Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '15

 
Kategori
Deneme
 

Hak edene ayrıcalık yapılması eşitlik ilkesine aykırı değil

Hak edene ayrıcalık yapılması eşitlik ilkesine aykırı değil
 

Bu bir dünya görüşü ve eşitlikçilere uygun değil; sorun yok, eşitlikçiler de zaten bize uygun değil. Ne kadar kapitalist söyleme yakın gelirse gelsin bunu dillendirmeliyiz.  Herkese eşit olarak davranmam için herkesin eşit emek harcaması gerek.  Değilse ekmeğin fazlasını daha çok yorulana veririm.

Ve yetenek de bir emek; yeteneğiyle bu farkı yaratanlar alnı terlemiş kabul edilir.  Eşitlikten anladığım eşit fırsat; hiçbir düzen çok çalışana aynı parayı veremez.

Sadece teşvik değil hak eden anlamında da fark yaratanlara farklı davranılması (daha fazla para verilmesi, övülmesi falan) gerekir.  Birine 1 lira, diğerine 1000 lira ver; yeter ki adil ol.

Yalnız burada bir şey var. Asalak, güçsüz ve tembeller bu sistemde geri kalacaklar. “Boş ver ölsünler” Ama gerçekten ölecekler.  İnsanların çoğunda herhangi bir nedene bağlı olmadan daha fazla çalışayım, daha fazla kazanayım düşüncesi olmayabiliyor.

Bu arada bilinsin ki hikmet yumurtlamıyoruz, anlatmaya çalıştığımız ekonomik ve sosyal yönleri olan bir yaşam biçimi. Bu anlayış bir ara çalışma hayatımıza “performansa göre ücret” şeklinde yansır gibi oldu ama vazgeçildi.  Çünkü aynı performansı gösteremeyeceğini düşünenler itiraz edebilirlerdi. Gecekondularda yaşayıp villalara küfreden (haklı protestolara bir şey denemez) bu insanların itirazı kale alınamaz.  Anlamıyoruz ki- haklı protestolar hariç konuşuyoruz- villada yaşayan gecekonduda mı yaşasın diyorsunuz yoksa bizim de villamız olsun mu?

Eşitlik vız gelir, adalet madalet dinlemem; daha fazla çalışana/üretene daha fazla veririm. Çalışma hayatı kuralları içinde ama. Yani yorucu, öldürücü, standart çalışma süresini aşan (09.00–15.00 arası 6 saat) çalışma yasak. Kişi kendi istese bile “daha fazla kazanayım diye daha fazla çalışma” bizim düzenimizde yok.

Adam/kadın allameyi cihansa göğsüne Zühre yıldızını takarım. Ve sen hiçbir şey değilsen sana gazoz kapağı.  Malum düzenimizin “girişim/üretme” yönünde kapitalizm ilkeleri geçerli. Bir dilim kuru ekmekle yaşamak yok, tahıl siloları ile tepeleri ayıramayacağız!

E haliyle bu düzende dünyayı tek başına kurtaracak adam da olacak. Onlara dünyayı vereceğiz.  Ama bizim asgarimiz “kendini kurtaracak adam” Ve bunu yapamadığı zaman acımasız olabiliriz. Biz dünyaya 1 saatte 10 metre gidemeyen kaplumbağaları yaşatmak için gelmedik!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..