Hadise kaçç!!!

Eurovision şarkı yarışması finallerine gelindi. Hadise hastalandı. Dayanamadı kızcağız.

Olayı şöyle bir inceleyelim. Hadise için oriyantalizm kokan ritimlere sahip bir şarkı seçildi. Birilerine göre Türk kültürüne uygun değil. Mesela bir ilahi seçilebilirdi.

Türkiyeyi temsil için Avrupa'da doğup büyümüş Türk kültüründen bihaber bir kızçağız seçilmiş. Yanlış… İç anadolunun güzide bir köyünden olabilirdi.

Tanıtım CD lerinde TRTnin istediği kıyafeti giymemiş. İtaatsiz... Yanlış. Oysa burası Türkiye. Sen madem ki kadınsın, erkeklerin istediği gibi giyineceksin.

Final kıyafetin yine bir rezalet. Ne o öyle dansöz kıyafeti. Türkiye'de öyle bir kıyafeti giyen insan mı var. Son bin yılda bir iki densiz öyle kıyafet giydi diye vatandaşlıktan ihraç edildi. Haberin yok mu. Kimse söylemedi mi sana?

******

Yorumları okuyorum. Düzgün fiziğini, güler yüzünü, pozitif enerjisini kıskanan bir kısım kadın söylemediğini bırakmamış. Hanımlar ayıptır. Bence bu yorumları yapanların büyük çoğunluğu aynaya bir baksınlar, kıskançlıklarından utansınlar.

Bir iki söz de erkeklere. Hani o televizyon ekranında göründüğünde, ağızlarının suyunu silmek için beş paket kağıt mendille ekrana kilitlenen zavallı erkeklere. Ne o. Kızcağızı birkaç kez seyrettiniz diye malınız mı sandınız. İstediğiniz kıyafete sokmaya çalışıyorsunuz.

Birde işin sözde kültür, milliyetçilik boyutu var. Ne sözleri, ne melodisi Türkçe olmayan bir şarkının Türk kültürü ile ne alakası var ki. Sorarım sizlere; Aynı şarkıyı mesela hadise kızımız değilde İngiliz Juliet söyleseydi Türk kültürünü mü yansıtacaktı? Komik olmayalım lütfen. Kaldı ki, bu organizasyon bir kültür organizasyonu değil, bir şov organizasyonudur.

******

Hadise kızım. Sen en iyisi yarışmaya birkaç saat kala çık ekranın karşısına. Bütün bu çarpıklıkları açıkla ve yarışmadan çekil. Suratımıza yiyeceğimiz böyle bir şamar belki bizi kendimize getirir.

Salı, Mayıs 12, 2009