Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '09

 
Kategori
Futbol
 

Hakem Selçuk Dereli, "düdük"ü bıraktı!...

Hakem Selçuk Dereli, "düdük"ü bıraktı!...
 

Yeşil sahadan ekrana yol gider!...



Yazılı ve görsel yayın, Selçuk Dereli'nin “hakemliği bırakma”sını “şok” sözcüğüyle verdi.

Dereli, “22 yıldır onurlu bir şekilde sürdürdüğüm hakemlik yaşamımı, gördüğüm lüzum üzerine sonlandırmış bulunuyorum.” diyor.

Doğal bir ayrılık gerekçesi

“Gördüğüm lüzum üzerine...”...

Gereksiz tartışmalardan, ayrıntıya giren açıklamalardan kaçınmanın en doğru olanı...

Cümlede geçen “onurlu” sözcüğünün kullanılması da, kişinin kendine biçtiği bir değer olduğu için, öylesi bir nitelemeyi de doğal karşılamak gerekir.

Ancak...

Dereli, “İlkelerimden ve doğrularımdan en küçük bir taviz vermeden, gururla taşıdığım Türk hakemlik formasını bırakırken...”, “doğrularımdan en küçük bir taviz vermeden...” derken, o “doğrular”ın kimi maçlarda “yanlış” olduğunu futbolsever nasıl unutacaklar?

“...her daim futbolumuzun ve hakemliğimizin hizmetinde olmaya devam edeceğimi ifade ediyorum.” ifadesi, Dereli’nin futboldan kopmayacağını gösteriyor.

Bu da doğal bir tavır!

Yaşamının yarısını futbola adamış bir insanın, kendini birden futbolun dışına atması beklenemez.

Bu, her meslekteki insan için de böyledir.

Dereli, bakarsınız, bir gün karşımıza, “yorumcu” olarak, bir televizyon kanalında karşımıza çıkar.

Ya da bir gazetede “köşe yazarı” olur.

Türkçe'nin anlatım olanaklarını, kurallarını ne ölçüde biliyor?

Bunu bilemeyiz!

Zaten bilmesine de gerek, editörler, Dereli’nin ağzından çıkanları yazıya aktarırlar, olur biter.

*****

Dereli, iyi/ yetenekli bir hakem miydi?

Bu saatten sonra, bu soruya yanıt aramaya gerek yok.

“Niye sezon sonu beklemedi?” demek daha doğru olur.

Gazetelerde yazılıp çizilenlere göre, Dereli, haksızlığa uğradığı kanısında. Çünkü, Dereli’nin hakemliği bırakmasında, UEFA

hakem listesinde 1. kategoriye çıkamaması, 2. klasmanda kalmasının etkili olduğu söyleniyor.

****

Her işin bir sonu var!

Selçuk Dereli, bu “son”u başkalarının belirlemesini istemedi; “görülen lüzum üzerine” görevinden çekildi.

Selçuk Dereli, nasıl anılacak, neyle anımsanacak?

Bu soruya farlı farklı örneklerle yanıt verilebilir.

Örnekler çok; işte Fenerbahçeli taraftarların unutamayacağı iki örnek:

  • 14.05.2006 tarihinde oynanan Türkcell Süper Lig’in son hafta maçı. Fenerbahçe’nin galibiyeti, şampiyonluğu sağlayacak. Gel gör ki, Denizli seyircisi, oyunu baltalamak için her türlü yola başvuruyor. Saha, abartılı da olsa, tonlarca kâğıtla doluyor... Öte yandan da kâğıtlar tutuşturuluyor. Bizim hakem Selçuk Dereli, olanlar karşısında tepkisiz; “oy dereler dereler” türküsüne dalmış gibi.

  • 27 Nisan 2007’de Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Fenerbahçe-Beşiktaş arasında oynan ve 1-1 biten Fortis Türkiye Kupası’nda finale çıkma maçının son dakikalarını kim unutabilir?


İşte, "unutulmayacak o maç”ın son dakikalarında Dereli’nin göz yumduğu tartışmalı pozisyonlar:


Sarı kartı olan Baki, 83. dakikada Tuncay’a tekme atmasına rağmen ikinci sarıyı görmedi.102. dakikada Bobo, Edu’ya faul yaptı. Pozisyonun devamında kullanılan kornerde Nobre, Beşiktaş’a turu getiren golü attı. 108. dakikada Gökhan Zan, ceza sahası içinde eliyle müdahale etti. Selçuk Dereli, “Devam.” dedi. Sarı kartı bulunan Mehmet Sedef, uzatma dakikalarında topa eliyle dokundu, ancak ikinci sarı kartı görmedi.

*****

Selçuk Dereli, hakemliği “gördüğü lüzum üzerine” bırakmış.

Ne diyelim?

Hayırlı olsun!

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..