Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '13

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Halinden şikâyet etmeyen yok gibi

Halinden şikâyet etmeyen yok gibi
 

Bir süre öncesine kadar, ay sonunu getirmek diye bir kavram varsa da fazla etkilenmediğim için o kadar da önemsemiyordum. Ne zaman ucu insanın kendisine dokunduğunda kıyamet kopmaya başlıyor. Hani “damdan düşenin halinden ancak damdan düşen anlarmış! Ne kadar da doğru bir sözmüş.

Adam damdan düşer, yanına gelen herkes bir şeyler söyler. Ancak kimse adamın istediği şekilde bir derman söyleyememiş. Adam bakıyor ki olmuyor, gelenlere der ki; “siz onu bunu boş verin, bana damdan düşmüş birini getirin, ancak o benim halimden anlar,” diye tembihlemiş.

Ay sonunu getirmeyenlerin ahalinden, ancak durumu iyi olmayan yetersiz bir gelire sahip olan anlar. Eminim “günaydın, hayırlı sabahlar, yeni mi uyandın, yeni mi anladın!!” diyorsunuzdur. Aslında daha önce de biliyordum; ama başa gelince insan daha iyi anlayabiliyor. Gerçekten her ayın sonunu getirmeye çalışanların, Allah yardımcısı olsun. Zor durum hasılı!...

Her ya da ödenmesi gereken faturalar, okula giden çocukların istediği harçlıklar, sabah evden çıkarken hanıma, günlük ev ihtiyaçları için bırakılması gereken paralar, hesapta olmayan sağlık giderlerine verilen paralar, ekstra çıkan masraflar…

Bahsettiğim sıkıntılardan mustarip olmayan yok gibi. Zengini de, fakiri de, işçisi de, memuru da…

Maaşı iyi olanda şikayetçi, maaşı az olan da, asgari ücretle çalışan da….

Anlayacağınız, hayatından memnun olan yok gibi.

Hepimizin ortak sorunu olan tek şey para...

Halk arasında söylenen bir söz var ya!

“Anasını kızından ayıran para”

Napolyon’da boşuna “ para, para, para” dememiştir. Çok haklı olsa gerek…

Bir kazanıp, beş harcandığı sürece, kimse halinden memnun olmaz ve geçim derdi ayyuka çıkar. Geçinememe derdi, insanların birçok şeyi yapmasından alıkoymaktadır.

O zaman akla şu soru gelebilir!

Ya ayağımızı yorganımıza göre uzatmıyoruz ya da har vurup, harman savuruyoruz, savurganlık, düzensiz ve dengesiz harcama yapıyoruz.

Bankaların, AVM’lerin, leblebi dağıtır gibi verdiği kredi ve alışveriş kartlarıyla bedava almış gibi yapılan harcamalar neticesinde, ay sonu getirmemem gibi bir sıkıntı ortaya çıkmaktadır. Çoğu kez aylık harcamalara para yetmediği için çok verilen banka kredilerine müracaat ediliyor. “Aldığım parayla rahatlayım” derken, tam tersine için çıkılması çok zor bataklığa saplanıveriyor. Çırpındıkça batmakta, daha ağır yükün altına girmektedir. Bununla kalınsa iyi…

Hayatını idame ettiği paralarla, geçimini sağlayamayınca;  insanda sıkıntı, stres, mide krampları, depresyon, gibi sağlık problemleri, intihar ve cinayet gibi ölümcül sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hoıtmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..