Haksız Eleştiri Aslında Maskelenmiş Bir Övgüdür

Başarılı insanlar pek sevilmez.

Güzel ile zengininin düşmanı çoktur.

Yukarıdaki söylemler, haksız eleştirilerin varlığını gösterenlerden sadece birkaçı.

İnsanlar kendilerinin önemli biri olduğunu kanıtlamak için daima başarılı insanlara saldırırlar. Bu saldırılar sözlü, yazılı olabileceği gibi bazen çok ileri giderek fiziki de olabilir.

Galler Prensi 8. Edward bu türden saldırılardan payını almıştı. Prens deniz harp okulu denginde olan bir kolejde öğrenim görürken görevliler tarafından ağlarken görülür. Yapılan soruşturma sonucunda ağlama nedeni ortaya çıkar. Diğer öğrenciler kendisini dövmüştür. Dövme nedenleri ise, gelecekteki kralın ordusunda subay olacak bu çocuklar “Kralı Pataklamıştık” diyebilmek için bu işi yapmışlar.

Sevgili okurlarım, bu nedenle haksız yere saldırıya uğrayıp, eleştirildiğinizde bu işi yapanın kendini önemli biri sanmak için yaptığını unutmayın. Çoğunlukla sizi eleştirmesinin nedeni önemli işler başarmanızdır. Bayağı insanlar, başarılı insanların hatalı sayılabilecek davranışlarından çok keyif alırlar.

Hangimiz saldırıya uğramadı?

Hangimiz haksız yere eleştirilmedi?

Hangimiz ihanete uğramadı?

Bizlerin başına gelenler ne ki! Hz. İsa, en yakın 12 arkadaşından biri tarafından bugünkü değeri ile 19 dolar için ihanete uğradı. Başı derde girdiğinde yine 12 arkadaşından biri tarafından terk edildi.

Şurada bir konuya açıklık getirmek isterim; yanlış anlaşılmasın, hiç eleştiriye kulak asmayalım demiyorum. Sadece haksız eleştirileri önemsemeyelim diyorum.

Eğer tüm saldırılara karşılık vermeye kalkarsanız yalnız kalırsınız. Elinizden geleni, doğru bildiğinizi yapın. Doğruları yaparsanız, söylenenlerin önemi kalmaz. Yanlış yaparsanız da tüm insanlar haklı olduğunuzu söylese dahi bir anlamı olmaz.

Haksız bir eleştiriye uğradığınızda yapacağınız en akıllıca iş şu olmalıdır:

“ELİNİZDEN GELENİ YAPIN, SONRA ŞEMSİYENİZİ AÇIN VE ELEŞTİRİ YAĞMURUNUN ENSENİZDEN İÇERİ GİRMESİNİ ENGELLEYİN”

UNUTMAYIN! MEYVE VEREN AĞACI TAŞLARLAR.