Hakkını helal et...

Bizi derinden sarsan, yaralayan biri-leri-ne "hakımı helal etmem"deriz...

Bazısı için o an için kızgınlıkla söylenmiş bir sözdür, bazısı için de kalıcı bir kırgınlıktır...

Hak: çok derin bir kavram.Herkesin herkeste hakı olabilir tanısa da tanımasa da...

Geçmişten yüzyıllar öncesinden gelen, geleceğe binlerce yıl sonrasına uzanabilecek...

Beklenen ölümlerde helalleşilebilinir genelde.

Ya beklenmeyen ani ölümlerde...

Bir de doyulamayan hep ölen kişye karşı borçlu olunduğu düşünülen helal etmeler vardır...

Ölen kişinin 40'ı okunur 52'sinde ölüm yıl dönümlerinde mevlütler yapılır...

Helallik verme belki de alma adına...

Yine kısa bir öykü:

Akile anne yaşı yetmişlerde...

Kendisinden on yaşın üzerinde büyük eşini kaybetmiştir birkaç gün önce...

Kadınlar cenaze törenine katılmaz uzaktan katılsa bile mezarlığa defnetmeye gitmezler...

Beklenen bir ölümdü eşinin vefatı...

Hellallık alınıp verilmişti son günlerinde...

Eşinin ölümünden birkaç gün sonrası Kurban Bayramı'na denk gelir.

Kızı oğullarım dediği damadı ve torunları köydedirler...

Onsuz geçirelecek ilk Bayram...

Bayram'ın ilk günü mezarlık ziyaretine gidilir...

Bir eksiklik bir borçluluk duygusu vardır yaşlı kadında...

Henüz birkaç gün olmuştur onu görmeyeli, ondan uzak kalalı...

Dualar okunurken aniden eşinin mezarının üstüne kapaklanır...

"İbrahim'Hakkını helal et'..."