Hadi Bana Eyvallah...

Akşam, yanlı yayın yapan bütün televizyon kanalları (gerçi yanlı olmayan kanal yok gibi ya) Binali Yıldırım'ın tivit konusunu işlerken alt yazı olarak şöyle geçtiler ;'suskunluğum YSK karar sürecine saygımdan dolayıdır'..

Tartışmaya katılanlar da programı sunanlar da sadece Yıldırım'ın bu sözünü tartıştılar. Oysa tivit'in devamı var.

Tam olarak şöyle;

"Son günlerde seçim süreciyle ilgili suskunluğumu yanlış yorumlayanlar var. Bilinmelidir ki bu tutumum YSK karar sürecine saygımdan dolayıdır. Süreci partim ve yetkili kurullarımızla yakından takip ediyorum. Seçmen söyleyeceğini söyledi. Artık söz YSK'nındır. Nokta. Saygılarımla"

"Seçmen söyleyeceğini söyledi" cümlesi önem arz etmesine rağmen Yıldırım'ın bu sözünü es geçerek sadece 'YSK karar sürecine saygımdan dolayı susmaktayım' sözü tartışıldı.

Binali Yıldırım 'seçmen söyleyeceğini söyledi' açıklamasıyla aslında seçimin kaybettiğini kabül ediyor ancak medya hala ısrarla dolaylı şekilde Adalet ve Kalkınma Partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandırmanın peşine düşmüş..

Yıldırım kendisi söylüyor 'seçmen söyleyeceğini söyledi' diye.

14 bin oy farkıyla seçimi sonlandıran kim?

Ekrem İmamoğlu..

Binali Bey bile rakip olmasına rağmen (ki doğrusunu da yapıyor) 'seçmen söyleyeceğini söyledi' diyor siz yanlı medya hala afedersiniz ama öküzün altında buzağı aramaya çalışıyorsunuz.

Öküzün altında buzağı ne arar.

Meme veremez öküz. Dolayisiyle buzağı da öküzün altında işi olmaz.

Ekrem İmamoğlu resmi olmayan sonuçlara göre seçimi kazanmış, YSK'nın seçim kararının açıklanması bekleniyor.

Gerçi 16 Nisan referandumunda YSK tarafından seçimlerin bitimine 2 saat kala 'mühürsüz oylar geçerli sayılır' yasasını çıkardığında aslında güveni yitirmiştir ama bu sefer ülkenin kırılma noktasının yaşanmakta olduğu bu seçim sonuçlarıyla birlikte umarız en doğru kararı verecektir YSK.

Ne pahasına olursa olsun 16 Nisan referandumunda muhalefet kıyameti koparmalıydı YSK'un o kararına ve ipleri karşı tarafa verilmesini engellemeliydi hukuk kuralları doğrultusunda.

Kuzu kuzu referanduma 'evet' denildi şimdi de YSK'undan İmamoğlu'nun lehine karar çıkarması bekleniyor.

Sağduyu duygularım İmamoğlu'nun lehine karar çıkacağını söylüyor. Çünkü çok vijdan gerektiren bir durum söz konusu, aynı zamanda 82 milyonun dönüm noktası.

İstanbul demek aynı zamanda ülke demektir siyaset arenasında. İmamoğlu'nun halka vermiş olduğu samimi dürüst ve kucaklayıcı mesajlarla halkın sevgisini kazanarak özlenen siyaseti bulmaya çalışıyor vatandaş aslında ve kısa sürede İmamoğlu bunu başardığını görüyoruz.

İstanbul'da seçimlerin iptali söz konusu olduğunda (-ki böyle bir şeyi AKP'nin de isteyeceğini zannetmiyorum) İmamoğlu'nun oy oranında patlama yaşanacağı öngörülebilir ancak İmamoğlu'da seçimlerin yenilenmesini istemez istemiyor.

Şu bir gerçek.1 Nisan günü bir yazı kaleme aldım 'İmamoğlu ülkenin 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı olabilecek donanına sahiptir' diye..

Türkiye'de yeni bir siyaset anlayışı doğmuştur İmamoğlu ile birlikte. İmamoğlu İstanbul Büyükşehir koltuğuna otursun veya oturmasın ülkede sevgi odaklı yeni bir siyaset anlayışı doğmuştur.

Sevgi, paylaşmak, saygı, hoşgörü zaten var olan ama kapitalizm sürecini yaşayan ülkede kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimizi İmamoğlu sayesinde toplum hatırlamış oldu.

Bu değerlerimize sahip çıkmadan asla ülke olarak muasır medeniyetler seviyesine ulaşmamız mümkün olmayacaktır.

Hadi bana eyvallah...