Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '13

 
Kategori
Futbol
 

Hakem raporu mu önemlidir? Görüntü mü?

Hakem raporu mu önemlidir? Görüntü mü?
 

Futbol yazarlarının duayenlerinden Atilla Gökçe,  şu futbolsuz günlerde artık macun gibi uzayıp giden Meireles olayına ait  ‘’akla  ziyan’’ sorular sormuş.

Üstadın çok konuşulan ama cevabı da bulanamayan sorularının arasında  bir soru var ki gerçekten tartışılmaya değer

‘’Hakem raporları tüm dünyada esas kanıt olarak kabul edilirken şimdi durum değişmiş midir? Bundan böyle benzer durumlarda hakemlerin olayı gören dördüncü hakem, futbolcular ya da saha içindeki foto muhabirlerinden tanık ifadesi alarak raporlarına eklemeleri mi gerekecektir?’’

Diye soruyor Atilla Gökçe

Herkes  15 gündür bu olayı konuşuyor. Tükürdü mü? Tükürmedi mi?  Hakem neden öyle yazdı? Tahkim neden 8 maçı sildi?

Öncelikle  oyuncunun  hakeme olan gereksiz itirazının ne getireceğini  bile bile bu davranışlara girmesi yanlıştan  öte,  profesyonellikle izah edilemez bir durum.  Takımına verdiği zarar  son 10 dakika oyundan atılmak değil sadece.  12 maç oynamamak bir futbolcu için ne ifade eder herhalde bunu en iyi kendi bilir.

İşin sadece ceza yönü ile ilgilendiğimiz için,  futbolcuların derbi maçlardaki  çılgın ruh halini rahatça göz ardı edebiliyoruz.  4 tarafı rakip taraftarla çevrilmiş, taç atarken bile arkadan tükürüp isabet ettirilen, her türlü küfür ve aşağılamadan nasibini almış, üstelik mağlup durumdaki bir takımın oyuncusunun  tartışmalı sarı kartlarla oyundan çıkarılmasının tepkisi  farklı olabiliyor. Bu oyuncu hayatında hiç kırmızı kart görmemiş olsa bile.

25 kameranın  kayıt yaptığı bir müsabakada  bir oyuncunun  görüntülere rağmen bu ülkenin spor ekranlarında hala tükürüp, tükürmediği tartışıyorsa, futboldaki devrime ilk önce köhne spor yorumcularının işgal ettiği spor programlarından başlamak şarttır.  Yoksa olayları sanki algılayamama gibi bir durum çıkıyor ortaya.

Eğer 25 kameraya rağmen bir futbolcu hakeme çaktırmadan tükürebiliyorsa, bunun ihtisasını yapmış demektir  ki, profesyonelliğine ettiğimiz sözleri gelmek almak zorunda kalırız!

Atilla Gökçe  ‘’peki hakem raporda yalan mı yazmıştır?’’  diye soruyor akla ziyan sorularında.

Hakem  istediğini yazabilir.  Meireles’in  hakaretleri karşısında onun çok ağır bir ceza almasını isteyebilir,  ne bileyim günahı boynuna.   Ne Meireles  hakeme itiraz eden ilk futbolcu, ne de hakem, raporu  tahkimde bozulan ilk hakem.

Benim söylemek istediğim  futbolda  artık bir şeylerin değişmesi  gerektiği zamanının gelmiş olduğudur çünkü Atilla abi  soruyor yine akla ziyan sorularında;

-Hakem raporu yerine artık görüntülere mi bakılacaktır?

Hakem raporu  bir söz eyleminde olabilir belki ama onu da  Fırat Aydınus’un  Caner Erkin’i  söylemediği  anlaşılan ‘’lan’’ kelimesi yüzünden attığı ve raporuna da bile bile söyledi diye yazması, sonuçta  görüntülerden  bunun mümkün olmadığının anlaşılması gibi.  Olayı çözen yine görüntüler olmuştur.

Görüntü eğer varsa  tercih sebebi olmalıdır. Sahada 3 hakem vardı eskiden. Sonra 4 oldu, şimde 5 oldu veya oluyor.  Eskisinden farklı olarak hakemlerde kulaklık var.  Eh bir de 25 tane kamera.  Hakemler bütün bunlara rağmen böyle kritik kararlarda çok dikkatli olmalı. Futbolcu da.  Hakemin de böyle zorluk derecesi yüksek bir maçta psikolojisinin bozulması normal değil midir? Hakemin yazdığı  tanrı kelamı mıdır?  Körüne körüne bir  hakem raporu insafını kabullenmek nasıl bir teslimiyet  savunuculuğudur?

Görüntü yoksa  elbette hakem raporu, gözlemci raporu  her türlü rapor geçerlidir ama görüntüler ayna gibi  ekrana geliyorsa  o hakem raporunun  yazılı olduğu kağıdın yeri,yeniden dönüşüm için  ayrışma kutusundan başka bir yer değildir. İşte tahkim de bu ayrışmanın sonuçlandığı yerdir.

 

 

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..