- Kategori
- Gelenekler
Halk Edebiyatı'nda Bebek Ağıtı
Ağıt, Çukurovalı bir kadın tarafından yakılmıştır. Bir bey oğlunun, evlendikten sekiz yıl sonra çocuğu olur. Oba şenlikler düzenler. Çocuk doğduktan altı ay sonra yaylaya göçülür. Yolda, bir deveye bağlı beşik, çamın dalına takılıp kalır.
Beşiğin çam dalına takıldığını yalnız bebeğin annesi görür ancak önünde giden kayınbabasına bu durumu söyleyemez. Nihayetinde Anadoluda sürüp gelen "Gelinlik" geleneğine göre kayınbabasıyla konuşamamaktadır. Ancak, bir soru sorulursa baş işaretiyle "evet" ya da "hayır" diye karşılık verebilir.
Gelin çaresizlik içinde kocasını arar, sonunda ona bebeğin dalda kaldığını haber verir. Geriye dödüklerinde yırtıcı kuşların bebeğin gözlerini oyduğunu görürler.
Sonra da zavallı gelin, bebeğinin başında bu ağıdı yakar:
Deveyi deveye çattım
Örkünü üstüne attım
Alamadım bebek seni
Kaynatamdan hicap ettim
Harmancıktan çıktım yayan
Dayan ey dizlerim dayan
Şimdi emmilerin gelir yayan
Kimi atlı kimi yayan
Gökte bulut kar havası
Işkın yayılır devesi
Silini silini ağlar
Bebeğin tülü mayası
Harmancıkta tütün tüter
Çıngırdaklı koşum öter
Derdeyleme ak bebeğim
Benim derdim bana yeter
Harmancığın kayaları
Nen çalıyor mayaları
Berk mi değdi ak bebeğim
Karakuşun sayaları
Karakuş döner havada
Yavrusun komaz yuvada
Ora gidek ak bebeğim
Bir gönlüm Çukurova'da
Bebek beni del eyliyor
Karşı daldan el eyliyor
Bebeğin uykusu gelmiş
Gel de beni bele diyor
Karakoyun karakoyun
Ciğer ile olmaz oyun
Meler m'ola benim gibi
Kuzusun ayrılan koyun
* Bu türkünün çeşitli varyantları da var.
* Bu arada "Maya" dişi deve anlamına geliyor.
Meraklısına.....