Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '20

 
Kategori
Anılar
 

Hacıbey

Namı Hacıbey. Asıl adı Mustafa Özgüneş. Akçakocalı. İlginç bir tanışma öykümüz var. Ben Akçakoca Vergi Dairesi'nde müdür muavini olarak görev yapıyorum. Bir gün öğle paydosunda dairenin açılmasını bekliyordum. Yanıma elli yaşlarında temiz giyimli biraz kısa zayıf bir adam geldi.Elindeki telefonu göstererek;'müdürüm bana şöyle bir mesaj geldi' dedi. Mesaj Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığından geliyor. 600 tl idari para cezası varmış.Anlattım kendisine;' ben boşta geziyorum, hiç malım mülküm yok, bankada param da yok, ne olur' dedi. Bir şey olmaz, paran olursa ödersin dedim. Sohbete başladık, saygılı konuşuyor, sempatikbirisi. Vergimükellefi olmadığı için yakınlık gösterdim.Takip eden günlerde de konuşmalarımız devam etti. Dul annesi var, annesi ona 1 lira günlük harçlık veriyormuş. Ufak tefek işlerimi de hallediyor, saat pili değiştirme gibi. Şık giyiniyor, ağzı da güzel laf yapıyor. Hikayesini anlattı. İspanya'da üç yıl cezaevinde yatmış. Eroin kuryeliği yapmış. Akçakoca'da mafya işlerine bulaşmış, bir adamı ayağından vurmuş, mahkum olmuş. Benden fidyeni bana ver mağdurum dedi, fidye verdim. Takip eden yılda da fitre verdim. Babasının Arnavut olduğunu söyledi.

Bir gün yeniaçılan bir lokanta vardı. Baktım önünde duruyor. Karnını ovaladı, açım dedi. Geldedim, etli ekmek ısmarladım. Kredi kartı da var, bankamatiği yolumun üzerinde. Bir gün bana kredi kartını ve şifresini vererek taksidimi yatırıver dedi. Yatırıverdim. Daha sonra da tekrar aynı talepte bulundu. Kendin yatır dedim. Bana;' sen kimsin, ben hakimler ve savcılar ile oturuyorum' dedi. Bir şey demedim, selamı kestim. Çay ocağında beni görünce vücut hareketleri yapıyor, dikkatimi çekmek istiyor, pas vermiyorum. Bayram geldi, yine çay ocağında oturuyor aynı hareketleri yapıyor. Yanıma çağırdım, geldi. 'ben kimim diye sordum'

Ağrı filan dedi. Bayramlaştık. Bir gün yolda daireye gidiyorum, yanıma yaklaştı;'seninle yürüyebilir miyim?' dedi. Yürü dedim.

Ben emekli oldum. Bana;' sen artık emeklisin, gel sana yemek ısmarlayayım' dedi. Hal ve hareketleri değişti. Laubali olmaya başladı. Belinde de makine ile dolaşıyor. İki kere fitre vermiştim, bir gün kendisine 'sen fakirsin' dedim. Ne fakiri deyip ceplerinden üç adet ray-ban gözlük çıkardı gösterdi. Mahkum kadrosundan Orman İşletme Müdürlüğü'ne geçici işçi olarak girdi. Daha sonra mahkum kadrosundan Milli Eğitim Müdürlüğünde kadrolu odacı olarak göreve başladı.

Arkadaşımın dükkanının önünde oturuyordum. Beni gördüğü halde selam vermeden geçti. Çok kızmıştım. Kalktım yakaladım;' niye selam vermiyorsun' diye bağırdım. Hiç sesini çıkarmadı. Saygısız cevap verseydi tokadı çakacaktım. Çelimsiz bir adam zaten. Arkadaşın dükkanında oturduk. Benden elli lira istedi. Sen artık maaşlısın olmaz dedim.

Güvenilmez, nasıl tanıştıysam bana sorun oldu. Onun hayatı yapacak bir şey yok. Yine de işime yarıyor. Düzce2de oturuyorum. Çin'den üç kargom Akçakoca postanesine geldi. Onları alıp Düzce'ye kadar getirdi.

İnşallah evlenir de bir yuvası olur, düzelir.

 
Toplam blog
: 491
: 222
Kayıt tarihi
: 15.03.11
 
 

A.İ.T.İ.A Yönetim Bilimleri Fakültesini bitirdim. Kütüphaneci ve Maliyeciyim. Emekli oldum. İlgi al..