Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '16

 
Kategori
Edebiyat
 

Hala değil, hâlâ

Ben bir edebiyaçıyım, ama öyle kılı kırk yaran, ufacık bir şeyden sorun bulan, kendini beğenmiş, kibirli tipik edebiyatçılardan değilim.
 
Bu tipik edebiyatçılar, kolay kolay kitap beğenmezler, küçük bir sorunla karşılaştıklarında kıyameti koparırlar, aşağılamayı eleştiri sanırlar, emeğe saygı göstermeyi bilmezler.
 
Ne mutlu ki, o tipiklerden değilim.
 
Bir eseri beğenirsem, korkmadan överim. Fark ettiğim sorunu ise, sakin bir üslupla eleştiririm. Noktalama ve harf yanlışları fazla değilse, gözden kaçan bir hata olarak görürüm. 
 
*
 
İnsanın ilk önce kendine dikkat etmesi gerektiğine inanırım. Facebook'ta yaptığım yorumlar da bile noktalamaya ve Türkçe'nin düzgün kullanımına özen gösteririm. 
 
Geçenler de, Facebook'ta kısa durum yazısı yazıp paylaşıyordum, yanımda bir akrabam vardı, bana 'Neden bu kadar özenli yazıyorsun, neredeyse hiç yanlış yazım yapmıyorsun' dedi, 'Abi, ben edebiyatçıyım, bir edebiyatçı olarak özenli olmalıyım ki, örnek olabileyim' dedim. 
 
*
 
Net üzerinden, Facebook profilimde, gruplarda ve bloglarda yazdığım deneme yazılarını paylaşırım. Her ne kadar özenli olsam da, gözümden kaçan tek tük hatalar olur. Fark edersem düzeltirim.
 
*
 
Ama her şeye de eyvallah etmem!
 
Bunun en başında hâlâ gelir.
 
Hâlâ yerine, hala yazar çoğu. 
 
Hala ne kardeşim, hala ne? Hala, babanın kız kardeşine denir. Doğrusu, hâlâ'dır.
 
Sosyal medyayı kullanan çoğu kişi, hâlâ'nın nasıl yazıldığını bilmemektedir. Normaldir, ben de epey bir zaman sonra öğrendim. Bilmeyen biri klavyede takkeli a yapmayı beceremez. Kendimden biliyorum, epey uğraşmış ama becerememiştim. Bilgisayar konusunda benden daha çok bilenlere sormuş, hep hayır cevabı almıştım. Sonra gene tesadüfen denerken kendim bulmuştum. (Shift tuşuna basılı tutup, harflerin üzerindeki rakamlardan 3'e basıp, ardından a harfine bastığınızda, â olur.)
 
Hâlâ'nın yerine, hala yazmak içime sinmezdi. Yazmayı bilmediğim dönemlerde hala değil, hayla, ya da ha'la yazardım.
 
Hala'yla kitaplarda karşılaştığımda ise fitil olurum. Misal şu an okuduğum iki kitapta da, hâlâ yerine hala yazılmış. Yanlış anlamayın, tek tük değil, tek tük olsa zaten sorun etmem. Kitabın tamamında hâlâ'lara hala denilmiş.
 
Hâlâ yerine, hala yazıp, akrabalık bağını güçlendirenlere, hâlâ'nın nasıl yazıldığı, tez öğrenmelerini dilerim, eğer editörlerse de bu işi bırakmalarını öneririm.
 
-Mustafa Yıldırım - 19.10.2016 
 
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..