- Kategori
- Deneme
Hafta ve hatta
Kız Kulesi'nden Haydarpaşa Garına yol alan deniz otobüsünün dalgasında senin çırpınışların vardı
Pazartesi:
Kapımın aralığını biraz daha itekledim ellerimle, seni gelir belki diyerek
Bile bile gelmeyeceğini, kendimi kandırdım aslında
Salı:
Penceremin camına vuran bir yağmur damlası sanki ayak seslerindi
Kulağımdan bir türlü gitmeyen ses tonunda kalbime heyecan veren
Çarşamba:
Bir türlü ilk seferde yakamadığım sigaramın dumanında oluşan dalgalarda sen oldun
Biri biterken diğeri başlayan sıcak yaz gecelerinde odamın duvarına senin silüetini kazıdım
Perşembe:
Kız Kulesi'nden Haydarpaşa Garı'na yol alan vapırların dalgasında senin çırpınışların vardı
Yoktun aslında ama...Peki martıların çığlığında neden senin haykırışlarını duymaya başladım
Cuma:
Cumadan cumaya ayak bastığım cami avlularında abdest alan beyaz sakallı yaşlılara bakarken, geçen yıllarım
İmamın hutbe okurken bahsettiği Cennetteki yeşilliklerde senin ayak izlerin vardı
Cumartesi:
Her zaman yağını bol atarak kızarttığım patatesler kızarırken, seni gördüğümde yüzümün kızardığını
Mahallede top koşturan çocukların ayağındaki çamurda, sana olan koşmalarımı aklıma getirdim
Pazar:
Yine ve yeni bir gün daha doğuyor....diyerek hüzünlendiğimde benden yitip gidenleri,
bende kalmasını istediklerimin neden beni istemediklerini sorguladım...VE GÜLDÜM...
Yine bir PAZARTESİ:
Yoksun.....Hatta...Olmasan da olur...
Kapımın aralığını biraz daha itekledim ellerimle, seni gelir belki diyerek
Bile bile gelmeyeceğini, kendimi kandırdım aslında
Salı:
Penceremin camına vuran bir yağmur damlası sanki ayak seslerindi
Kulağımdan bir türlü gitmeyen ses tonunda kalbime heyecan veren
Çarşamba:
Bir türlü ilk seferde yakamadığım sigaramın dumanında oluşan dalgalarda sen oldun
Biri biterken diğeri başlayan sıcak yaz gecelerinde odamın duvarına senin silüetini kazıdım
Perşembe:
Kız Kulesi'nden Haydarpaşa Garı'na yol alan vapırların dalgasında senin çırpınışların vardı
Yoktun aslında ama...Peki martıların çığlığında neden senin haykırışlarını duymaya başladım
Cuma:
Cumadan cumaya ayak bastığım cami avlularında abdest alan beyaz sakallı yaşlılara bakarken, geçen yıllarım
İmamın hutbe okurken bahsettiği Cennetteki yeşilliklerde senin ayak izlerin vardı
Cumartesi:
Her zaman yağını bol atarak kızarttığım patatesler kızarırken, seni gördüğümde yüzümün kızardığını
Mahallede top koşturan çocukların ayağındaki çamurda, sana olan koşmalarımı aklıma getirdim
Pazar:
Yine ve yeni bir gün daha doğuyor....diyerek hüzünlendiğimde benden yitip gidenleri,
bende kalmasını istediklerimin neden beni istemediklerini sorguladım...VE GÜLDÜM...
Yine bir PAZARTESİ:
Yoksun.....Hatta...Olmasan da olur...