Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '08

 
Kategori
Blog
 

Hadi 2009’un 2008’den güzel olacağını umalım.

Hadi 2009’un 2008’den güzel olacağını umalım.
 

Bu 2008 yılındaki son bloğum. 182 rakamına ulaşmışım. Herhalde bu rakamın yüzde yirmisi kadarını da silmişimdir.

Neden silmişim?

Hoşlanmadığımdan. Birine kızıp da çalakalem yazdığım için. Daha bir dolu neden sayabilirim. Ama en önemlisi düşüncem değiştiği için sildiklerim oldu. Düşüncelerimiz şüphesiz değişebiliyor. Sürekli birbirimizi okuyor, kimi zaman iğneliyor, kimi zaman direkt vuruşlar yapabiliyoruz. Doğal olarak etkileniyoruz. Hepsi de insani.

Geri dönecek olursak, sildiklerimin genelde yorumsuz olmalarına dikkat ediyorum. Ama beni affedin, yorumlular da bu arada gidebiliyor. En çok onlara üzülüyorum.

***
Bir iki kez kendime ne yapıyorum türünden sorular sormama karşın halen buradayım. Sanırım artık ev sahipleri arasına karıştım. Pek bir şey beklemiyorum. Sadece okumak ve yazmak istiyorum. Örneğin, magazin yazma beni rahatlatıyor. Bu yazılarımın en kopuklarında bile mutlaka bir bilgi olsun istiyorum. Araştırıyor ve yayına veriyorum. Bakılırsa hiç de boş olmadıkları görülebilir. Şiirimsileri en kızdığım anlarda patlatıyorum. Denemeler de bu arada benden kopup gidiyor. Sonra arkadaşların yazdıkları şiirleri görünce utanıyorum. Haber kategorisi ve alt başlıkları favorim…

Bazı yazılarımın kategorilerine ise sağ olsunlar editörlerimiz karar veriyor. Herhalde saçma sapan bölümlere yuvarladığım için. Ancak söylemeliyim ki, son yazdığım bloglara kategori bulamadım. Şu dizi halinde olanlara… Tamam, sosyolojiyi de ilgilendiriyor, tarihi de ilgilendiriyor ama antropolojik çözümlemeler de var. Uluslararası ilişkiler, dünya, yaşam, psikoloji yani her alana konulabilir. Bana bunlar biraz disiplinler arası gibi geldiği için blog kategorisinde yer almalarını istedim. Aslında ta oralardan güncel bir konuya geleceğim. Neyse, son çözümlemede benden çıkmaları önemli… Biraz daha kalsalar kafalara geleceğim.

***
Aslında söylemek istediğim bunlar değildi. Lafı uzatma gibi bir huyum olduğu için bazen kendimi toparlamada güçlük çekiyorum. Eşim, araba kazasında çenemin kırıldığı “o” günü milat sayıyor. Artık özlemle kutlanan çene kırılma yıldönümümüz bile var.

Asıl konuya gelelim.

Bulunduğum süre içerisinde yaptığım ya da yazdığım herhangi bir yorum ya da yazı nedeniyle kırdığım veya bana kırıldığını düşünen arkadaşlarımdan, dostlarımdan, beni “yazan” sayıp yazılarımı okuyanlardan, evdeki hesabımı açık unuttuğumda kızımın yorumlarından nasibini alanlardan özür diliyorum.


Bana katlanan, en önemlisi görevleri gereği tüm yazılarımı okumak zorunda kalan editörlerimizin,

Tüm okuyan okumayan, yorum yazan yazmayan, e-posta ile bana ulaşan ulaşamayan dostlarımın,

Tüm Türkiye’nin,

Yeni yılını kutluyorum.

Sevgi ve barış diliyorum.

Savaşların, acıların ve felaketlerin, geçip giden koca bir yıl gibi geride kalmasını umut etmek istiyorum.

Saygılarımı sunuyorum.


Mustafa Tayfun.

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..