Habur'daki mahkemede Türk bayrağı indirildi mi?

Habur'daki mahkemede Türk bayrağı indirildi mi?

Şimdilerde bu iddia konuşuluyor.

Eğer gerçekten o ‘seyyar mahkemenin’ yapıldığı salonda, PKK’lıların ‘tahrik olacağı’ sebebiyle Türk bayrağı ve Atatürk resimleri kaldırıldıysa, çok vahim bir durum var demektir ortada. Yok, bize her şey normal gibi algılatılıyorsa, o zaman bu ‘demokratik açılım’ sürecini iyice bir sorgulamak gerekir.

Muhalefetin her seferinde ‘seyyar mahkemeyi’ dile dolandırması neticesinde, hükümet kanadı çok sert bir savunma yapıyor. Bilmem ne kriterlerine ve şartlara göre bir mahkeme kurulmuştur diyor. Daha bir sürü laf. Peki Türkçesi ?

Türkçesi şu efendim. Demokratik açılım ya da ‘kürt açılımı’ gereği, Kandil ve Mahmur’dan Habur’a dağ kıyafetleri ile gelip gövde gösterisi yapanlar, ‘derin pişmanlık’ yasasından yararlandırılarak serbest bırakılmıştır. Üstelik, her seferinde ‘pişman olmadıklarını’ belirtmelerine rağmen.

Şimdi burada şu soruları sormak gerekmez mi bir vatandaş olarak;

1- 19 Ekim 2009 günü, Apo’nun emri ile Mahmur kampından ve Kandil’den gelen 34 kişi gerçekten, herhangi bir silahlı eylemde bulunmadıkları için mi serbest bırakılmışlardır?

2- Pkk’ya katıldıklarına ‘pişman olmadıklarını’ haykıra haykıra vurgulamalarına rağmen, acaba sorgulama sırasında ‘pişmanız’ deyip sonradan caymışlar mıdır ? Yoksa, pişman değiliz dediler de bize mi öyle yutturuldu ?

3- Pkk’lılar, hukuken serbest bırakılmış olsalar bile, eski Dtp, yeni Bdp’nin etekleri altında dolaşması normal midir ? Zira, bu parti, onları hem Kandil’deyken yalnız bırakmadı, hem de Mahmur’dayken… Üstelik Pkk ile organik bağları olması, silahlı eyleme katılmasalar bile yarı suçlu oldukları göstermez mi ?

4- Seyyar yada geçici mahkeme’de Express bir biçimde sorgulanmaları ne kadar ahlaki ve ne kadar hukukidir ?

5- Bu mahkeme salonundaki ‘Türk bayrağı’ ve ‘Atatürk resmi’ gerçekten, ‘tahrik edici bir unsur olarak görülüp’ kaldırılmış mıdır?

6- Eğer, Türk bayrağı’nın teröristler üzerinde tahrik edici bir unsuru görüldüyse –ki öyle bir iddia var-, pkk’lıların, en başta örgüt kıyafetleri ile sınırdan içeri girmeleri, elleriyle zafer işaretleri yapmaları, sonrasında otobüslerin tepelerinde ‘kürtçe konuşmalar yapmaları’ ve sonrasında da, daha sıcağı sıcağına Dtp’nin içerisine girip, onlarla birlikte siyasi demeçler vermeleri, kendilerinin barış gönüllüsü olduklarını iddia edip, terörist başı Apo’ya özgürlük istemeleri ve meclise gideceklerini söylemeleri, sürekli Bdp organizasyonu olan panel ve toplantılarda, pkk ve bugünkü Bdp sempatizanları haricinde kalan koskoca Türk milletini rencide edip tahrik etmemekte midir?

7- Onların tahrik olmalarına ‘Türk bayrağı’ indirilerek önlem alan devlet görevlileri, Türk milletinin tahrik olmaması için neden herhangi bir önlem almamıştır?

8- Her şey ‘demokratik açılım’ ya da ‘kürt açılımı’ içinse, bu kadar özveri ve boş vermişlik normal midir? Bunun daha sonra oluşabilecek sonuçlarına katlanabilecek miyiz?

9- Muhalefetin öne attığı bu iddia sonrası Adalet Bakanlığı herhangi bir girişimde bulunmuş mudur ? Durumu tahkik ettirmiş midir ? Ettirdiyse, bunu kamuoyu ile paylaşabilir mi ?

10- Suçsuz oldukları belirlenerek serbest bırakılan pkk’lılardan 30’u hakkında ‘terör örgütüne yardım ve yataklık ettikleri’ gerekçesiyle, tekrar neden hapis istemiyle dava açılmıştır?

11- Pkk’lıların önce dağa çıkıp, yıllarca Türkiye Cumhuriyetine düşmanlık besleyerek kamplarda yaşayan insanların etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest bırakılması, insanları benzer suçlara itmez mi ?

12- Habur’daki gövde gösterilerini yapanlara, Türkiye halkı diş bilemez hatta bu bir düşmanlığa dönüşmez mi?

13- Teröre bulaşan sonra pişmanlıktan yararlananların, tekrar dağa çıkmaları nasıl önlenecek ?

14- Son soru : Eğer bunlar gerçekten Türk Bayrağı’ndan rahatsız oldularsa, o zaman Türkiye Devleti’nin sınırları içinde ne işleri var. Irak’In kuzeyine gitsinler. Orada onları rahatsız edecek ne bir ay yıldızlı bayrak, ne de Türk askeri var.

Kürtlerle Türkler arasındaki ilişkileri sorun kıvamına getirenler, şimdi meydanlarda halkı galeyana getirmek istiyorlar.Otuz küsür yılda bu ülke bu düşmanlıkla ve pkk ile savaşta çok şey kaybetti. Teröre harcanan paralar tekrar kazanılabilir ama yitip giden canlar, tekrar geri gelir mi ?

Demokratik açılım ya da kürt açılımı etiketleri ile hazırlanan paketlerle, dağdakileri yada kamplardaki Kürt kökenlileri geri getirmeya uğraşmaktansa, buradaki Kürt kökenli çocukların dağa çıkmalarını nasıl önlemek gerektiğini düşünmek, gittikçe büyüyen Türk-Kürt ayrışmasını fazla tırmandırmamak ve kalıcı barışı sağlamak için çaba sarf edilmelidir.

Kürtlere hele ki Pkk’ılara şirin gözükmek, kesinlikle bu sorunlar çözülmez. Sürekli tavizler vererek de bu sorunlar çözülmez. Ortada var olan sorunlar ciddi bir proje ve içi dolu olan paketlerle çözülür. Ama siz daha mahkemelerdeki Türk Bayrağı’nı sorgulananlar/ yargılananlar tahrik olur düşüncesiyle bulunduğu yerden kaldırırsanız, ayrışma, kutuplama, kamplaşma, kavga, silah barut olmasın diye sürekli tavizler verirseniz, bu ülkeye karşı durup, bu topraklarda başka renkli bayrakları dalgalandırmak isteyenleri yüreklendirirsiniz.

Yine en doğrusunu elbette ki Adalet ve hukuk sistemi ve hükümetin politikaları belirleyecektir. Ama sonradan pişman olmamak için, Türk halkının da ön değerleri ve hassasiyetleri olduğu unutulmamalıdır.

../..