Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '19

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hadi

Hadi kahve eşliğinde sinir olduklarımızı yazalım

*Küçüklüğümden beri yer yatağında uyumayı çok severim. Vücudum dinlenir. Uyuduğumu hissederim resmen. Lakin odada gezinen biri yerdeki yatağa basıp geçtiğinde sinir olurum. Birde yatağın üzerine çanta konulması. Çok sinir bozucu bir hareket değil mi?

*Yağmurlu havada ıslanan pantolon paçalarıyla eve girilmesi de çok gariptir. Kıvır paçalarını yahu basit düşün.

*Mesaj yazarken yazdığın değil de otomatik kelimelerin gitmesi. İnsan havale geçirecek gibi olmuyor mu?   Türkçe kelimelerin kısaltılması mesela slm, nbr, cnm…  

*Sokak kapısının önünde bir sürü ayakkabı ve çöp olması da abes bir durum

*Bir de inadına sevmek. İnadına Atatürk. İnadına bu parti. İnadına şu takım… Neyi savunduğunu bilmeyen insanların inadı…

Bu konuyu şöyle izah edeyim.
    Neye göre
    Kime göre
Bu sorularının cevabı senin savunmaların olmalı. İnatla değil.

Atatürk’ü ona, minnettar olduğun için sevmelisin. Dinini sana ve senin değerlerine sahip çıktığı için sevmelisin. Partini senin fikirlerine uygun olduğu için sevmelisin. Takımını iyi oynadığı için sevmelisin…  

*Market poşetlerin sokakta olur olmaz yere konması sonra aynı poşetleri mutfak tezgâhına bırakılması

*Dekolte kıyafetlerin, mini eteklerin, göbeği açık bluzların oram gözüktü buram açıldı diyerek sağa sola çekiştirilmesi. Belki rahat edemiyoruz ya da hakkını vererek üzerimizde taşıyamıyoruz ama inatla bunları da giyiyoruz. Bakın bir inadına daha

*Özür dilemek. Ne diyor Orhan Gencebay “Hatasız kul olmaz hatamla sev beni… Şaka şaka özür dilemek derken, özrün dilde kalmasından bahsediyorum. Özrün basite indirgenmesinden bahsediyorum. Kusurumuzu kabul ederek bunu sözden ziyade özrü hal ve hareketlere yansıması pişmanlığın daha iyi anlaşılmasını sağlamaz mı?

Benden bu kadar kahvem bitti falımı da kapattım. ohh mis

 

 
Toplam blog
: 58
: 264
Kayıt tarihi
: 19.03.17
 
 

Var bi'hayalimiz  ..