Hadi bakalım şimdi ne yapacaksınız?

Arap Birliği bir açıklama yayınlayarak oldukça önemli noktalara değinmişler. Öncelikle onlardan bahsedelim kısaca:

i) Arap olmayan tarafların, Arap ülkelerindeki gelişmelere, yıkıcı bir şekilde karışmasından rahatsızlık duyuyoruz,

ii) Amacımız, Filistin halkının tek temsilcisi Filistin Yönetimi ve Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) desteğimizi canlandırmak, Arap barış girişimine destek vermek için Arap birliğini güçlendirmektir.

Şimdi bu açıklamalardaki detaylara bakacak olursak, bu sözlerin hedefinin hem yıkıcı bir şekilde davranan, hem de FKÖ’nü bir kenara bırakarak İran’ın destek verdiği HAMAS’a arka çıkan Erdoğan ve ekibinin olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. O nedenledir ki İran’dan bu süreçte çok büyük saygı ve sevgi görmüştür. Ancak gelin görün ki olayın asıl sahibi Araplar daha temkinli yaklaşmış ve “kardeşim biz zaten hasta adam Osmanlı’ya söyleyeceklerimizi söylemiş, yapacaklarımızı yapmıştık; siz bir daha aynı senaryolarla neden karşımızı çıkıyorsunuz” anlamına gelecek ifadelerle, Araptan daha çok Arap olma sevdasındaki bizim vatandaşlarımıza…

Kardeşim siz ne akıllanmaz, siz ne laf anlamaz insanlarsınız…

Araplar milliyetçilik yapıyorlar ve bizleri istemiyorlar, bizleri kardeş filan gibi görmüyorlar… Bunu defalarca dillendirdiler; o nedenle de zaten İran ile Arap Birliği arasındaki ilişki de oldukça zayıftır.

Sizler de utanmadan, yüzünüz kızarmadan sürekli olarak aynı hayalleri görüp duruyorsunuz… Ben artık o adamlara da bir şey demiyorum, bizdeki Müslümanlığı Araplık sayan zihniyet akıllanıp, aydınlanmadığı sürece sürekli hayal kırıklıkları yaşamamız normal… Adamlar niyetlerini açık açık dillendiriyorlar ama bizler kendi kendimize gelin güvey olmaktan başka bir şey yapmıyoruz…

Sizler “ümmet” diye diye bu toprağın insanlarının enerjisini, birikimini oraya-buraya dağıtma saflığı içerisinde debelenirken, elin adamı alıyor başını gidiyor ve yaptıklarınızın her hangi bir değeri bile kalmıyor… Sizler duygusallıkla gözyaşı dökerken, Fransa ve Mısır devreye giriyor ve sizleri arka plana itiyor… Sizler gözyaşlarıyla yardım kampanyaları açarken, İran’dan, Yemen’den ve adını-sanını duymadığım diğer birkaç ülkeden alkış alıp sevindirik olurken, elin adamları aklıyla sizin önünüze kırıveriyor…

Gelin artık akıllanın! Gelin artık Osmanlı artığı şu Araplık sevdanızı bir kenara bırakın ve Mustafa Kemal Atatürk’ün doğrularını tamamen kabul edin… Araptan çok Arapçı olmayın yani… O zaman gerçek aydınlıkla tanışır; o zaman sonsuz mutluluğun ve huzurun ne olduğunu anlarsınız…