Hacılar, Bardakoğlu'nun ''bardağını '' taşırdılar !..

Diyanet İşleri Başkanı, Ali Bardakoğlu, halîm-selîm tavırlarıyla; yumuşak başlılığıyla tanınan aydın bir din adamı...

Sakin kişiliği ve uzlaştırıcı kimliğiyle de halkın beğenisini kazanmıştır...

Fakat bu yılki HAC sezonunda, bir hayli yıpranmış görünüyor...

Sebebi de bazı Hacı'larımızın akıl-mantık almaz istekleri ve tavırları...

Bardakoğlu'nun tansiyonunu yükseltmişler...

Bir dokunan ,bin âh işitiyor !..

Buyrun dinleyelim...

''İbâdetin makbul olanı gösterişten uzak olanıdır...Her namaz, Kâbe'de kılınmış kadar kutsaldır...

Kutuplarda da Kâbe 'den değerli namaz kılınabilir...

Hacılarımıza müstakil iki kişilik odalar tavsiye ettik ve düzenlemesini yaptık...Akl-ı selîm olanlar memnun kaldı...

Ama bazıları var ki insanı çileden çıkarıyorlar...''

Son yıllarda ’Kábe manzaralı oda tutkunu hacıların torpil talepleri’ yüzünden tansiyonunun çıktığını söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Bardakoğlu, "Biri Harem’i görüp diğeri görmeyince, ’Aynı parayı verdik’ ...

Bana ulaşamazsa Ankara’dan, zevâta ulaşıyor" diye isyan edip ekliyor: "Kábe, Boğaz değil. Geleneğimizde, kitabımızda bu yok. Kâbe manzaralı oda olmaz."

Mekke’nin dönüşüm projesinden sonra Hac yapmanın daha pahalıya malolacağına işaret eden ve Harem’in etrafındaki yüksek binalarda haccın 8 - 10 bin eurodan başlayacağını, diğer hacıların ise raylı sistemle Kábe’ye ulaşacaklarını belirten Bardakoğlu, İslam kültüründe "Kâbe manzaralı oda" kavramı olmadığını savunuyor...

Adam, Kâbeyi seyredip kahve içeceği oda istiyor...

Araplar işi, iyice ticarete dökmüş...

Bardakoğlu,''Dinimizi post-modern yaklaşımlarla yıpratmaya çalışanlara karşı direnmeliyiz.'' diyor...

Bir de Ankara'dan torpil yapmak isteyip ''Başkan ilgileniver arkadaşla !..Hamili kart yakinindir'' talepleri yok mu?..

Hele bir de Kâbe'nin duvarlarına ''Fanila sürenler '' var ki ayrı bir dert...

Hacı Dayı, hasta yakınının fanilasını alıp gelmiş; Kâbe duvarından medet umuyor !..

Tıp otoriteleri,karşı çıkıyor!..

''Çevre koruma ve hijyenik tedbirler almak zorundayız...'' diyor Bardakoğlu...

'' Kanser hastaları,kutsal topraklarda son nefesimi vereyim!..'' diye yola çıkıyormuş !..

Bazılarının da Arap halılarını yüklenip, ''Mescîd-i Nebevî'den gelmiş halılarda namaz kılıyorum...'' diye gocunmaların da dinimizde yeri olmadığını açıklıyor...

Halının cinsiyle, kılınan namazın ne ilgisi var acaba ?..

Maksat gösteriş olsun...İsrafta üzerimize yok !..

Zemzem Kuyusu, yıllardır taşlarla dolu ve su yok!..Uyanık Araplar, taşıma suyu, -zemzem- diye satıyorlarmış !..

Sınırdan girerken de hepsi boşaltılıp bizim ''Şaşallarla '' dolduruluyormuş !..

Başkan, Hac için ''2 bin 50 euro'dan başka zırnık param yok!..'' diyenlerin, sonradan,lüks odalar için 2 bin euro daha harcadıklarına tanık olmuş !..

En çok para harcayanların başında :Türkler olduğunu vurguluyor...Arap şeyhleriyle yarışırcasına...

''Bir hacı, diğerine haber vermeden çarşıya gittiğinden büyük kargaşaların yaşandığını ve devletlerarası savaş nedeni bile sayılabileceğini ''vurguluyor...

Dönüşte de önemli sıkıntılar yaşanıyormuş...Arap yetkililerin hacıları,hava alanlarında aşırı beklettikleri görülüyormuş...

''Evdeki hesap çarşıya uymayınca paralar suyunu çekiyormuş !..''

Böyle olunca da hacılarımıza ''Şeytan musallat oluyor ve hacılar arasında sıkıntılar,küslükler;hır-gürler çıkıyor !..

Otobüste,güle oynaya gelenler;dönüşte birbirleriyle küs olarak yurda dönüyorlar !..'' diyor.

Bir bilen, böyle söylüyor...

Bardakoğlu'nun tansiyonunu yükseltmeye kimsenin hakkı yok !..

''Dimyat'a pirince giderken;evdeki bulgurdan '' olanlar !..

Böyle de günaha girilir işte !..

Anlaşılan,böylece yeni bir ''Hac sosyetemiz '' ortaya çıkmış oldu !..

Biz de ''Akl-ı selîm galip gelsin '' diyoruz...





http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&KategoriID=&ArticleID=1026935&Date=11.12.2008&b=Hacilar