Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Halı Sahada Ast-Üst İlişkisi

Halı Sahada Ast-Üst İlişkisi
 

Çevremden çoğu kişinin hatta blogdan çoğu kişinin sinir olduğu bir konuyu eşelim. Bu konuda halı sahada olan ast-üst ilişkileridir.

Halı saha günlük hayatın, iş temposunun yoğunluğunu atmaya yönelik 120 metrelik sahada koşamayacak kadar göbek bağlamış atletik vatandaşlar için yapılmış küçük sahalardır. Çim görünümlü bu sahalarda bir saat deliler gibi koştuktan sonra üste para veririz. Rivayete göre toprak insandaki elektriği alırmış. Oysa halı saha toprak olmadığı için bırak elektrik almayı çoğu zaman kavgaya kadar uzanan elektrik yüklenmeleri yapar. Anlayacağınız halı sahalarda her an kavga çıkma ihtimali vardır.

Halı sahalarda hiç çekilmeyen bir diğer olay iş hayatının halı sahaya yansıtılmasıdır. İş hayatında amir pozisyonundaki şahıs zaten işyerinde çalışanı ezdiği yetmiyormuş gibi bir de halı sahada bağırır çağırır. Amir kendini halı sahada Hagi gibi hisseder. Hagi gibi takım arkadaşlarına bağırır çağırır. Fakat Hagi'nin yaptığı gibi şöyle bir depar atma, kötü giden maçı çevirme gibi alışkanlıkları yoktur. Hele hele çoğu kimsenin bilmediği takım arkadaşlarına sürpriz doğum günü kutlamaları yapmak gibi alışkanlıkları yoktur. Fakat sürekli arkadaşlarına bağırır.

Şimdi amirlerin sahadaki görevini açalım. Amir takım savunması yapmaz. Daha doğrusu ilerden pek geriye gelmez. Amir koşmaz. Amir ayağına gelen tüm topları kaleye şut çeker. Ayrıca eleştiriye hiç gelmez. Amire attığı kötü şutlar için eleştirmek yürek ister.

Astlar ise karınca kolonisinde işçiye karşılık gelir. Ast saha dizilişinde savunmaya otomatikman verilir. Orta sahaya çıkmalarına izin verilmez. Diyelim densizlik yapıp yine de hücuma çıktı, derhal koşarak savunmaya gitmek zorundadır. Ast aynı zamanda kaleye ilk geçendir. Asttan fazla çalım atması istenmez. Hele hele şut atması terbiyesizlik gibi görünür. Şöyle doksana sert bir şut attı kaleci son anda çeldi diyelim. Amir böyle bir pozisyon için astı azarlayabilir. Astın ilk görevi topu amirine geçirmektir.

Şimdiye kadar değişik meslek gruplarıyla maçlar yaptık. İş hayatını halı sahaya yansıtan meslek grupları olarak askerler, polisler, mühendisler ve bankacıları örnek gösterebilirim.

En barizi askerlerde görülür. Komutan iddialı maç için şöyle yağız er ve erbaşlardan kurulu takım yapar. Maçla birlikte komutan ileri cezasahası içine karargahını kurar. Garibim er savunmadan aldığı topla uzun bir depar atar. Önüne geleni geçer. Kaleciyle karşı karşıya kalınca topu mecburen boşta olan komutanına atar. Komutan topu dürter. Komutan çok zor bir işi başarmış gibi omuzlar kalkık vaziyette orta sahaya yürürken yanında biter er:

-Gomtanım nasıl gomtanım, pas güzel miydi gomtanım? Ha gomtanım? Bu sorulara komutan çok da umrumdaydı tarzı bir ifadeyle:

-Aferin hep böyle at!

Halı sahada ast-üst ilişkisi deyip geçmemek lazım. Sırf halı saha maçı yüzünden kendisine sert gireni polise şikayet eden savcılar bile var.

İşin özü halı sahada mutlu olmak isteniyorsa işindeki pozisyonunu insanlar iş yerinde bırakıp sahada işçi karınca olmalıdır. Herkes gücü, göbeği elverdiği sürece mücadele etmelidir. Bir halı saha maçında komser kendisine pas vermeyip kaleye şut atan polis memuruna ne söylemiş karşılığında ne cevap vermiş?

-Çık ulan dışarıya bir daha gelme!

-Hayır komserim, çıkmıyorum.

-Ne demek ulan sen amirine karşı mı geliyorsun?

-Komserim orası karakol burası halı saha. Görevle, maçı karıştırmayalım.

 
Toplam blog
: 150
: 2951
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

1975 Aydın doğumluğum, bir Ege sevdalısıyım. Dostluğa, arkadaşlığa önem veririm...