Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '08

 
Kategori
İnançlar
 

Hakkıyla teşekkür edenler

Hakkıyla teşekkür edenler
 

çiçekler


Bu yazıları artık kendi nefsime yazıyorum. Belki siz değerli insanlar, bunları okurken elle tutulur bir şeyler çıkartırsınız diye bu platforma yazıyorum. Zamanınızı boşa harcıyorsam, şimdiden hakkınızı helal edin.

Birisi sizden herhangi bir konuda yardım istiyor. Bir arkadaşınız, akrabanız ya da yakın bir arkadaşınızın tanıdığı. Kişiye elinizden geldiğince yardım ediyorsunuz. Bir iş bağlantısı sağlıyorsunuz belki de, ya da bir sıkıntısına derman bulmasına vesile oluyorsunuz. Bir sıkıntısına derman olmak için "şu kişi sana yardımcı olabilir" diyorsunuz. Sonra aradan zaman geçiyor ve merak ediyorsunuz. "Acaba ne yaptı?" diye. Bir de bakıyorsunuz ki, çözüm işe yaramış. Ama size bir teşekkür için bile haber vermemiş.

TEŞEKKÜR...

Teşekkür nedir, bir karşılık mıdır? Hayır maddi bir değeri yok.
Bir menfaat midir? Hayır, sen de benim bir işimi gör demiyorsunuz. Demek ki menfaat de değil.

Nedir peki teşekkür? Belki vefadır, belki kadirşinaslıktır (iyilikbilirliktir).

Sonuçta güzel ahlaklı olduğuna dair bir işaret. "Benim sana bunu ödemeye gücüm yok, ki zaten sen de bunu bir karşılık için yapmadın" demenin bir yolu belki de.

Bence, bir insan başka bir insana teşekkür etmeyince, iyilik yapan kişi bir şey kaybetmiyor. Çünkü zaten karşılık için yapmamış.

Ama bence, hatasının farkına varmazsa teşekkür etmeyen kaybediyor. Neyi kaybettiğini hemen açıklamak zor (ama inşaAllah yazının sonunda bir nebze de olsa anlatmış olacağım.) Nankörlük gibi geliyor bana, ya da vefasızlık gibi. Vefalı, kadirşinas bir insan olmak, bir kul olmak....

Evet, peki Allah'la olan ilişkimiz... Bundan çok değil, 2 sene öncesine gidelim. O zaman çok istediğim ve şimdi sahip olduğum o kadar çok şey var ki. Peki ben bunların hangisi için Rabbime teşekkür ettim? Ya da teşekkür ettim mi? Ya da daha kötüsü, belki de şimdi de bunlara burun kıvırıyorum. Daha fazlasını istiyorum.

Teşekkür ve şükür. İkisi de aynı kökten geliyor. Teşekkür, şükür, şakir (şükreden), müteşekkir. Zayıf arapçama rağmen ben bile 4 tane çıkardım. Teşekkürle şükrü bağlayalım. Şükretmek ne demek. Sadece çok şükür deyip geçmek mi? Böyle bir şey olabilir mi?

Kuru bir teşekkür mü?

Şükrün amacından yola çıkarsak anlarız. Şükür, Yaradan için değil, insan için gerekli bir mekanizmadır. Bir olgunlaştırma mekanizmasıdır. Şükretmek, isteğin karşılığında sana verilen nimetin gereklerini yerine getirmektir. Örneğin, çok istediğin bir işe Allah'ı izniyle giriyorsan, artık onların yol gibi, mesai saati gibi, düşük maaş gibi zorlukları varsa onlara hak için sabretmektir. Yakınmak değil, hamd etmektir. Ne zaman nefsine ağır gelen bir şey başına gelse, hamd olsun diyebilmektir. Tabi ki iyi zamanlarında da "Allahım sana sonsuz şükürler olsun" sözünü ağzından eksik etmemektir.

Başa gelen her şeyin bir amacı vardır ve amaç olgunlaşmaktır. Kemalata eren insan, Allah'ın dostluğuna uygun bir seviyeye gelebilir. Her durumda, kulluğa layık olan davranışlar ve dosdoğru bir duruş sergileyebilmek başa gelen her şeyin en önemli hikmetidir.

Efendisinin en iyi dostu olan bir köle düşünün. Bir insanın varabileceği en yüksek nokta buydu, ona da Peygamber Efendimiz (sav) vardı. Şimdi biz de diğer sevdiği kulları arasında yerimizi almaya çalışmalıyız.

Rabbim, aklımı hakikat çerçevesinde kullanmamı ve amacımdan sapmamamı nasip etsin.

Yaşam çok zorlu bir sınav. Rabbim yardımcımız olsun.
 
Toplam blog
: 20
: 420
Kayıt tarihi
: 15.09.07
 
 

8 yıldır insanın da içinde bulunmuş olduğu sistem hakkında kitaplar okuyor ve konu üzerinde düşünüyo..