Hadi geçmiş olsun!

Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu son karar ne anlama gelmektedir? Şu: Ülkeyi A’dan Z’ye ele geçirme ve kendi gerici düşüncesine göre dönüştürme yönündeki kararlı ilerleyişini kesintisiz sürdüren AKP iktidarının önündeki son engel de ortadan kalkmıştır.

8 yıllık AKP iktidarı boyunca onun bu niyetini anlayıp karşı çıkışlarda bulunan tüm kurumlar ya birer birer çözüldü, ya AKP’leştirildi, ya da devre dışı bırakıldı. TBMM… AKP’leştirildi. Cumhurbaşkanlığı… AKP’leştirildi. TRT… AKP’leştirildi. Yerel yönetimler… Üçte ikisi AKP’leştirildi. Yazılı ve görsel medya… Yarısı yandaş, öbür yarısı korkudan sinmiş durumda. (Cumhuriyet, Sözcü, Yeniçağ ve Art Tv’nin okuyucu ve izleyici kitlesi yandaş medyaya göre devede kulak sayılır.) YÖK… AKP’leştirildi. Sivil Toplum Kuruluşları… Karşı olanlar Ergenekoncu tehdidiyle saf dışı bırakıldı, sindirildi, susturuldu. AKP’nin gerici ilerleyişi önünde iki engel vardı: Ordu ve yüksek yargı… Başbuğ ile birlikte ordu da saf dışı bırakıldı. Yüksek yargı çözülmüyordu. AKP, “anayasa reformu paketi” adıyla “yola devam” diyerek yüksek yargıyı da AKP’leştirmeye yöneldi. Yüksek yargıyı AKP’leştirecek olan değişiklikleri CHP Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Son umut, yüksek yargıçların bu gidişe dur diyeceği ve anayasa değişiklik paketini iptal edeceği yönündeydi. Anayasa Mahkemesi bunu yapmadı / yapamadı; ve kendi ipini kendi çekti. Bundan sonra AKP’nin “Durmak yok, yola devam” ilerleyişinin önünde hiçbir engel kalmamıştır. 12 Eylül 2010’da yapılacak olan referandumda büyük bir çoğunlukla “evet” oyu çıkacağı çarşambadan sonra perşembenin gelmesi kadar kesindir.

Oyunu iki kilo makarnaya satan insanların çoğunlukta olduğu bir ülkede yaşadığınızı unutmayın. Yurdum insanı, halkoylamasında neye evet diyeceğini bilmeden sandığa koşup Recep Tayyip’in tek adamlığı için, gemiciklere yeni gemiler katılması için, laik TC’nin ruhuna fatiha okunması için, Atatürk Devrimlerinin müzelik olması için, aydınlığın sonu / karanlığın yoğun bir biçimde başlaması için “evet” oyunu güle oynaya kullanacaktır. Kendini yakacak olan ateşe odun taşıdığını bilmeden… Bundan hiç kuşkunuz olmasın.

Çözüm mü? Demokratik kurallar içinde AKP’nin önünü kesmenin hiçbir yolu kalmamıştır. Yani, atı alan AKP Üsküdar’ı geçmiştir; köprüden önceki son çıkış geride kalmıştır. Bu ülkeye ve bu ülkenin aydınlık insanlarına geçmiş olsun!

Mustafa Hakkı Kurt