- Kategori
- Anılar
HALİL SOYUER 100 YAŞINDA
GAZETECİ, ŞAİR VE YAZAR HALİL SOYUER
100 YAŞINDA
Gazeteci, şair ve yazar olarak tanıdığım Halil Soyue şiirleriyle Türk Edebiyatı coğrafyasında ikinci Karacaoğlan, Âşık Kerem ve Yunus Emre diye anılıyor. Vefatının 17. Yılı münasebetiyle onunla ilgili bir anımdan söz etmek istedim.
1967-1973 yılları arasında Mardin iline bağlı Kızıltepe’nin bir dağ köyünde ilkokul öğretmeniyim. O yıllarda Şair Halil Soyuer’de Ankara ‘da Çaba Sanat ve kültür dergisini çıkarıyordu. Dergi 1966 Kasımında yayınına başladı 36 sayıdan sonra kapandı. Sanata, edebiyata âşık olduğumdan Çaba dergisine abone olmak ve okumak istedim. Bu dergide ara sıra birkaç şiirim de yayımlandı. Halil Soyuer ile dost olduk, bu dostluğumuz ölümüne değin sürdü. İşte bu günlerde çeşitli yayın organlarında çıkan şiirlerimi bir kitapta toplamak istedim.
Kızıltepe – Uluköyde ( Üzeyir ), bir öğretmenim. Mesleğim yanı sıra sanat, kültür ve edebiyatla da uğraşıyorum. Yaklaşık 70 adet şiirimi el yazımla yazıp bir dosyada topladım. Bana gelen şiir kitaplarına göre hazırlarım. Adını da “ Dicle Köprüsü “ ( şiirler) olarak yazdım. Halil Soyuer’e bir mektupla gönderdim. Sözümü fazla uzatmadan kitap çıktı. Bana 1000 adet gönderildi. Ben de Halil Soyuer’e 2000 lira gönderdim. Kitabı öğrencilerime, öğretmen arkadaşlarına ve Anadolu’da tanıdığım birçok sanatçı dostlarıma armağan olarak birer adet gönderdin. Dicle Köprüsü (şiirler)- Çaba Yayınları N0: 7- Ankara Şair – yazar Halil Soyuer kitabımın Önsöz’ünde özetle şunları yazmıştı:
İşte Anadolu’dan bir içli ses daha, her taşının altında bir değer yatan bağrı yanık Anadolu’dan. Dicle Köprüsü’nün şairi, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bir öğretmen. Türk çocuklarının kafasına ışık tutan yüzbinlerden biri… O’nun bugün elimizde şiirleri ümitli mısralar içinde parlıyor. Bu şiirlerinde Abdülkadir Güler konuşuyor. Zaman nelere gebedir bilinmez” diye yazmışlardı.
İzimr-1986 yılında Harran’da Atatürk Çiçeği (şiirler) kitabımı yayınladığım zaman yine H. Soyuer’e kitabımı göndermiş ve Ankara- Ulus gazetesinde“ aferin Abdülkadir Güler, beni utandırmadınız, tebrikler.“( Ulus gazetesi-23Ağustos 1987- Ankara). Beni böyle onurlandıran şair Halil Soyuer unutulur mu?
Adı geçen Dicle Köprüsü / şiirler- kitabım dergi ve sanat sayfasını yapan birçok yayın organlarında bir hayli olumlu eleştiriler aldı. Bu sanatçı dostlarımı bir anma bağlamında bazılarının adlarını vermek istiyorum: Halil Soyuer / Çaba dergisi – Ankara), Tahir Kutsi Makal / Tarla Dergisi, Enver Tunçalp / Tarla dergisi, İsmet Kemal / Sesin Gazetesi, Diyarbakır, Hüsnü Yurdusev / Hizmet / Balıkesir, Nedim Orta / Van Sesi, Nuri Kırcıoğliu, Eflatun dergisi, İstanbul, Aydın Karasüleymanoğlu, Güney Postası- Gaziantep, Yusuf Reha, Adımlar dergisi- Erzurum, Hasan Kaya Mavioğlu, Bizim Pınar, İstanbul, İlhan Geçer / Hisar- Ankara, Vedat Güler / Erzurum, Mehmet Coşar / Başkent Gazetesi, Ankara, Gülgün Koçman /Tasvir, Ankara, İrfan Ünver Nasrattınoğliu / Türkeli Gazetesi – Afyon, Savaş Erdem / Hürses gazetesi, Erzurum, Ünal Şöhret Dirlik / Mendos dergisi– Fethiye, Şevket Bulut / Kent gazetesi- Kilis, M. Esat Tozkoparan- Kahramanmaraş, Sadettin Kaplan / Tasvir – Ankara, Nurettin Güler, Defne dergisi ve Hür Anadolu Gazetesi- Ankara, Necdet Buluz / Polis Gazetesi – Ankara, Erhan Tığlı /Ilgaz Dergisi –Ankara, Ayten Edip / Genç Kalemler / Fethiye, Oğuz Kazım Atok –Emekli General, Ilgaz dergisi, Abdülkadir Budak / Emel Gazetesi – Kayseri, İlter- Veziroğliu / Zaman Gazetesi- Lefkoşa /Kıbrıs, Ord. Prof. Dr. Anna Masala / Roma – İtalya, Turhan Oğuzbaş/ Hey Gençlik ve Müzik Dergisi / İstanbul, İ. Attila Saka / İlk Ses / Safranbolu, H. Fethi Gözler / Filiz Dergisi - Ankara, İsa Kayacan, Tasvir Gazetesi- Ankara, Yusuf Mardin, Büyükelçi- Londra – İngiltere gibi şair ve yazarlar Dicle Köprüsü / Şiirler,( 1970), kitabım için övgüye değer değerlendirmeler yaptılar. Cümlesine-sonsuz teşekkürlerim vardır.
