- Kategori
- Şiir
Halayık
//..En Akkor hikaye idi
Kiz kulesi marmaranın yanağında küçük bir /ben/
Oysa senin ertelenmiş zamanlara dökülürken takvimlerin
O düz ayak evin camına nefesinle çizdiğin romanlarda
ağlaşırdı resimlerin..//
Sen o zaman taze dudaklarını
Babanın beyaz gömleğinin yakasına bandırırken
Sonu gelmez buselerinle ilikler açıyordun
O büyülü el başında gezinirken
Nasıl da mutlu görünüyordun..
Gözlerin vişne çiçeklerini emerdi
Tabiata bıraktığın minik ayak izlerinde mühürlenirdi
Onurlu dahiane kadın duruşundan
Aksederdi dişi çocukluğun
Ve mor gülüşlerinde gizlediğin mağrurluğun
Pembe rüyalarında üşürdü bazen ruhun
Kömür gözlerinden ısındı ya korkuların
Bundandır beklide bu şairane yanların
Yaralı ceylanların ağzına bağladığın derin ağrılarla değerlendi
Kavileşen bitimsiz acıların
Hiç dalgın bakmadın vitrinlere
Merhamet beyazı bir yastıkta yayıldı siyah saçların
Halayık..
Hayatın membaından acı şerbet tadında akıyordu
yüreğindeki çağlayanlar
Kaç asır ötesinden mezapotomyada yücelmiş başaktın sen
Garip bir tehditle göğsüne düşen kara gözlerinde
Erken baharlar geçerken
Üç büyük gürültülü ses sonrası
Altı geniş kanadı yorgan çekerken üstüne
Yürek çöllerinden ipek yolu geçiyordu sanki türkülerle
Bu yüzden işte sesindeki müşfik kudret
Bedeninden önce büyüyünce ruhun
Mahmur gözlü bir çocuğun
Uykuya hazırlanan esneyişi gibi
Düşündükçe
Hamağında sallandın geçmişinin
Hep ağır kaldığın terazının kefesinde
Halayık
Safir saçlarını toplayan beyaz ellerinde
Asil bir zerafetin inayeti var şimdi
Ve..
Kanını tutuşturan üç çocuk adam
İnanki..
cSerpilecektir yıldızların
Unutulmuş sandığın zamanların
Mehtabından cesaret aldığın kış kuşuydun sen
Gerdanına soğuklar yağarken
İçinde yaktığın şebnemlar sönmedi hala
İffetin sofranda bir baş soğanken
Ve Halayık..
O çınar altından seyre daldığın denizde
Sarkık dudaklı iri kıyımlı kadınlar
Sahte bir yaygarayla
Şişkin elbiseli tırnaksız adamlarla
Bodoslama dalıyor marmaraya
İhtiyar yılların boğazı kateden amansız güzelliğine
Ne zaman çökecek zülmetim biliyormusun
Süpürdükçe efkarımı marmaranın mavisinden
Bir bardak taze çay tadı
Ukte kalacak boğazımda
İnan ki
Tadabilir miyim bilemem
Ölmeden
Faruk Civelek