Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Haklı şikâyet insanlık davası

Üstünüzdekiler haksızlığı görmüyorlarsa ne yapacaksınız? ”Bildiririm” diyorsunuz; o vakit siz ispiyoncusunuz. Çünkü bazen haksızlığı en yakın arkadaşınız yapar. “Orada kalsın, görmeyin, boş verin…” Olmaz, olamaz!

Biliyor musunuz benim hiç yakın arkadaşım yok. Çünkü hepsini de bir şekilde yaptıkları bir yanlış nedeniyle şikâyet ettim. Onlar da beni şikâyet etsinler, kızmam. Aslında ben şikâyet mekanizmasına karşıyım, amir görecek. Ama görmüyor işte. Yanımdaki dostum kemer takmadı. Uyardım muyardım yok. Kırmızı ışıkta polise işaret ettim, ceza kesti.

İspiyonculuk nedir, anlayamadım hala. Sen bir yanlış yapıyorsun biz de yetkililere haber veriyoruz. Ama şu da var. Adam müdürün arkasından konuşuyor. Bana ne konuşsun, bunu ispiyon etmem. Çünkü ben de bazen birilerinin arkasından konuşurum. “Celal’i karınla gezerken gördüm” Bu ispiyon… Ama yani mesela temizlikçiyi dövdün, babam olsan amire söylerim. “Sana ne!” Ne demek sana ne! Benim olduğum yerde kimse haksızlık yapamaz. Gücüm yeterse kendim engellerim, yetmezse yetkililere haber veririm. Çalışma hayatımda bir sürü şikâyetim var.

İspiyon başka, şikâyet başka demeyin bu ikisi çok karıştırılıyor. Rüşvet aldığını şikâyet ederim, sen de beni et. Müdürün karısına âşıkmışsın hiç beni ilgilendirmez.

Yanlış işleri yetkililere ihbarda bulunanlar, muhbirler, zararlı örgütlere koyduğumuz kişiler heykeli dikilecek insanlardır.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..