Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

Hadi şimdi de, çıkarabiliyorsanız çıkarında, onu da bir görelim..? Hani kavuştunuz ya özgürlüğe..?

Hadi şimdi de, çıkarabiliyorsanız çıkarında, onu da bir görelim..? Hani kavuştunuz ya özgürlüğe..?
 

AKP'li kadın milletvekili: Sevde Beyazıt Kaçar


Doğrusu ya bir protez bacakla atılan gol, efendi hazretlerinin filelerini, parçalamış da geçmiş. Efendim olay bir maça dönüşünce, girişi de böyle olur. AKP’li kadın milletvekilinin konuşmasını aynen yazıyorum:

“ Dönünce ne yaparız?”

“ Yani, ben bir daha açamam.”

“ Yani açtım mı, kendimi kötü hissederim.”

“ Çünkü buraya geliyorsunuz, tertemiz oluyorsunuz. “

“ Sonra bile bile git, tekrar günah işlemek.”

“ Yani, bana göre öyle.”

AKP’li kadın milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar’ın, Habertürk TV, Başkent Gündemi adlı programda, gittiği hac ile ilgili izlenimleri ve ne hissettiğiyle ile ilgili yaptığı konuşma, işte aynen böyle.

Demek ki neymiş? İşte özgürlük değilmiş..!

Eğer demokrasi adına yapılan bir özgürlük savunusu ise, buna ancak esarete girebilme özgürlüğü denir.

İşte sonradan da çıkamıyorsunuz. Bunu da kendi ağzınızla söylemek durumunda kalıyorsunuz.

İşte herkesin bildiği, ancak kimsenin söylemediği başı açık kadınlar hakkındaki düşüncelerinizi, açıkça ifade de ediyorsunuz.

Bir telaş içinde yalancılıkla suçlanan Sayın Şafak Pavey ise, konu ile ilgili olarak Millet Meclisi kürsüsünden aynen aşağıdaki konuşmayı yapmıştı:  

“BAŞI AÇIK OLANLAR KİRLENMİŞLER MİDİR?”

“Oldukça merak etiğim bir ayrıntı var. İnanç gösteri için kullanılabilir mi? Büyük bir ruh temizliğinden doğan muhteşem bir tevazu ile yaşanması emredilmiyor mu? Buraya gelmeden önce, türbanlı vekillerimizin konuşmalarını taradım. Başkalarının özgürlüklerine dair tek bir kelime kullandıklarına rastlayamadım. Kendi inanç özgürlüklerine gösterdikleri hassasiyeti, Ruhban Okulu, azınlık okulları, cem evleri, bir inanç biçiminin mundar olarak ilan edilmesi gibi sorunlu inanç alanlarında göremedim. Mesela bilimin özgürlüğünü kelepçeleyen YÖK hakkındaki fikirlerini de bilmiyorum. Ama şu hakareti bütün haberlerde duydum: “Başımı açarak, bir daha kirlenmeyeceğim.” Bu durumda başı açık olanlar kirlenmişler midir? İnanç üstünden öbürünü kirli ilan edebilmek kimin haddi olabilir?”

Sayın Şafak Pavey’yi yalancılıkla suçlayanlar ile doğruyu söylediğini iddia edenler de İnternette aynı programı döndürüp duruyorlar ki, kendilerini ispatlaya bilmek için ellerinde başka bir kanıt da yok zaten.

Buyurunuz, yalan mı söylüyor yoksa doğrumu? işte siz karar veriniz.

İşte kişinin en büyük hatayı yaptığı an da, zaten kendisini en güçlü hissettiği andır. O zamana kadar ağzınızdan çıkan sözlerle kimse beyninizden geçenleri bilemez. İşte en güçlü olduğunuz düşündüğünüz anda da, kendinizi saklama gereği hissetmez ve içinizi olduğu gibi döküverirsiniz.

O zamanda size bu soruları sorarlar işte. Bir cevap veremezsiniz, ancak bir telaş içinden yalancılıkla suçlarsınız.

Artık siz şimdi başı kapalı ve açık kadınlar, birbirinizin yüzüne nasıl bakacaksınız?

Görüyor musunuz?

İş geldi nereye dayandı?

Ve bakalım daha nereye gidecek?

İyi lokma var bu işte.

Birileri, nasıl yani, ben şimdi kirli miyim? Diye sorsa da, pek de bir şey, fark etmiyor yani.

AHMET ELDEN  

 
Toplam blog
: 138
: 5557
Kayıt tarihi
: 05.10.11
 
 

1968 Afyon doğumluyum Antalya'da yaşıyorum. Antalya end. meslek. lisesinden sonra Anadolu Ünivers..