Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '07

 
Kategori
Haber
 

Haftanın getirdikleri 16 Eylül 2007

Türkiye: Haftaya Ankara'yı kana bulamayı planlayan terör eylemi ve bu eylem planını ortaya çıkartan iki köpek damgasını vurdu. Sıhhiye'de garajdaki bir minibüsün içerisinde bulunan 500 kilo patlayıcının 600 metre çapındaki bir alanı dümdüz edebileceği açıklandı. Olayın PKK ile bağlantılı olduğu sanılıyor.

İlginç bir olay olarak yeni anayasa taslağı üzerindeki çalışmalar devam ediyor. Ben bu işi anlamadım. AKP "bu bizim anayasa taslağımız değil" diyor. O zaman birtakım kişiler kendi kendilerine "bu anayasa baydı yeni bir anayasa yapalım, hükümet beğense de olur beğenmese de" diyerek kendilerine "anayasa yapıcılık" görevi mi biçtiler?? Sonra anayasa hukukçuları "yeni anayasa yapılamaz, anayasayı kurucu meclis yapar, ardından yapılanlar anayasa değişikliğidir" diyorlar, o da ilginç bir durum. Daha da ilerisinde, anayasayı kendi başlarına değiştirme yeterliliğine sahip olmayan hükümet nasıl oluyor ve neye güveniyor da yeni bir anayasa hazırlığına girişiyor? Bence bunun altında dönen çok başka şeyler var ve bu yeni anayasa tartışmaları ile suni gündem yaratılıyor.

Dünya: Rusya'da Vladimir Putin gittikten sonra dönmenin planlarını yapıyor. Başbakanlığa kendi yakın çevresinden Viktor Zubkov'u atayan Putin devlet başkanlığından ayrıldıktan sonra da ipleri kendi elinde tutmayı planlıyor olsa gerek.

Tayland'a tatile gidenleri taşıyan bir uçak Phuket'e inerken düştü ve uçaktakilerden 88 kişi öldü.

İklim ve çevre: Bu senenin ne derece sıcak geçtiğinin bir göstergesi olarak Arktik çemberde batı yolu da açıldı. Normalde ABD ve Rusya'yı birbirinden ayıran Bering boğazından İzlanda'ya kadar gelmek isterseniz Rusya kıyılarını takip etmek zorundaydınız. Bu sene buzlar o derece çok eridi ki tarihte ilk defa Rusya kıyıları yerinde Kanada'nın kuzeyini takip ederek denizden Atlantik okyanusuna ulaşmak mümkün oldu.

Spor: Geçen haftaki Malta hezimetinin ardından önemli iki olay oldu. Birincisi maçın ardından Hakan Şükür'ün maç performanslarında özür dilenecek birşey bulamaması idi. Bu hafta içerisinde bir toplantıda yanıma Maltalı bir adam oturdu, futbola hiç dokunmadan sohbet ettik. Adam bizimle karşılaştırıldığında kendi ülkesinin ne derece zayıf olduğunu görünce şaşkınlığa kapıldı. Türkiye'de nüfusu Malta'dan büyük şehir sayısı 20'ye yakınken bu ülkenin milli takımından iki gol yemeyi normal sayan bir milli takım kaptanımız var artık. Ancak daha da önemlisi bu adamın kimden yüz bulduğu. Onu aratmayan bir saçmalıkla Fatih Terim girişti: "Ben kimseden ders almam, ben ders veririm" Kimse beni federasyon başkanı yapmaz ama, federasyon başkanımız adam olsa bu kişiyi anında görevinden alırdı. Başarısızlığı falan geçtim, önemli olan, eğer bir kişinin kimseden öğreneceği birşey kalmamışsa o kişi gelişiminin sonunda demektir, bunun için de iki çıkar yol var, ya o kişi dünyada yaptığı işin en iyisidir ve ikincinin kendisine yetişmesine hiçbir noktada imkan yoktur, ki Fatih Terim bu değil, ya da bu kişi körlük derecesinde aptal ve megalomandır. Dünya tarihi aptal megalomanların ulusları sürüklediği felaketlerle dolu, ancak İsviçre felaketi bize yetmedi sanırım bu gibi kişilerin peşinde başarı arıyoruz. Haa, tabi, Çarşamba günü de Macaristan'ı 3-0 yenerek iddiamızı sürdürdük. Ancak o da İskoç hakemin bize karşı bir penaltı vermesi ve kalecimiz Hakan'ı oyundan atması gereken pozisyonda Macarlardan birini atması sayesinde oldu, yoksa biz o maçı zor alırdık. Bir de Emre Belözoğlu'nun maçın sonunda Basın tribününe çektiği hareket var ki özrü yoktur, geçmişte bir sabah saati zavallı adamın tekini ezerek öldürdüğünde özrünü anlamış ve kabul etmiştik, ama bunun özrü ve açıklaması olmaz. Ama hamisi Fatih Terim olan birinden daha ne beklenir ki.

Emre Belözoğlu'nun hareketi aslında öğrendiğimiz gibi Mauri yerlilerinin haka dansından bir figürdür. Bununla ilgili olarak ilginç bir not, geçtiğimiz haftasonu University of Hawai Amerikan Futbol takımı sahaya çıkmadan önce kendi özgün Mauri haka dansı yapınca (ama gerçek haka dansı) maça büyük bir ceza alarak başladılar. Ayrıca oynadıkları ligin yöneticisi eğer haka dansı yapmaya devam edecek olurlarsa cezanın ileride daha da ağırlaşacağını söyledi. Alem halk dansları olarak haka dansı yapan takımlara bile karşılarındaki kişilere saygısız davrandıkları için ceza veriyor, bizim federasyon "biz görmedik" diyor.

Formula 1'de Maclaren büyük cezaya çarptırıldı ve bu seneki tüm puanları silindi. Bir sporun zevkinin içine ancak bu kadar edilir. Ben kendi özelimde gelecek dört yarışı seyretmeyi düşünmüyorum. Bir takım kişiler bizim takım tutmamıza benzer bir şekilde takım tutuyor olabilirler, onlar da bu sonuçtan mutlu olmuş olabilirler ama benim gibi olan çoğunluk yarışları taraf tutmadan seyrettiği için bundan sonraki yarışların zevki kaçtı artık.

Fenerbahçe ve Beşiktaş haftayı beraberlikle, Galatasaray ise Konyaspor karşısında 6-0 galibiyetle kapadı. Şimdiden konuşmak doğru değil ama özellikle Fenerbahçe'de gidiş iyi değil. Benim takımım ise 2-0 galibiyetle haftayı lider kapadı.

 
Toplam blog
: 24
: 1639
Kayıt tarihi
: 21.07.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. 1988 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisliği, 1990 yılınd..