Halilhodziç' ten Mancini ye bir Futbol belgeseli...

Aslında Türk futbolun da ve futbola bakış açısında hiç bir şey değişmiyor.Gelen Antrenörler turist gibi geliyorlar,sonra da gönderiliyorlar.Aslında bu çok uzun zamandır devam eden bir gelenek gibi neredeyse.  Fenerbahçe,Beşiktaş ve Galatasaray ' ın bu konuda ki örnekleri çok taze.

Neden klüplerimiz uzun süreler  bir teknik adamla zaman geçiremiyorlar.. ? İngiltere de Alex Ferguson örneği ortada iken, Dortmund da Jurgen Klopp ' a takımı ligin sonuna demir atmasına rağmen ilgi ve sevgi artarak devam ediyorsa bu yaşanan örnekler doğru mu..?

Hiç bir başarı bir günde ,bir ayda ya da 1 sene de oluşmaz. Belki büyük camialar hemen başarı gelsin isteyebilir.Bu haklı olsa günü kurtarmaya yönelik ve uzun vadede kendini amorti etmeyecek bir yaklaşımdır.

Vahid Halilhodziç Dünya kupasına Cezayir ile başarı üstüne başarı kazanırken Trabzonspor da neden taşları yerine oturtamadı..? Ya da Cesare Prandelli kendi oluşturmadığı bir takımla her türlü olumsuzluğa direnirken ;  10-15 maç sonra gönderip yeni gelecek antrenör'ün  takımı hemen düzlüğe çıkarmasını beklemek ne kadar doğru...?

Mancini geldiğinde gönderilmemesi için defalarca örneklemelerde bulunduk.Bugün İnter ' in başında tek patron o...

Bu örnekler aslında oldukça göz önünde oldukları için belki de anlatılanlar. Aynı şey yerli teknik adamlarımıza da oluyor aslında...

Başarı için beklemek ve sabretmek şart...

Bugün Trabzonspor da Yanal ile yakalanan hava ve değişimin olumlu seyrettiği gözüküyor. Devam ederse Türk futbolu kazanır ama hiç kolay değil...

Beşiktaş ise yazılan çizilen bir sürü olumsuz şeye rağmen Biliç in arkasına durmasının semeresini topluyor.Şu anda en az saha da oynayan oyuncuların yüzde 50 si kadar takıma katkı veriyor Biliç..

Ve eğer Beşiktaş onu sahiplenmeye devam ederse Türk futboluna gelip son yıllarda en iyi uyum sağlamış teknik direktörler den birisi ile uzun vadede hep zirveye oynar..