Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Hakkımı helal etmiyorum!..

Hakkımı helal etmiyorum!..
 

TRT'de özelleşsin!...


“Tangur Tungur Teneke Siyaseti” yine devam ediyor. Başbakan; “Tenekeyi istediğiniz kadar altın sarısına boyayın yine tenekedir” diyor, CHP’nin çiçeği burnunda lideri ise; “ Ben havuzlu villalarda altın olacağıma halkın arasında teneke olmayı kabul ediyorum” diyor. Merak etmeyin daha neler duyacağız neler!..

Dedik ya, bizde senaryo çok!.. Dizilerimizden belli değil mi? 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı düzenlemeyi UEFA Başkanı Fransız Platini’nin taraflı tutumuyla bir puan farkla kıl payı kaçırdık. Neyse üzülmeyelim 2020’deki şampiyonaya hazır oluruz. Hem de pırıl pırıl statlarımız ve efendice maç izleyen seyircilerimizle!

Dünyanın en rahat ve yaşanılır ülkesi unvanını elinde bulunduran Norveç’te yapılan Eurovision Şarkı Yarışmasından gelen ikinciliğe sevindik. Yarışma değil, torpil gecesiydi! Yunanistan Kıbrıs’a, Kıbrıs Yunanistan’a, Türkiye Azerbaycan’a onlarda bize, Ruslar kendi çevresindeki ülkelere, şarkıların güzelliğinden çok 12 puan verme yarışındaydılar. Yarışmadan çok her şeye benziyordu. Başlarım böyle yarışmaya! Bir daha seyretmeyi düşünmüyorum, zira adalet burada da kayıp!...

Adalet dedim de; Türkiye’deki önemli davalardaki gecikmelerinde artık cılkı çıktı. Davalar lastik gibi uzuyor. Ne demişler; “ Geciken adalet, adalet değildir” diye.. Öyleyse herkes göreve…

Gelelim şirketlerimizin son zamanlardaki sponsorluk konusuna. Hepsi birbiriyle yarış halinde. Futbol başta olmak üzere sporumuzun önemli dallarında şirketler bol kesenin ağzını sonuna kadar açtılar. Başta GSM Operatörlerinden sonra “Medikal Park Hastaneler Grubu” da bu kervana katıldı. 2010-2011 sezonunda Galatasaray’a hem sağlık hizmetleri hem de 16 milyon TL’lik sponsor oldu. Malum Telekom’da beş yıllık ve yeni yapılan stadın isim hakkını içeren paket için 110-115 milyon dolarlık sponsorluk anlaşması imzalamıştı. Bakıyoruz bu şirketlerin yıllık karlarına 2.312 milyon TL’den kapı açıyorlar. Bankaların yıllık karları da dudak uçurtacak cinsten… Tabiki şirketler kar edecek zaten bu amaçla kurulmuşlar. Her yol onlar için mubah!.. Serbest ekonomi içinde doğal olarak rekabet ortamı var ama ne demişler; “ Birisinin karı, diğerinin zararı, Bir şirketin karı, vatandaşın zararı.” Diye… Karlar nasıl tavan yapıyor, öğrenmek ister misiniz? Alın size benden bir örnek; Geçenlerde “A” hattımı “T” ye ailemle daha ucuz konuşmanın yollarını aramak için geçtim. Sözleşmeyi hazırlayana; “Bana en ucuz tarifenizi verir misiniz?” “Tabiki, size 25’lik verelim, hem ayda sekiz saat, üstüne üstlükte gecede bedava.” Telefonu elime alıyorum ama yinede ürküyorum. “Şirket bu ne yapacağı belli olmaz” diye de fazla görüşmüyorum. İlk ay gelen fatura bedeli 44 TL, (Sanırım KDV, ÖTV’nin ekli olduğunu söylemeyi unutmuşlar!) sonraki ay 55 TL ve daha sonraki ayda 64 gelince, “Hop Dedik Kazım!” oldu ve tekrar “A” ya 15’lik tarifeye geçtik. İlk ay 27 TL ödedik, ikinci faturayı sabırsızlıkla bekliyorum. Şimdi anladım paralarımın nereye gittiğini! Benim bin bir emekle kazandığım paralar, “Keita”nın sağlı sollu atakları gerçekleştiren milyon dolarlı bacaklarındaydı!

Bu arada, transfer sezonu da açıldı, bakın paralarınız nerelere gidecek iyi takip edin!... Futbolcu kardeşler, sizlerinde ayaklarına kuvvet, siz “ gol…” naralarıyla sevindikçe bizlerde kaybettiklerimize üzüleceğiz!...

Daha bunlar ne ki, TRT’de 2002 yılından günümüze kadar yaptığı programlara ve çağırdığı konuklara toplamda 423 milyon 870 TL ödemiş!... AKP’den Çankaya Belediye Başkan adayı olan Tayfun Talipoğlu’nun hazırlamış olduğu “ BAM TELİ” programına da bölüm başı 25 bin TL veriliyormuş. Yanlı tutumu her programında belli olan TRT’yi bende seyretmeyenlerdenim. Peki ne yapmalı? Bence en kısa zamanda özelleştirmeli. Nasıl olsa satılmadık ekonomimizin can damarı kalmadı, o da gitse ne fark eder ki! İyide para eder, değil mi? Benim elektrik faturamdan kesilen yüzde 2 pay ve kara taşıtları sahiplerinden alınacağı söylenen yüzde sekizlik payda alınacak olursa, kendi adıma hakkımı helal etmiyorum!...

Sonuçta diyorum ki; “ Ey şirket sahipleri, şu karlarınızdan ve sponsorluğa verdiğiniz paralardan feragat edip, ürünlerinizin ücretlerini düşürürseniz de halkımız biraz olsun nefes alsa. Hiç olmazsa benzin pahalılığından gidemediği ana, babalarıyla, yani tüm sevdikleriyle doyasıya konuşsunlar.” Hem sevaba da girersiniz. Ne dersiniz? Yazımı tamamladıktan sonra, yayıma vereceğim sırada, İsrail’in yardım gemilerine yaptığı engelleme saldırıları ile İskenderun’da roket saldırısında ölen altı askerimizin ölüm haberini aldım. Ölümü gerçekleştiren hain elleri şiddetle kınıyor, ölenlere Allah’tan rahmet, sevdiklerine de başsağlığı diliyorum..

İsrail’e de Uluslar arası Hukuk’ta hak ettiği cezanın verilmesini sabırsızlıkla bekliyorum ama it, iti ısırır mı?

Sevgilerimle… <ı>

Ertuğrul Erdoğan/Bursa/30.05.2010
<ı>

erterd@msn.com
<ı>http://www.erdoganlaedebiyat.com/ <ı>
 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..