Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

Hakemin "yedi dikişlik" adalet duygusu...

Hakemin "yedi dikişlik" adalet duygusu...
 

İlk yarı yorumunda hakemle ilgili yazmasam büyük eksiklik olacakmış. İyi etmişim. Türk hakemliğinin adalet duygusu yok ya da iyice körelmiş. Bir tarafta rakibin kalbini çıkartmaya yönelik bir topuk darbesi ki bu darbenin tam kalbin üzerinde çizik atmış olduğunu televizyon kameraları bize gösterdi. Biz o çiziği nasıl gördük? Çünkü o ayak darbesi formayı da yırtmıştı. Bu hareket futbolun içinde değerlendiriliyor. Sonra darbeyi alan kaleci rakibinin popusunu şöyle bir ittiriveriyor. Direkt kırmızı kart. Çünkü bu hareket futbolun dışındaymış.

Hadi canım... Bu terazinin ne ayarı var ne de adaleti.

Televizyondan Volkanla ilgili haber alıyoruz. Göğsüne yedi dikiş atılmış. Bünyamin Gezer'in verdiği karar şimdi çok daha anlamlı oldu. Yedi dikiş atılmasına neden olan adam sahada kalırken, hastanelik olan kırmız kartla oyun dışı kalıyor.

Amacım hakem konuşmak değil. Hakemin bu maçta kasten hata yaptığını söylemek de değil. Bünyamin Gezer çok da iyi hakem olabilir. Hukukta hakimler vicdani kanaatleri ile karar verirler. Bu onların yasaları uygulama biçimidir. Bunun futbolda karşılığı olan hakemlerin basit futbol kurallarını sadece kurallar çerçevesinde değerlendirmeleri onların zaman zaman yanlış karar vermelerine neden oluyor.

Alın size, Mehmet Topuz'un Semih'e arkadan yaptığı hareket. Bunun karşılığı sarı kart mıdır sadece? Kural öyle diyor ama kasıt unsuru üst düzeyde. Volkan'ın hareketinde ise o an aldığı darbenin acısı vardı.

Ceza sahasının içinde verdiği çift vuruş komedisi neydi öyle?

Son üç maçtı yazmaya çalıştığımız takımı uyumunu bozmak için elinden geleni yaptı sanki hakem.

Neyse, hakemlerimiz bu. Ne kadar konuşursan sana geri dönüyor.

Aragones'in yok olmayan ard niyeti...

On kişi kalmış bir takım ne yapar. Orta sahasını güçlendirir, hatta defansa takviye yapar, değil mi? Yok Aragones'in aklında Güiza var ya, onu bir şekilde sahaya sürme düşüncesi var ya... İşte ben bu nedenle Aragones'i samimi bulmuyorum. Şu maç onun ard niyetini ortaya koyuyor. Böyle bir maçta, takımın on kişi kalmışken senin yapman gereken şey topu ayağında tutacak adamı sahaya sürmektir. Bunun karşılığı Gökhan olabilir; Güiza ise herhalde en son akla gelebilecek bir isimdir. Aragones'in aklından ise hiç çıkmıyor. Güiza da ne tür futbolcu olduğunu bize gösterdi. Beni hiç yanıltmıyor.

Bu maçın ikinci yarısı için futbol adına söylenecek fazla bir şey yok. Böyle olması ise çok can sıkıcı.


İlk yarı...

Sezon sonunda transferler başladığında Mehmet Topuz'u İstanbul'a getirmeyi başarabilen takım, önümüzdeki sezona beş altı puan önde girecektir. Mehmet Topuz, futbolumuzun orta sahasında duran en güçlü ismi gibi duruyor. Her ikisinde de Volkan'ın iyi zamanlama ile kurtardığı kusursuz iki şut kalitesinin de göstergesi. Tabii, Kayserispor bu stadyuma yakışır bir kadro kurmaya karar verirse, onu Kayserispor forması ile de görmeye devam edebiliriz.

Fenerbahçe'nin ısıran futbolu devam ediyor. Bu maçın çok zor olacağını düşünsek de iki Sivasspor maçında yaptıklarını yaparsa ibrenin Fenerbahçe'ye dönebileceğini de bekliyordum. Fenerbahçe tempolu maç trafiğini çok seviyor. Sivasspor ardından çok daha zayıf bir takımla oynasaydı kuşkusuz bir konsantrasyon sorunu da yaşayabilirdi.

Golleri ayrıca konuşalım; ancak Fenerbahçe'nin geri dörtlüsünden başlayan dikkatli ve kademeli, birbiriyle yardımlaşan futbolu Kayserispor'u oyundan çabuk düşürdü.

Golün erken gelmesi Fenerbahçe'nin üzerindeki baskıyı tamamen yok etti. Geçen sene üzerinde çok konuşttuğum Uğur Boral'ın bir forvet futbolcusu gibi oynaması gerektiğinin uygulamasını sahada görmeye başladık. Fenerbahçe böylece Alex, Semih ve Uğur Borallı bir forvet hattı kurmuş oldu. Üstelik bu hat sürekli birbiriyle paslaşmayı da seviyor.

Emre ve Deniz'in orta sahada gösterişsiz ama savaşan kademesi her geçen gün üzerine biraz daha güç katıyor.

Lugano ile sözleşme yenilenmedikçe adam defansın kalesi gibi sivrilecek gibi gözüküyor.

Sağ ayağıyla mükemmel bir şut çeken kaptan Alex için ne yazılabilir ki?

Bu maçta hakem konuşulur mu? Deniz'e gösterdiği sarı kart zorlamaydı. Orta sahada Uğur Boral'ı hadım edebilecdek darbeyi devam ettirmesi çok ilginç kararlardı. Ayrıca Fenerbahçe serbest vuruş kullanırken, ceza sahasıbda Lugano'ya yapılanı değil de Lugano'nun mücadelesine faul vermesi de tam bir komiklikti. Eğer bu mücadelelere düdük çalıyorsanız o zaman maçlarda yedi sekiz penaltı vermeniz gerekir.

Uzay Gökerman

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..