Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

Habil-Kabil'den günümüze Şam'ın kanla yazılan kaderi

Habil-Kabil'den günümüze Şam'ın kanla yazılan kaderi
 

Savaşı başlatan insan,neden savaşı durduramıyor?


İnsanlık tarihinin ilk cinayeti kabul edilen Habil – Kabil olayının Şam’ın kuzeyindeki Kasyun Dağında gerçekleştiğine inanılır.İlk cinayetten bugüne insanoğlu kana doymak bilmedi.Kimi savaş çığırtkanları da kan deryasına yeni kurbanların verilmesi için elinden geleni yapmakta.

Çıkacak olayları önceden bilen gazeteci olarak tanınan, AKP Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar’ın “hazırlıklar tamam,3 saatte Şam’dayız “açıklaması, kan ve ölüm deryasına dönen Ortadoğu’da yeni bir savaşın çığlıklarını andırıyor.Bu açıklama beni Abdullah Öcalan’ın Suriye’nin himayesindeyken oluşturulan kamuoyu baskısı günlerine götürdü.Öcalan’ı himaye eden Suriye’ye karşı basınımızda tıpkı bugünkü gibi “Allah,Allah”sesleri ile “akşam ezanında Şam’dayız” nidaları çıkıyordu.Sonrasını biliyorsunuz,Kenya’ya varan süreç ,Apo’nun yakalanması ile(!) bugüne geldi.

O zamandan bu zamana köprünün altından çok sular aktı.Apo’yu teslim alan ekipte yer alan,sorgulayan subaylar Silivri’deler.Hatta yeni anayasada  Apo’ya ev hapsinin önü açılarak İmralı’dan çıkmasını düzenleyen maddelerin olacağı konuşularak kamuoyunun kulağı konuya alıştırılıyor.

“İddialar var,efendim,iddialar var”diyerek her gün,kanal kanal dolaşarak “darbe yapılacağı”tezini işleyen necip basın kalemlerinin, 1 Mart tezkeresine karşı çıkan subayların ordudan kopartılmasına,halkın gözünde itibarsızlaştırılmalarına nasıl katkı sağladığı açık.

Silivri’deki TSK tıpkı savaş istemeyen bizler gibi Suriye ile savaşa karşı duracaktı ve Amerika ,1 Mart’ta yediği tokadın bedelini ödetecekti.Özet budur.

Peki akşam ezanı okunmadan(!), 3 saatte Şam’da olmak Türkiye’ye ne kazandıracak?

Hiç.

Kocaman bir hiç.

Savaşlarla yoğrulmuş Anadolu topraklarını yeni bir savaşın kucağına atmayın.Bu ulusun savaşlardan yanmış,yıkılmış,göç etmiş,sürgün yemiş,evlatlarını,kocalarını kaybetmiş analarına yeni acılar yaşatmayın.

Ateşle oynamayın.

ABD’nin müslüman bir ülkeye daha  müdahele ederek zaten bozulmuş façasını,sünni-şii savaşı kılıfı altında emperyalizm tuzaklarına düşmeyin.

Gaza gelmeyin.

Değil 3 saatte 30 dakikada Şam’a varma olanağımız olsa bunu insanlık için,barış için,komşu ziyareti için yapın.

1000 yıllık komşuluk hakkını,kız alıp vermeleri,akrabalığı,yüzyüze bakmanın vebâlini unutmayın.

Nereden atıldığı belli olmayan top(!)mermilerinin yarattığı toz dumanı ortadan kaldırarak asıl düşmanı kovalayın.

Dünya enerji kaynaklarının merkezinde olan ortadoğudaki karanlık tezgahlara alet olmayın.Savaşı değil,barışı yazan gazeteciler,siyasetçiler,insanlar olun.

Yüzbinlerce müslüman Irak’ta katledilip,kadınların ırzına geçilirken,Necef’te ,Tıkrit’de halk bombadan,mermiden sokağa çıkamadığı için cesetleri köpekler parça parça ederken neredeydiniz?

Neredeydi sizin 3 saatte Şam’a varacak olan iradeniz?

Günaşırı Kandil denen bölücü yatağından gelip çocuklarımızın üstüne namertçe bomba yağdıran katiller sınırı tekrar geçerken neredeydiniz?

Kandil,Şam’dan daha yakın bize,madem çıktınız yola ,önce Kandil’e gidin o zaman Şamil efendi.

Habil-Kabil’den bugüne kanla yazılan bir ülkenin kaderi yine kan,ölüm ve savaşla yazılacak.Şamil Tayyar gibiler de savaşa engel olmak yerine yangına körükle gidecek.Tarih bunu unutmayacak.

Son söz:

Nazilerin ünlü mareşali Hermann Goering demiş ki:
- Halklar savaş istemez ancak liderlerin tavına gelebilir... Bütün yapmanız gereken onlara saldırıya uğradıklarını söylemeniz, savaşa karşı olanları yurtsever olmamakla suçlamanız ve ülkeyi tehlikede göstermenizdir...

Not: Şamil Tayyar’ın açıklamaları:

http://www.ensonhaber.com/samil-tayyar-3-saatte-sama-variriz-izle-2012-10-10.html

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 242
: 1784
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

1970 doğumluyum.Karadenizin bir sahil şehrinden, hayatın güler yüzlü tarafına tutunmak için İstan..