- Kategori
- Güncel
Hala dost muyuz Sarai Sierra !
Sarai Sierra bir sokak fotoğrafçısı… Hayır hayır! Bu, ‘sokak çocuğu’ gibi bir kavram değil! Hatta tam tersi! Amerikan rüyasının dolardan çarklıları altında ezilmiş, kendilerine sadece bir nefeslik oksijen arayan maneviyat avcılarının kendilerini sokaklara atmış hali! Belki de kaybedilmiş cennet ve özgürlük tadında gönüllü bir intihar! Hani şu başını alıp kendini varoşlara teslim etme hali! İşte Merhum Sarai da aynısını yaptı! Üzerine yıkılan aile kavramından, kendini, fotoğraflarını paylaştığı 'Intstagram' sitesinde tanıştığı insanların ellerine bıraktı. Ardında iki çocuğunu ve eşini bırakıp İstanbul’a kadar ulaştı. Sokakların sokak olduğu, insanların tuzak olduğu yerlerde dolaştı! Oysa aynı sokaklarda tesadüf ya da planlı olarak onun katili/katilleri de dolaşıyordu..
Böylesine basit miydi Sarai’nın cinayeti? Yoksa oyunun diğer tarafında, satranç tahtasının her hangi bir yerinde, sinsi ama bilindik başka bir oyuncu kendini mi gizlemişti? Sarai sadece sıradan bir cinayete mi kurban gitmişti? Yoksa cinayet için mi seçilmişti!
Oysa aynı eş zamanda Amerikan elçiliği bombalanıyordu. Aynı diyalektik içinde küçük kardeşimiz İsrail bizden icazeti alır almaz; serin serin Suriye'ye dalıyordu. Ardından Rusya ve İran Tehditler Savuruyor, Amerikan elçisi kendisine yöneltilen soruyu “ Türkiye’yi hala dost görüyoruz” diye cevaplıyordu…Hala!
Evet, Eğer mollaların ya da kanlı Suriye kasabının kestiği bir hesap yoksa ortada, acaba tüm bu tesadüfleri bir araya getirip zakkumdan çorbayı kim koydu soframıza! Evet Çeşnicibaşı acilen göreve davet edilmeli! Tesadüfler çorbası 'Al-i Devlet' içmeden önce ona bir güzel içirilmeli.
Tabi bu arada Amerika büyükelçisine dönüp; "Al Bu Takatukaları Takatukacıya Takatuklatmaya Götür! Ama ne sen takatukaları takatuklat, ne de geri dön"demeli.. Hatta sık sık ; " Hala dost muyuz ustam" diye de tekrar etmeli! Ne olur ne olmaz etrafı da bir güzel kolaçan etmeyi ihmal etmemeli. Kimbilir belki hala bir kaç koyun kılıklı kurt yana yana dolaşıyordur İstanbul'un arka sokaklarında..!
Kutay Bilgehan