Ne yazık ki bugün bu saygı değer sanatçılarımızın bir kısmı öbür âleme göçüp gitmişler. Vefat edenleri rahmetle anıyor ve yaşayanlara sağlıklı günler diliyorum: Benim için yazmış oldukları yazılarından birkaç cümle ile (İzmir /1986) yılında Harran’da Atatürk (şiirler), kitabımın ilk sayfalarında bir vefa borcu bağlamında yer verdim. Adı geçen bu ikinci kitabımı da o günlerde yaşayan sanatçı dostlarıma gönderdim… Tüm başarılarımı şair Halil Soyuer’e borçlu olduğumu söylemek isterim.
Nerden nereye geldik. Halil Soyuer aramızdan ayrılalı 17 yıl geçti. Yaşasaydı bugün 100 yaşında olurdu… 83 yaşında iken hayata veda etti. Ama ben unutmadım. Vefa diye bir şey vardır. Vefa sadece İstanbul’da bir yerin adı değildir, saygıyla anmak istedim, onun için yazıyorum. Yıllar önce ( Hastanede Öldüğüm Gün ) isimli şiirinde şöyle yazıyordu:
Bir gül gelir ecel, elbet beni de
Bu yalan dünyada baki kim kalır
Fırın kadar sıcak yatak içinde
Derisi buz tutmuş bir cisim kalır
Doktor gelir derki bu telaş niye
Üç kişi çağırır kaldırın diye
Yavaşça koyarlar beni sedyeye
Yatağım, yorganım, su tasım kalır
Bu hal karşısında ağlarken kızım
Derler ki hocayı çağırmak lazım
Alır kazmasını mezarcı Kazım
Aklımda ölçümle, bir isim kalır
Karıma dul derler, yavruma yetim
Henüz çürümeden toprakta etim
Unutulur gider, mevcudiyetim
Ne adım anılır, ne yasım kalır
Bu şiir, rahmetli şair Halil Soyuer'in cenazesi dualarla Balıkesir / Havran’a gönderildiği zaman ünlü sunucu İkbal Gürpınar tarafından hazin duygularla okunmuştu.
Gazeteci, şair ve yazar Halil Soyuer;
4 Ocak 1921 ‘de Havran / İçesinde doğdu. 17 Ocak 2004 yılında aramızdan ayrıldı. Pulurlu Halk Ozanı Âşık Süleyman onun amcasıdır. İlkokulu Havran’ da bitirdi. Deha sonra Balıkesir Lisesi’nden mezun oldu.(1940). Daha sonra Ankara’ya yerleşti. 1944 yılında bir bakanlıkta memurluğa başladı.1947 yılında kapatılıncaya kadar Ankara Halk Evi’nin Dil ve Edebiyat Kolu Başkanlığını yürüttü.1955 yılında memurluktan ayrılarak Ulus gazetesinde muhabirliğe başladı. Zafer, Hakikat, Medeniyet, Halkçı, Ankara, Telgraf, Devrim ve Adalet gibi gazetelerde istihbarat Şefliği, muhabirlik ve yazarlık gibi görevlerde bulundu. 1984 yılında Adalet gazetesinde çalışırken emekliye oldu. Sürekli sarı basın kartı sahibi, MESAM ve İLESAM üyesiydi.
