Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Hal Yasasını değiştirmekle meyve ve sebze fiyatları düşmeyecektir.

Hal Yasasını değiştirmekle meyve ve sebze fiyatları düşmeyecektir.
 

Tarlada, bahçede ve seralarda üretilen her yaş meyve ve sebzenin bir hikâyesi vardır. Bu hikâye tohumun toprağa kavuşmasından başlayıp, ürünün dalından koparılıp soframıza gelmesine kadar geçen uzun ve zorlu bir yoldur. Lütfen bir düşünün. Bu ürünler her gün soframıza nasıl geliyor? En ağır hava koşullarında dahi olsa bu ürünleri pazarlarda ve marketlerde nasıl buluyoruz? Bu kadar büyük finansman isteyen ve geniş ekonomik faaliyet nasıl oluyor da her gün düzenli olarak çalışıyor? İşte bizler yataklarımızda rahat uyurken üretim ve pazarlamada çalışan yüzbinlerce insan, yaz demeden kış demeden, bu hikâyede rol almakta, bizleri beslemekte ve bu süreç kesintisiz yıllardan beri de devam etmektedir. Bir de bu zincir hiç kopma olmadan işlemektedir. Ülkemizin günlük ticaretinin neredeyse yarısını oluşturan bu yol hikâyesinde üreticiler, işçiler, kooperatifler, toplayıcılar, kamyoncular, tüccarlar, ihracatçılar, komisyoncular, pazarcılar, marketler, seyyar satıcılar rol almakta ve hasat edilen ürünleri tüketicilere yani bizlere ulaştırmaktadırlar. Tabi ki bu sistemin gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar ile karşılaştırdığımızda ideal bir sistem olduğunu savunmak pek mümkün değildir. Sistem devletin üretim ve pazarlamadaki yükünü tümüyle sistemde yer alan taraflara yüklemesinden doğmuş ve haller yasası ile de şekillendirilmiş bir modeldir. Günlük hayatımızda yer alan başlıca tüketim maddeleri arasında olan yaş meyve ve sebze pazarlaması ve haller yasası ülkemizde yıllardan beri tartışılan konuların başında gelmektedir. Geçmişe ait arşivlerdeki gazete başlıkları ile bugünkü başlıklara bir göz atacak olursanız sorunun hala devam ettiğini ve çözüm yollarının hala tartışıldığını göreceksiniz. http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/Ara.aspx?araKelime=sebze ve haller kanunu&isAdv=false http://www.retailturkiye.com/kapak-konusu/sebze-meyve-uretiminin-yuzde-80-i-kayit-disi-tuketiliyor Ülkede ne zaman çarşı ve pazarlardaki hayat pahalılığı konusu gündeme taşınsa, üreticiden tüketiciye kadar geçen süreçte hepimizin diline doladığı konu haller yasasıdır. 1995 yılında çıkarılan 552 sayılı yasa ile de daha önce belediyeler kanunu içinde yer alan konu özel bir yasa haline getirilmiştir. Karşılaşılan sorunlar dikkate alınarak zaman içinde yasada değişiklikler de yapılmıştır. Nitekim son yapılan yasal değişiklikle de sorunların çözümü hedeflenmektedir. Ancak yaşanan sorunlar hala devam etmektedir. Sadece yasal düzenleme ile sorunların çözülmesi pek mümkün değildir. Üreticimiz verilen fiyatların maliyetini karşılayamadığından şikâyet etmektedir. Komisyoncular maliyetlerinin yüksekliğinden ve belediye kesintilerinin yüksek olduğundan şikâyet etmektedir. Tüketiciler ürünlerin kalitesinden ve yüksek fiyatından şikâyet etmektedir. Belediyelerin önemli bir kısmı hallere hizmet alanı olmaktan çok gelir kaynağı olarak bakmaktadır. Tüm taraflar kayıt dışılıktan şikâyet etmektedir. Bu şikâyetler yaşanırken yıllardan beri de, bilim adamlarımız, araştırmacılarımız yeni üretim teknolojileri konusunda çalışmakla beraber sorunların çözümü konusunda bizlere ışık tutacak birçok araştırma yapmışlar ve