Hacker etiği mi? Protestan etiği mi?

Hacker Etiği mi? Protestan Etiği mi? ("Dekan" aslında manastırda bir görevliydi.)

"Hiçbir özgür insan bir şeyi köle gibi öğrenmemelidir" Platon

"Medeniyet ekseriyetle yiyecek peşinde koşmaktır; kalkınma ise yiyeceğe ulaşmayı her gün daha da zor hale getiren gelişimdir. " Lin Yutang

"Konuşmak ve öğretmek efendiye yakışır. Öğrenciye sesiz olmak ve dinlemek düşer." Aziz Benedictus

"XVII. Yüzyıldaki bilimsel devrimin anlamı, güya skolâstik öğretinin geride bırakılması ve yerine sürekli yeni bilgiler için çaba harcayan bir bilimin gelmesi olacaktı. Oysa üniversite, skolâstik eğitim modelini ve hiyerarşisini, kullandığı terimlere kadar muhafaza etti.( Örneğin "dekan" esasında manastırda bir görevliydi). Bilimsel devrim 400 yıl önce gerçekleşti fakat;...."

Yukarıdaki tüm pasajlar Ayrıntı  yayınlarından çıkan Hacker Etiği (Pekka Himanen) adlı kitaptan.

Hacker Etiği adlı kitap, aslında Protestan Etiği’nin karşısına eğitimden, çalışma yaşamına, hobilere, para kazanma anlayışına Hacker Etiği’nin prensiblerini koymaya ve anlatmaya çalışmış. Kitap bu nedenle bilgisayar dünyasını aşıp günlük hayatımızı, bakış açılarımıza kadar yaşadığımız dünyayı sorguluyor. Ve aynı zamanda Linux’un ortaya çıkışını, Gates’in de bir zamanlar bir hacker olduğunu bu kitaptan öğrenebiliyorsunuz.

Kitaptan üç pasaj daha:

Hackerler, hiyerarşiye dayanan işletme biçimine, içinde insanların kolayca aşağılandığı bir kültür yaratması gibi etik nedenlerden ötürü karşı dururlar.

Kapitalist başarı yalnızca araştırmacılar(Merton’un anladığı şekilde) “komünist” kaldığı sürece mümkündür.

Stalman’vari bir hacker 'Günümüz kapitalizmi, bilimsel komünizmin sömürülmesine dayanır!' diye ilan etmek için ilham dolu olabilir.