Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Halk iradesi…

Halk iradesi…
 

Ardımızda bıraktığımız genel seçimden yaklaşık üç buçuk ay önce, ‘seçim neyi değiştirir..?’ başlığıyla bir yazı yazmış; “bu seçimin bir şeyleri değiştirmesini beklemek bir hayalden ibarettir” demiştik.  

Pek çok kişinin zaten böyle düşündüğünü, onları söylemek için kahin olmaya gerek olmadığını elbette biliyoruz. Fakat o gün bunları söylememize sebep olan şartlar çok daha ağırlaşarak devam etmekte; halkı ve ülkeyi çevreleyen çember, her geçen gün biraz daha daralmaktadır. Bırakın AKP’ye rağmen bir şeyler yapabilmeyi, AKP’ye rağmen nefes bile almanın mümkün olmadığı bir gökyüzü imar ediliyor ülkenin tavanına… 

Söz konusu o yazı Nihat Genç’in; “Medya CHP’yi tekme tokat dövüyor. CHP bağımsız medya olmadan siyaset yapamaz. Hiç kimse yapamaz” sözleriyle başlıyordu. Nihat Genç’in ne kadar haklı olduğu, sadece seçim sürecinde değil, seçim sonrası yaşanan yemin krizinde de açıkça görüldü. CHP Genel Başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu; milletvekillerinin sokak sokak, kahve kahve gezerek, halka haklılıklarını anlatmasından söz ediyordu. Ancak CHP daha harekete bile geçemeden, AKP mekanizması Türkiye’ye adeta ev ev, oda oda sızarak ikna ediverdi. CHP tamamen haklı olduğu bir konuda, bırakın Türkiye’yi, kendi tabanına bile haklılığını anlatmayı başaramayarak geri adım atmak zorunda kaldı.  

Aynı mekanizma, daha genel seçim öncesinden başlayarak haftalardır bir başka görev daha üstlenmiş durumda. Onlar ev ev, oda oda dolaşarak Türkiye’nin bütün sorunlarını şıp diye çözecek sihirli bir formülün tanıtımını yapıyorlar. İçeriği henüz belli bile olmayan ‘yeni Anayasa’nın reklam ve tanıtımının ihalesini almış durumdalar çünkü.  

Muhalefetin henüz ortada olmayan, içeriğini bilmedikleri, dolayısıyla eleştirmelerinin mümkün bile olmadığı bir ortamda, yeni Anayasa’nın Türkiye için bir gereklilik olduğunun propagandası tüm hızıyla yol alıyor. Yeni Anayasa önümüze somut olarak geldiğinde, Türk halkı o tek taraflı propagandanın etkisiyle, çoktan olayın tarafı haline gelmiş olacak.  

O yazımızda; “gerçek hayatta durum bu kadar olumsuz iken, muhalefetin sesini duyurup nefes alabileceği son hava sahası internette de durum pek farklı değil” şeklinde bir ifadeye yer vermiştik. Biz mevcut durumdan bile memnun değilken, iktidar, bu son ‘hava sahası’nı bile muhalefete çok görüyor olmalı ki 22 Ağustos’ta internet filtresini uygulamaya sokuyor. Bu uygulama ile, iktidarın internet üzerinde de büyük bir sansür gücü ve hatta yayın tekeli oluşturma ihtimali ortaya çıkmaktadır. Bırakın gerçekleşmesini, böyle bir şeyin ihtimal dahilinde olması bile, kabul edilemez bir durumdur.  

Bizim dikkat çekmek istediğimiz asıl nokta ise; söz konusu filtre uygulamasının, yeni Anayasa’nın somut olarak ortaya konmasından önce uygulamaya girecek olmasıdır. Filtre uygulamasının, Anayasa tartışmalarının yoğunlaşacağı bir döneme rast gelmesi, üzerinde durulması gereken önemli bir detaydır.  

Yeni Anayasa’nın iktidar için çok önemli olduğu anlaşılmaktadır. Elindeki medya gücünü, daha seçim öncesinden başlayarak içeriği belli olmayan bir Anayasa lehinde kamuoyu oluşturmak için seferber eden iktidar, Anayasa’nın içeriği tam olarak belli olduğunda ise, konunun tartışılabileceği tüm kanalları tıkayacak bir güce kavuşmuş olacaktır.  

Her fırsatta halkın iradesinden dem vuran mevcut iktidar, medyadan sonra internet üzerinde yaratacağı bu fiili durum ile, o iradenin sağlıklı bir şekilde oluşmasını sağlayacak bilgilenme olanağını büyük ölçüde ortadan kaldırmış olacaktır. 

Oysa yeni Anayasa iktidar için ne denli önemli olursa olsun, ülke için çok daha büyük bir önem taşımaktadır. Bu halk yaklaşık 30 yıldır, kendi elleriyle kabul ettiği darbe Anayasa’sının acılarını çekmektedir. Mevcut görüntü odur ki; halk, yeni Anayasa’yı, bir kez daha kendi elleriyle onaylamaya doğru sürüklenecektir.
Lakin iktidar, iradesi üzerine sürekli methiyeler düzdüğü o halkın, iradesinin sağlıklı bir şekilde oluşmasını, yeni Anayasa’nın içeriğini tam olarak bilmesini ise, katiyen istememektedir… 

 
Toplam blog
: 16
: 740
Kayıt tarihi
: 01.12.10
 
 

21/12/1966 doğumluyum Çukurova Üniversitesi Mersin Meslek Yüksek Okulu İşletme mezunuyum. Muhaseb..