeni bir organizasyon modeli uygulamaya konulacağından, Haberturk Televizyonumuzda Genel Yayın Yönetmenliği kadrosu kaldırılmış”tır dendi.
Demek ki, “yeni bir organizasyon modeli”nde yer kalmayan Yiğit Bulut’a “bundan sonraki iş ve görevlerinde başarılar” dilemek kalmış.
*****
Yiğit Bulut niye kovuldu?
Aslında bu soruyu sormaya gerek. Medyada görev verilenler, kalıcı değil. Patron, gerek duyduğu düzenlemeleri yapar. Son zamanlarda, iktidara muhalif olanların işinden olduğunu duyardık. Kimi değerli televizyoncular, yeniden yapılanma adı altında, ekranlardan uzaklaştırıldı.
Yiğit Bulut’a gelince...
Düz mantıkla baktığımızda, Habertürk’te işi kalmamış/tır.
Yiğit Bulut, son zamanlarda bir “polemik”le gündemdeydi. Özellikle Hasan Cemal ile Mehmet Ali Birand’la atışıp duruyordu. Konu/ iddia, Başbakan Erdoğan’ın medya yöneticileriyle yaptığı toplantıda, Yiğit Bulut’un Hasan Cemal’i şikayet etmesi...
Şikayet neymiş?
Hasan Cemal’in Kandil Dağı’na giderek PKK yöneticileri ile röportaj yapması.
Hasan Cemal, Kandil yazılarını günlerce yayımladı. Okuyan okudu. Başbakan’ın bu yazılardan habersiz olduğu düşünülemez. Hasan Cemal gizli bir iş yapmadığına göre, Yiğit Bulut, onu nasıl, ne diye şikayet eder?
Gazeteciler arasında böyle “kayıkçı kavgası” olur; bu, o kadar önemsenecek bir durum değil/dir.
*****
Yiğit Bulut’un iktidara, başta Başbakan Erdoğan’a övgüler dizdiği biliniyor. Mehmet Ali Birand’a yanıt verdiği bir yazısında da bunu görüyoruz:
“... sizin de uzantısı olduğunuz ‘yerleşik düzeni’ kökünden söktüğü için bu halkın sevgilisi oldu ve Atatürk‘ten sonra en uzun ve güçlü iradeyi ortaya koydu, hatta belki de Cumhuriyet tarihinin en uzun iktidar dönemini Allah kendisine kısmet edecek...”
Övgüde sınır tanımayan Yiğit Bulut, nasıl olur da koltuğunu yitirir?
Hani, muhalif olsa, soruyu sormaya gerek yok.
Yiğit Bulut, alt tarafı bir koltuktan oldu.
Övgülerini sürdüreceği bir koltuğa oturabilir, bir köşeye konabilir.
Benim garipsediğim, Mehmet Ali Birand gibi gazetecinin, arkadan “teneke çalar” gibi Twitter'da "Vah..! Vah..! Vah..! Ne üzüldüm, ne üzüldüm!" diye yazması.
Çocukça bir tepki!
TURGUT ÇELİK/ Mersin