Hafıza-i beşer nisyanla maluldur

Sabah evden çıkarken oğlum arkamdan sesleniyordu;

- Anneee bak sakın unutmaaa !..

Tamam, bu ses kulaklarımda, hatta tonlamasıyla, vurgularıyla birlikte ama unuttum işte… Neyi unutmayacağımı unuttum.

Geçen gün de alışverişte kredi kartımın şifresini hatırlayamamıştım. Allahtan yeterli nakit vardı yanımda da mahcup olmadım.

Sizde de oluyor mu böyle garip unutkanlıklar? Anahtarınızı koyduğunuz yeri unutuyor musunuz siz de? Ya da biraz önce telefonda adını söyleyen kişiye hitap etmeniz gerektiğinde adını unuttuğunuzu fark ediyor musunuz?

İşte canımızı sıkan, kendimizi kötü hissettiren, bazen bizi zor durumda bırakan unutkanlık hallerinin sebebi yoğun stresmiş. Ama tek sebep bu değil tabii…

Uzmanlar unutkanlığın pek çok sebepten kaynaklanabileceğine dikkat çekiyorlar. Demir eksikliğinden tutun da kandaki kötü kolesterol yüksekliği, düzenli kullanılan bazı ilaçlar unutkanlığa sebep olabiliyor.

Unutkanlığımız günlük yaşantımızı aksatmadığı sürece çok da önemli değil. Unutmayın ki unutmak da lazım bazen bazı şeyleri :) Ama unutuyoruz diye günlük yaşantımızda sorunlar yaşayacak olursak o zaman önemsemeli ve gerektiğinde uzman bir psikiyatr ya da nörologdan yardım almalıyız.

Düzenli ve doğal beslenmeyle özellikle protein ağırlıklı bir diyetle ve B vitamini takviyesiyle unutkanlık büyük ölçüde izale edilebiliyor.

Unutmadan :) bir de İbrahim Saraçoğlu formülü var unutkanlığa ilaç; bir ay süresince havuç suyu içecekmişiz, zehir gibi bir hafızamız olurmuş :) Bu formül söylenirken beta karotenin renk veren bir özelliği olduğu göz ardı edilmiş olabilir mi diye düşünmedim değil… Hafızamız güçlenecek diye turuncu insanlara dönüşür, yeni bir tür oluştururmuşuz, düşünsenize… Hele bir de kulaklarımızla ön dişlerimiz de uzarsa bonus…