yapmaktadırlar. http://www.aeri.org.tr/resimler/113216556_toptanci_hal.pdf Gerçekte hepimiz sorunu çok yakından görmekteyiz. Aslında çözümün de ne olduğu bilmekteyiz. Sistemde üreticiler pazardan en az payı alan kesim olarak görünmektedir. Bazen bırakın payı, üreticinin malının satılmaması halinde borçlu olarak çıktığı dönemler bile olabilmektedir. Üreticilerin büyük bir kısmının küçük işletmelerden oluşması, sermaye yapılarının ağırlıklı olarak arazi varlığı olması, üretim dönemlerindeki işletme sermayesi ihtiyacını artırmaktadır. Kaldı ki yaş meyve ve sebzede üretim ve pazarlama maliyetleri yüksektir. Üreticilerin bankadan üretim dönemlerinde kredi alması da oldukça güçtür. Mülkiyet sorunu yaşayan üreticiler için bu adeta imkânsızdır. Bu durum karşısında üreticiler aracı ve komisyonculardan üretim ve kendi ihtiyaçları için avans para veya girdi almakta ve tüm bu aldıklarına karşı tek taraflı bir anlaşma ile ürününü vermektedir. Tabi bu güven her zaman suistimal edilmeye açık olarak karşımızda durmaktadır. Bu güven zaman zamanda suistimal edilebilmektedir. Ya beklenen fiyat verilememekte, ya da ödemeler zamanında yapılamamaktadır. Yaş meyve ve sebze pazarlamasının diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi en önemli sorunu finansmandır. Bu gerçek köşe yazarlarımızca da defalarca gündeme getirilmekte, kamuoyuna ve yetkililere bildirilmektedir. Araştırmacı ve yazar Abdülkadir Özkan köşesinde yazdığı yazıda bu tespiti çok iyi yapmıştır. Üreticilerin finans sorunu olduğu anlatılmaktadır. http://www.milligazete.com.tr/makale/hal-yasasi-ne-getirip-ne-goturecek-149352.htm Pek tabi ki ülkemizde de finans kaynakları sınırlıdır. Politikacıların bu şartlar altında bulacakları en önemli çözüm üreticilerin güçlerini birleştirmelerine fırsat verecek yasal düzenlemeler ve teşviklerdir. Sistemi finanse eden aracı, tüccarlar ve komisyoncuların bu işlevlerinden üreticiyi kurtarmanın yolu üreticinin finans gücünü yükseltmektir. Birçok ülkede sorunu bu şekilde çözmeyi yeğlemiştir. Gerçekte bu durum karşısında üreticilerin güçlerini birleştirmelerine ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kooperatif çatısı altında toplanmalarına ihtiyaç vardır. Ancak kooperatiflerinde finans ihtiyaçlarının karşılanacağı bir kooperatifler bankasına ihtiyaç vardır. Yaş meyve ve sebze pazarlama kanalı içinde yer alan diğer oyuncular yanında, sırf hallerden yer almak üzere kurulmuş küçük birim kooperatifler ve üyelerinin bile desteklemediği zayıf örgütler yerine üst örgütlenmesini tamamlamış güçlü ve tanınmış kooperatiflerinde yer alması gereklidir. Kooperatifler pazarda bir dengenin sağlamasını, üreticinin eğitilmesinin sağlanmasını, ürün kalitesinin artışı için gerekli tedbirlerin alınmasını, bugün gelişmiş batı ülke pazarlarında her geçen gün artan iyi tarım uygulamaları konusunda kolaylıklar sağlayacaktır. Özetle, yaş meyve ve sebze pazarlamasında sorunların çözümü için devlet ya sistemi finanse etmeli, ya da kooperatifleri sistemde güçlü hale getirmek konusunda üreticileri desteklemelidir. Aksi halde 26 Mart 2011'de yürürlüğe girecek Hal Yasasındaki değişiklik ile birlikte ileri sürüldüğü gibi sebze ve meyve fiyatlarında bir düşme olmayacaktır. Yine bu satırlarda benzer tartışmalar ve görüşler dile getirilecektir. http://www.sanayi.gov.tr/Pages.aspx?pageID=555&lng=tr
 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..