Hacı Bektaş Veli - 2

Hacı Bektaş Veli denince akla evrensellik gelmeli.

Hacı Bektaş Veli denince akla toplumsallık gelmeli.

Hacı Bektaş Veli denince akla paylaşımcılık gelmeli.

Hacı Bektaş Veli denince akla uzlaşmacılık gelmeli.

Hacı Bektaş Veli denince akla farklı dinler ve etnik kimlikler arasında uyum ve barış gelmeli.

Hacı Bektaş Veli denince akla, demokrasi, laiklik ve kadın hakları gelmeli.

Ve Hacı Bektaş Veli denince akla çağdaşçılık gelmeli.

Hacı Bektaş’ın en önemli özelliklerinden birisi de “ÇAĞDAŞLIK”tır. Hünkâr, tutucu değildi. Nesebiyle değil, edebiyle öğünmeyi öğütler. Geçmişine saygılıdır ama “ECDATPEREST” değildir.

Bakınız 13. yüzyılda insanlığa nasıl sesleniyor: “Geçmişi anma, gelecek için bekleyişte bulunma, zaman ve mekânın gereği ne ise ona önem ver. (Fevaid, Öğüt 28)

Umarım bu söz yanlış anlaşılmaz. Hünkâr şunu demek istiyor: Soyunla, sopunla, şecerenle, mezar taşlarınla övünme. Geçmişte başaranlar zaten işlerini yapmışlardır. Sen bugün çalış ve üret. Soyunun sopunun yaptıklarına senin bir katkın olmadı ki övünüyorsun. Hayat bir bayrak yarışı gibidir. Devraldığın bayrağı daha ileri götürebildin mi? Yoksa geçmişle övünmenin verdiği miskinlikle mi yetindin? Atalarının bıraktıklarını har vurup harman mı savurdun?

İşte Hünkâr bu noktalara dikkat çekiyor. Yani “oğul babayı geçmelidir” diyor. Eğer geçmişin övüncüyle yetişen gelecek kuşaklar, gelişme doğrultusunda çaba göstermezlerse; ocak da çöker, soy-sop da dağılır.

O geleceğin üstün çabalar sonucunda kurulabileceğine inanır. Yoksa sadece beklemek, ummak miskinliktir. Kendisi zamanının tümünü dergâhında ibadetle geçirmemiştir. Sık sık halkın arasına katılarak, bizzat üretime katkıda bulunmuştur.

Hacı Bektaş, zaman ve durum neyi gerektiriyorsa onun yapılmasından yanadır. Daha ileri giderek bu düşüncesini ideal haline getirir.

Durmaz. Durağan değildir. İnsanlığa hareket halinde bir toplum öğütler ve özendirir.

Hünkâr’ın bu yaklaşımının günümüz uygarlığına katkıları çok büyük olmuştur. 13. yüzyıldaki bakışıyla 20. yüzyılı görebilmiştir. Geleceğe kalışının en önemli nedeni de bu özelliğidir.

Hacı Bektaş’ı bu günlere getiren neden O’nun yaşamın en temel noktası olan değişikliği yakalamış ve felsefesini bu yaşamsal nokta üzerine oturtmasıdır. İşte bu felsefe ve dünya anlayışı kendisini, kendisinden sonraki çağlara taşımıştır.