Halil Soyuer’in İlk şiirleri 1937 yılında Balıkesir Lisesi dergisi Alkım’da yayınlandı. 1940 yılında 7 Gün dergisinde şiirleri yer aldı. 1966-1969 yılları arası Ankara’da ÇABA sanat ve kültür dergisini çıkardı. 36 sayı devam etti. Şiirleri Yedigün, Bahçe, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Gülpınar gibi dergilerde yer aldı. Şiirlerinin bir kısmı İngilizce ve Fransızcaya çevrildi. 218 şiiri tanınmış sanatçılar tarafından TSM formlarında bestelendi. Hayatı Üniversitelerimizde tez ve yüksek lisans konusu oldu. Halil Soyuer çeşitli kurum ve kuruluşlardan kayda değer birçok ödüller de aldı. Memleketi olan Balıkesir / Havran’da adı bir caddeye verildi…
Eserlerinden bazıları:
Liman (1950), Kin (1952), Aylak İnsanlar Kenti (1965), Kör Kuyu (1970), Akşam Üstü (1975),Anılarla Şairler Albümü (1982), Gönül Dağları (1990), Sonbahar Çiçekleri (1991),Sorma Hiç (1993), Zaman Akıp Gidiyor(1994) Ankara Kabadayıları ( 1995), Sevgi Çiçekleri (1996),Sevgi Burcu (1997), Kader Faslı (1997), Yürektir Sevginin Vatanı (1998), Sevgi Benden Hiç İzine Çıkmadı (1999), Sevgi Seli (2000), Sevgi Bağları (2001), Bakış Mektubu (2002) gibi kitapları vardır,
Şair, yazar Halil Soyuer’le Ankara, Balıkesir, Elmadağ, Eskişehir, Kütahya, Simav, Tunçbilek, Muğla, Bodrum gibi il ve ilçelerde yapılan şiir ve kitap günlerinde hep bir araya geldik. Cana yakın, sevecen bir insandı. 218 şiiri tanınmış besteciler tarafından bestelendi.
Bu bestecilerden bazıları:
-:Attila İçli, Metin Everes, Prof. Dr.Selahattin İçli, Celal Abacı, İsmail Akçapınar, Sadun Aksüt, Avni Anıl, Pınar Köksal, İsmail Demirkıran, Dr. Yılmaz Karakoyunlu, Pınarn Köksal, Mustafa Malay, Dursun Karaca, Ali Kocatepe, Emel Sayın, Orhan Doğanay, Nihat Demirkol, Coşkun Erdem, Cavit Ersoy, Yıldırım Gürses, Selami Şahin, Faruk Şahin, Yılmaz Pakalınlar, Suat Sayın, Dursun Yağlı, Murat Kadir Gök, Ünal Narçin, Demir Karabağ, Selahattin Altınbaş, Osman Bapuççu, Erdinç Çelikkol, Ferid Sıdal, Ekrem Güyer gibi bestekarlar tarafından Halil Soyuer’in şiirlerini Türk Sanat Müziği bağlamında bestelemişlerdir.
Şair Halil soyuer 4 Ocak 1921 ‘de Balıkesir Havran’da doğmuş ve 17 Ocak 2004 yılında Ankara’da vefat etmiştir. Vefalı dost Halil Soyuer, yüreği sevgi dolu yurtsever, bayrağına ve bu bayağın toprağına bağlı bir insandı. Unutulacak bir insan değildir. Şimdi yaşasaydı 100 yaşında olurdu. Vefatının 17. Yılında saygı ve sevgiyle anıyor, mekanı cennet olsun diyorum. Vasiyeti üzerinde kendi memleketi olan Havran’ da toprağa verildi. Ölümsüz mezar taşında şu veciz şiiri yer alıyor:
Yokta notsan aranılmaz
Yoksa budur, var eksilir
Ne sırda tükenir insan
Ne insanda sır eksilir
Elden ele renkten renge
Ölüm seldir, can bir yonga
Gidersek bozulmaz denge
Halil-lerden bir eksilir.(1)
Gazeteci, şair ve yazar Halil Soyuer, kolay kolay unutulmaz. Türk halk Edebiyatı coğrafyasında kendine özgü bir adı vardır. Türk şiirinin köşe taşlarından biri idi Vefatının 17.yılndac bir kez daha saygıyla ve rahmetle anıyor, mekânı cennet olsun diyorum.
Geniş bilgi için:
1-Kazdağı Eteklerinden Ankara Doruklarına,
Hazırlayan: Nursel Soyuer Gündüz- Ankara 2007,s.117
NOT: Ocak ayı içinde kaybettiğimiz Gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun 28. Yılı ve Diyarbakır’ da halkın gönlünde taht kuran efsane Emniyet Müdürlerimizden Ali Gaffar Okkan’ın şehit oluşunun 20.Yılında rahmetle anıyor, mekânları cennet olsun diyorum...
Abdülkadir GÜLER
24 Ocak 2021- SÖKE