Hakkari Çukurca'da bir gece nöbeti

Geceydi...

Yat içtiması alındı...

Çavuş koşa koşa geldi:

"Haydi 1-3 nöbet değişimi gençlik..."

Kimseye zor gelmedi yataktan kalkmak...

Biz zaten hep hazırdık...

Bir hışımla giydik kamuflajımızı...

Hemen kuşandık teçhizatımızı...

Karaydı gökyüzü...

Karaydı gözlerimiz...

Soğuktu hava...

Kolay değildir beklemek, bir insan evladı için bu sarp dağları..

Ama bize kolaydı... Onun için ordaydık...

Aklımızda annemiz....

Yüreğimizde aşkımız...

Daha yirmiydi yaşımız...

Kimimiz biraz fazla haylazdı okumamış üniveristeyi...

Kimimiz ev geçindiriyordu vakti yoktu üniversiteye...

Arkadaşlarıma baktım nöbet yolunda giderken...

Kimsenin sesi çıkmazdı... Yasak olmasına gerek yoktu...

Herkez bilincindeydi bulundukları noktanın...

Dalgınlık bizi öldürürdü...

Fakat biz hep dalgındık...

Hasret kokuyordu nefesimiz...

Ama dağlardaydı gözlerimiz...

Vatan sevdasını bize okullar değil bu dağlar öğretti...

Bir yılan sürüsü süzülürken dağlar arasında...

Biz onun kafasını ezmek için and içmiştik...

Bu yılan zehirliyordu buradaki halkı...

Zehri içen daha acımasızdı bizlere karşı...

Bazen televizyon izlerdik..

Patron koltuğu gibi koltuklara oturmuş alim insanlar vardı...

Savaş taktikleri verirlerdi gülerdik...

"ah keşke burda olsan da yaşasan"

Lafta kolaydır büyük savaşlar...

O ateşin içinde, nereden kurşun geleceğini bilmeden...

O dağlarda yürümek...

Şimdi geldik mevzimize...

Nöbet yerindeyiz işte...

Nedense bu gece çok sessiz...

Bu gece soğuk...

Rüzgarsız...

"Bebeğim dün 1 yaşına bastı...

Yanında değildim...

Ama söz bundan sonra ki bütün doğumgünlerini ben düzenleyeceğim...

En iyi okullarda okutacağım"...

Kendi kendime söz veriyor... Mutlu oluyordum....

Arkadaşlarımın bağırışlarıyla irkildim...

Karanlık değildi... Heryer de ateş rengi... yanıyordu mevziler....

Nedense bu gece çok sesli...

Çok sıcak... Bütün bedenim yanıyor... Güneş değil yakan...

Kimsenin anlayamayacağı ama hissedebileceği bir sıcak...

Ve çok rüzgar var...

Karnım üşüyor Anne!!!

19/10/2011

İsmail OKAT