Hac ve Umre'ye gidecek Akciğer Hastaları nelere dikkat etmelidir ?

Hacca ve Umre'ye gidenler arasında solunum yolu ve akciğer enfeksiyonları çok yaygın olarak görülmektedir. Aşırı kalabalık, tozlu ve temiz olmayan ortamlar, yetersiz sıvı ve besin alımı, yorgunluk, klimalar ve ısı değişiklikleri ve bütün bunlara bağlı olarak vücut direncinin azalması hastalıkların ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır..                 

Boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, ateş, vücut ağrıları, baş ağrısı, halsizlik, öksürük, bazen de kusma ve ishal şeklinde belirti veren grip enfeksiyonu da Hac ve Umre sırasında çok sık olarak görülmektedir. Grip bazen bronşit ve zatüreye ilerleyebilir hatta ölüme yol açabilir. Grip ve zatüre için risk grubunda olan kişiler; 65 yaşın üzerindeki insanlar, kronik akciğer, kalp, böbrek, karaciğer veya başka metabolik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, gebeler, yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişilerdir. Bu kişilerin, mevsimsel influenza (grip aşısı) ve pnömokok (zatüre aşısı) yaptırmaları önerilmektedir. Diğer korunma yöntemleri ise; hasta kişiler ile yakın temastan kaçınmak, kalabalık ve havasız ortamlara fazla girmemek, sabun ve su ile sık sık elleri yıkamak, su ve sabun olmadığı durumlarda el dezenfektanlarını kullanmak, ağız, burun ve gözlere temas etmekten kaçınmak, grip gibi mikroplarla kirlenmiş olma ihtimali olan yüzey ve eşyaları temizlenip dezenfekte etmektir.

Suudi Arabistan’da ortaya çıkan  ve öldürücü olabilen bir diğer virüs ise MERS-CoV’dir. Şiddetli bir solunum yolu hastalığına neden olur. Aniden ortaya çıkan ciddi bir solunum yetmezliği, ateş, öksürük, veya akciğer röntgeninde enfeksiyon bulguları görülüp son 14 gün içerisinde MERS-CoV hastalığı görülen bir ülkeye seyahat etmiş kişiler MERS-CoV için şüpheli olarak kabul edilmektedir.

Hac ve Umre'de diğer önemli bir konu ise klimalardır. Düzenli bakımı yapılan klimalar sıcak yaz günlerinde ortamın nemini alarak ayarlanan ideal ısıda (23 derece) ortamı soğutur ve nefes darlığının daha az hissedilmesini sağlar. Ancak, bakımı ve temizliği yapılmayan klimalarda bir takım mikroplar (Legionella vb.) ürer ve klimadan gelen hava ile solunum yoluna ulaşır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf ve kronik hastalığı olanlarda (astım, kronik bronşit, KOAH, romatizma, şeker ve kalp hastalığı, karaciğer ve böbrek hastalığı gibi) zatüreye neden olabilir. Legionella zatürresi bazen çok ağır seyreder ve ölümlere neden olabilir.

Astım, kronik bronşit ve KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı) bulunan kişilerde, yaz mevsiminde yükselen nem oranı, viral efeksiyonlar, hava akımı ve rüzgarda bulunma, sık sık hava değişimi, hava kirliliği, tozlu ve aşırı kurak yerlerde bulunma, yetersiz sıvı alımı ve klimalar hastalığın kötüleşmesinde önemli rol oynar. Yüksek nemli ortamlar daha sıcak hissedilir ve nefes darlığı hissinin artmasına, aşırı terleme, sıvı kaybı, tansiyon yükselmesine neden olur. Astımlı hastalarda tüm bu nedenlere ilave olarak alerjenler de astım atağını tetikleyebilir. Hava sıcaklığında artış polen döneminin daha uzun sürmesi ile sonuçlanabilir. Aynı zamanda sıcak hava ile birlikte artan nem oranları iç ortamlarda küf mantarlarının ve ev tozu akarlarının üremesini kolaylaştırır. Ev tozu akarı alerjisi bulunan astımlı hastalarımız giderken yanlarında antialerjik yatak ve yastık kılıflarını götürmelerini, halı kaplı otellerde kalmamalarını öneriyoruz. Aşırı sıcak havalarda, astım ve KOAH’lı hastalar özellikle saat 12.00 ve 17.00 arasında mümkün olduğunca dışarıda bulunmamalı, bol su içmeli, aşırı efor yapmaktan ve aşırı nemli ortamlardan kaçınmalıdır. Bol sebze ve meyveli, proteinden zengin beslenmelidir.

Astım ve KOAH’lı hastalarımızın sürekli kullandıkları ilaçlarını mutlaka giderken yanlarında götürmeleri gerekmektedir. Ayrıca dışarıda bulunulması zorunlu hallerde, hastalar acil durumlarda kullandıkları kurtarıcı ilaçlarını yanlarında bulundurmalı ve ihtiyaç halinde kullanmalıdır.

Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Dr. Fulya GÜRKAN